Çiftçilik, Sungurlu'da sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir kültür ve gelenek. Yıllar boyunca süregelen patoz ile hasat yöntemi, modern teknolojilere meydan okuyor ve çiftçilerin zorlu çalışmalarıyla köylerde yaşatılıyor. Geleneksel hasat ritüelleri, bu köylerde zamanın nasıl direndiğini gözler önüne seriyor.

İlçenin en önemli geçim kaynaklarından olan tarımda; modern teknoloji ile daha eski yöntemlerde kullanılmaya devam ediyor. Sarp ve taşlık arazilerden oluşan araziler, biçerdöverle hasada el vermeyince iş başa düşüyor. Çiftçiler, ilk olarak traktörlerinin arkasına taktıkları aparatla ve elle hububatlarını biçip desteliyor. Beden gücüyle toplanan desteler, tarlada uygun bir yerde yığın haline getiriliyor. Çiftçilerin zorlu mesaisi bununla da bitmiyor. Biçerdöverler yaygın olarak kullanılmaya başlamadan önce çiftçiliğin vazgeçilmezi olan patozlar devreye giriyor. Yığındaki desteler, elle ya da dirgen kullanılarak patoza atılıyor ve eleklerden geçerek daneye dönüşüyor. 7-8 kişinin aynı anda çalışmasıyla yapılabilen bu işlem, üreticiler açısından da emek ve çaba gerektiriyor. Bu şekilde hasat yapılarak çiftçilerin zorlu mesaisi sona eriyor.

Sungurlu'nun köylerinde her hasat sezonu, geçmişle gelecek arasında bir köprü kurar. Çiftçilerin beden gücü ve geleneksel bilgi birleştiğinde, patoz ile yapılan hasat, sadece buğdayların toplanmasından çok daha fazlasını temsil eder. Bu, topluluğun bir araya gelerek yaşattığı, kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültürdür. Sungurlu'nun çiftçileri, modern dünyada bile geleneklerini sürdürerek, toprakla olan bağlarını ve birbirleriyle olan dayanışmalarını pekiştiriyorlar