Uluslararası veriler gösteriyor ki trafik kazalarının meydana gelmesinde esas faktör insandır! Öyle ki kazalarda sürücü, yaya ve yolcu olarak insan % 99 ile en büyük kusur sahibidir. Bu nedenle tüm dünyada bir politika olarak trafik kurallarına uymayı gerektirecek eğitsel ve çalışmalar yanında maddi yükü olan cezaları artırmak ve fiziksel şartları iyileştirmek yönünde genel bir yaklaşım bulunmaktadır. Bununla birlikte otomotiv üretim sektörü de sürücü kusurlarını minimize edecek dijital çözümler üretmek üzere son birkaç 10 yıldan beri araştırma-geliştirme(Ar-Ge) çalışmalarını artırmakta ve elde edilen çok önemli gelişmeleri araçlarla birlikte kullanıcılara sunmaktadır. Ancak yapılan çalışmalar ve elde edilen gelişmeler her ne kadar kayda değer olsa da küresel ölçekte sorun önemini korumaktadır.
Dünya Karayolu Güvenliği Küresel Durum Raporu’na (World Report on Road Traffic Injury Prevention) göre genelinde 2018 yılında 1 milyon 350 bin insan trafik kazalarında hayatını kaybediyor ve özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşayanlar ( daha büyük tehdit altında bulunuyor. Dünya karayollarında her 24 saatte 3 bin 700 insan (WHO,2018), ülkemizde ise her 24 saatte 10’dan fazla insan, yılda ise “BEŞ BİN”den fazla insanımız hayatını kaybediyor ve 100 binden fazla kişi ise yaralanıyor.
En yüksek karayolunda ölümlü trafik kazası oranına sahip ülkeler sıralamasında Libya %73,4 ile ilk sıradadır. Bunu Tayland(%36,2) ve Malawi(%35) takip etmekte ve ilk 25 ülke içinde gelişmiş ülke bulunmamaktadır. En güvenli trafiğe sahip yani düşük ölümlü kazalar sıralamasında ise sıfır ile Monaco ilk sırada yer alırken, %3’ün altında değere sahip ülkeler ise Mikronezya, İsveç, Kiribati ve İngiltere’dir(Burton,2018a,2018b). Türkiye her ne kadar en güvenli trafiğe sahip ülkeler arasında olması arzu edilirse de her iki grupta da ilk 25’te bulunmamaktadır.
Bu duruma yol açan çok sayıda etken olduğu açıktır. Düşük ve orta gelirli ülkelerde satışa sunulan araçların büyük ölçüde küresel temel yol güvenliği normlarına uygun olmaması ve kullanımdaki eski araçların güvenlik standartlarını karşılamaması önemli etkenler arasındadır (Burton, 2018a). Bu durum ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile ilişkili pek çok konuyu tartışmayı gerekli kılmaktadır ve insan unsuru yanında ve fiziksel yeterliliklerin de kazaları önlemede büyük önem taşıdığını ortaya koymaktadır. Yapılan tahminlerin 2020 yılında karayolu trafik kazalarının dünyada ölümlere yol açan nedenler arasında 3. sıraya yükseleceğini göstermektedir(EGM, 2019). Gerekçe her ne olursa olsun tablo vahimdir ve her ülke ve tabiî ki Türkiye zaman kaybetmeksizin sürece müdahale etmek durumundadır.
İnsan varsa kaza var!
İnsan unsurunun trafik kazalarında birinci derecede sorumlu olması; trafiğe çıkan insanların doğru tutum ve davranışlarla donatılmasını zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla trafik kazalarının azaltılması ve düzenli ve güvenli bir trafik ortamının sağlanması için insan faktörünün yol ve trafik güvenliği konusunda gereği gibi eğitilmesinin ve yetkililerce denetlenmesinin olmazsa olmaz gereklilik olduğu açıktır.
Türkiye’de Kazaların nedenleri net, ya stratejiler ne kadar net!
Türkiye esasen karayollarındaki fiziki yetersizlikleri ortadan kaldırmak üzere son 15 yıldan beri büyük hamleler yapmıştır. Yine eski araçların trafikten kaldırılarak kaza riskini azaltmak yönünde uyguladığı politikalar da son derece önemli ve değerlidir ve bunlar kaza nedenlerini ortadan kaldırmaya dönük radikal girişimler olarak değerlendirilebilir.
Bu kapsamda kazaların halen nedenlerine bakmak ve önlem alanlarını genişletmek gerekmektedir. Buna göre özellikle yerleşim yerlerinde meydana gelen trafik kazalarını mercek altına alındığında; yerleşim alanlarında meydana gelen trafik kazalarının %30’unun “Yandan Çarpma veya Çarpışma” şeklinde olduğu görülmektedir. Son yılda yaşanan kazaların nedenlerine göre dağılımı aşağıda verldiği gibidir(Anonim, 2019):
- Araca yandan çarpma ya da çarpışma (%30)
- Yayaya çarpma (%17)
- Aracın yoldan çıkması (%15)
- Araca arkadan çarpma (%10)
- Sabit cisme çarpma (%9)
- Aracın Devrilmesi (%9)
- Karşılıklı çarpışma (%6)
- Duran araca çarpma (%2)
- Araçtan düşen insan (%0,6)
- Aracın hayvana çarpması (%0,5)
- Araçtan düşen cisim (%0,1)
Kazanın Altı Sorumlusu!
Yine yapılan çalışmalarda; “gece-gündüz, çok araç-tek araçlı, yoldan çıkma, kavşak olması veya olmaması” gibi faktörler, ölümlü ve yaralanmalı kazalarda en önemli 6 parametre olarak belirlenmiştir(Tercan, 2017). Kazalar sonrası bazen kazaya maruz kalanlarla kazaya neden olanlar arasında anlaşma sükunet içinde sağlanırken, bazen de kavga ve gürültü ile süreç yürüyor. Ancak son yıllarda yapılan düzenlemeler çok büyük ölçüde tarafların sükunetle süreci yürütmesine yardımcı oluyor.
