tanımlandığını kaydetti.
Obezite ile mücadeleye karşı gerçekleştirilen yürüyüş sonrasında konuya ilişkin açıklama yapan Barış, teknolojik gelişmelerle günlük aktivite yoğunluğunu azaltmanın her ne kadar yaşamı kolaylaştırırsa da uzun vadede hareketsiz bireyin sayısını arttırdığını ve sağlığı olumsuz etkilediğini vurguladı.
Barış, “Fiziksel aktivitenin sağlık için öneminin yeterince anlaşılamaması ve giderek daha hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi, toplumda obezite, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, osteoporoz gibi kronik hastalıkların görülme sıklığını arttıran önemli nedenlerden biri olmuştur” dedi.
Çocukluk çağından itibaren düzenli aktivite alışkanlığı kazandırmanın, egzersizi günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası haline getirmenin en azından her birey için günlük bedensel aktivite miktarını arttırmak, bireysel sağlığın korunması ve ileride karşılaşılacak sağlık tehditlerinin azaltılması konusunda oldukça büyük öneme sahip olduğunu dile getiren Barış, açıklamasında şunları söyledi:
“Bunun için çocuklar yaşlarına uygun spora veya egzersize yönlendirilmeli, bilgisayar veya TV karşısında uzun süre kalmaları önlenmelidir. Düzenli fiziksel aktivitenin sağlıklı kilonun sürdürülmesi, dayanıklılık, güç ve esnekliğin artırılmasındaki rolünün yanı sıra toplumda sık görülen kronik hastalıklara yakalanma riskini azalttığı açıkça bilinmektedir. Ülkemizde toplumun büyük çoğunluğunun konuya gereken önemi vermediği görülmektedir.
Bu nedenle toplumun fiziksel aktivite konusunda bilinçlendirilmesi programı kapsamında çeşitli uygulamalar planlanarak düzenli fiziksel aktivitenin yaşamın her döneminde sağlık için son derece önemli olduğu mesajının verilmesi ve toplumda fiziksel aktivitenin sağlık üzerine etkisi konusunda farkındalık yaratılması amaçlanmıştır. Haftada 3-4 kez yapılan 30-60 dakikalık orta şiddette fiziksel aktivite bile genellikle sağlığımız üzerinde olumlu etkileri açığa çıkartmaya yeterlidir.”