Pekala kim(ler) haklı, kim(ler) suçlu?
Burada söze konu kazaların oluşmasında çok sayıda aktör sayılabilir.
İlk akla gelenler;
a.Trafiğe çıkan araç sürücüleri (trafiği çıkmasalar hiç bir kaza olmayacak denilebilir!)
b.Trafik akışını düzenleyen trafik birimleri (trafiği düzenlemeseler çok daha fazla kaza olacak denilebilir!)
c.Yolları trafiğe uygun hale getirmekle görevli karayolları ve belediyeler (kurallara uygun yollar yapıyorlarsa çok daha az kaza olacak denilebilir!)
d.Trafiğin sağlıklı akışını sağlamakla görevli belediyeler (kurallara uygun akış sağlıyorlarsa çok daha az kaza olacak denilebilir!)
e.Yolları ve ulaşım güzergahını çizen(belirleyen) kent plancıları ve diğer teknik görevliler (kurallara uygun yollar tasarlıyorlarsa çok daha az kaza olacak denilebilir!)
Bunların her birisi önemli olmakla birlikte; bu yazıda trafiğe çıkan araç sürücüleri, trafiğin sağlıklı akışını sağlamakla görevli belediyeler ve yolları trafiğe uygun hale getirmekle görevli karayolları ve belediyeler üzerinde durulmuştur.
Yerel yönetimlerin ve belediye başkanlarının sorumlulukları!
Şehir içi yol düzenlemelerinde özellikle belediyeler büyük sorumluluk sahibidirler ve bu nedenle belediyelerin hem şehir içi yollarını planlarken ve hem de uygulamada önemli işlevlere sahiptirler. OECD bilimsel uzman grubu verilerine göre; trafik kazalarında bir saat içinde yaralanma riski, çalışan bir işçininkinden 30 kat daha fazladır. Türkiye istatistikleri ise; trafik kazalarının %40-%60’ının kent içi ve kırsal yol kavşaklarında meydana geldiğini göstermektedir. Eşdüzey kavşaklar fiziksel olarak karayolu sisteminin sadece küçük bir bölümünü kapsıyor olsa da, yapılan uluslararası çalışmalarda kavşaklarda meydana gelen kaza sayılarının oldukça fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Kavşak kazaları, şehir içi toplam kazaların %50’sini şehirlerarası kazaların ise % 30’unu oluşturmaktadır (Kuciemba ve Cirillo, 2002).Görüldüğü gibi trafik kazalarının önemli bölümü kent içi ve kırsal yol kavşaklarında meydana gelmektedir. Buna göre kent içi kavşaklar konusu esas alındığında belediyeler, dolayısıyla belediye başkanları önemli sorumluluk üstlenmiş oluyorlar.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Belediyeler
Karayolları trafik yönetmeliği yerel yönetimlere önemli görevler vermekte ve büyük sorumluluklar yüklemektedir. Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin amacı, "2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca, can ve mal güvenliği yönünden; karayollarında trafik düzeninin sağlanması ve trafik güvenliğini ilgilendiren hususlarda alınacak tedbirler ile ilgili olarak, Yönetmelikte düzenlenmesi işaret edilen ve gerekli görülen diğer hükümleri ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirlemektir.", şeklindedir. Yönetmeliğin beşinci bölümü "Belediyeler" başlığıyla "Belediyelerin Görev ve Yetkileri" kapsamında ele alınmıştır. Buna göre; Madde 16'da Belediye trafik hizmet birimlerinin görev, yetki ve sorumlulukları 12 madde halinde sıralanmıştır. Bunlar arasında Halkın trafik eğitimine katkıda bulunmak konusu da yer almakla birlikte özellikle ilk dört madde, belediyelerin trafikteki sorumluluklarıyla doğrudan ilişkilidir ve bu maddeler aşağıda verildiği gibidir.
a) Yolun yapısını, trafik düzeni ve GÜVENLİĞİNİ sağlayacak durumda bulundurmak,
b) Yol ve KAVŞAK düzenlemeleri yapmak,
c) Trafiği düzenleme amacı ile trafik işaret levhaları, Işıklı ve sesli trafik işaretleri, yer işaretlemeleri, temin ve tesis etmek, bunların devamlılığını ve işlerliğini sağlamak
d) Trafiğin akışını kolaylaştırma, gereksiz durma ve duraklamaları önleme bakımından, trafik akımı programları ile toplu taşıma araçlarının kalkış varış ve ara durakları için zaman tarifeli programlar yapmak ve uygulamaya koymak.
Görüldüğü gibi trafik güvenliğiyle ilgili konular belediyelerin sorumluluğuna verilmiştir. Bu kapsamda en çok kazalara yol açan nedenlerden biri olan kavşak düzenlemeleri belediyelerin vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak bakımından asli görevleri arasındadır.
O halde yazımızı, trafikle ilgili yazı dizimizin son bölümünde yer vereceğimiz(Belediyelerin ve Belediye Başkanlarının trafikteki sorumlulukları ve kazaları önlemekteki muhtemel rolleri) konuya dikkat çekmek ve üzerinde düşünülmesini sağlamak üzere bir soru ve söz konusu sorunun cevabıyla sonlandıralım.
Soru: Belediye Başkanı nasıl olunur?
Cevap: Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında ve ilgili kanunlarda yazılı bulunan şartlara ve seçilme yeterliliğine sahip olmak ve 5,4 metrelik bir çelik metreye sahip olmak!
Kazasız günler temennisiyle…