Eğitim-İş Çorum Şubesi’nin olağan genel kurulunda Tuba Üreyen başkanlığındaki liste göreve getirildi. Yeni yönetim kurulu, kendi arasında görev dağılımı yapacak.
Genel kurulda bir konuşma yapan Tubu Üreyen, devrimci sınıf sendikacılığı anlayışını sürdüreceklerini vurguladı.
Tuba Üreyen, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“SENDİKACILIK, EMEK VE SINIF MÜCADELESİDİR”
“15 yıldır kamuda rehber öğretmen olarak görev yapıyorum. Görevime şu anda Ertuğrul Gazi İlkokulu'nda devam etmekteyim. Güzel bir günün arifesindeyiz. Hayatımızdaki ilk emekçi kadının, bizi doğuran, doyuran ve bugünkü benliğimizi kazanmamıza destek olan annelerimizin anneler gününü şimdiden kutluyorum. 
Kurulduğumuzdan beri sendikacılığı emek ve sınıf mücadelesi olarak kabul ettiğimizden ne ücret sendikacılığı, ne de etnik, dinsel, mezhepsel ve toplumdaki azınlıklar üzerinden sendikacılık yaptık. Sermayenin ve sömürünün küreselleştiği, emperyalizmin dünyayı özellikle bölgemizi yeniden dizayn etmeye çalıştığı bir ortamda ülke ve sınıf mücadelesini birleştirerek Devrimci Sınıf Sendikacılığının nasıl yapılacağını gösterdik. Bizler de bu sendikacılık anlayışına devam edeceğiz.

“SENDİKA, YANDAŞLIK YAPMAZ,
MÜCADELE EDER, HAK ARAR”
Bir sendikanın başarısının ne üye sayısı ile ne de sahte yetkilerle ölçüleceğine inanıyoruz. Her yıl hatır gönül ile yetki kandırmacasıyla kaydedilen üyeler ile de ölçülemez. Hele hele iktidara yandaşlık ederek makam mevki vaatleri ve sınav tehditleri ile üye yazıp kendini yetkili ilan ettirmekle hiç ölçülemez. Bize göre sendikalar her zaman iktidarlara muhalif örgütler olmak zorundadır. Çünkü her gelen iktidardan yeni kazanımlar, daha yüksek ücretler talep etmek bunu elde etmek için mücadele vermek zorundadır.
Son yıllarda sendikal mücadele ile elde edilen kazanımlarımız etkili sendikacılığın en güzel örnekleridir. Aklı ve bilimi önceleyerek ve aklımızı ortaklaştırarak yeni kazanımlar elde etmek için elimizden gelen her türlü mücadeleyi siz değerli üyelerimiz ile birlikte örmeye çalışacağız.

“SENDİKA, ALIN TERİNİN VE 
EMEĞİN KORUYUCUSUDUR”
Sendika; çalışanların çalışma koşullarını düzenlemek, hak ve çıkarlarını korumak ya da geliştirmek amacı ile kurulmuş; devletten, siyasal partilerden ve iktidardan bağımsız, yasal emek örgütleridir. Alın terinin ve emeğin koruyucusudur. Dolayısıyla, bizim sorunlarımıza siyasi partiler çare olamaz. Ancak ülkemizdeki sendikaların büyük bir bölümünün, sendika tanımına aykırı olarak kendisini siyasi parti siyasetinden uzak tutmaması ve odağına emeğin hakkını koymaması bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Buna karşı Eğitim İş, siyasi partilerin günü birlik siyasetini değil, emeğin, emekçinin, alın terinin siyasetini yapmakta, sendika siyaset dengesini korumaktadır. Biz de bu dengeyi korumaya son derece kararlıyız.

“SÖMÜRÜSÜZ BİR DÜNYA, 
ALIN TERİNİN TAM KARŞILIĞI 
İÇİN MÜCADELEYE DEVAM…”
Bizler emek ve sınıf mücadelesine inanan insanlarız. Sömürüsüz bir dünya hayalini kurarken amacımız bir üst sınıfa atlama olamaz. Bizler sömürüsüz bir toplum yaratmak, emeğimizin karşılığını tam olarak alabilmek için mücadele ediyoruz. Umudumuzu yitirmedik hayallerimizden vazgeçmedik. 
Unutmayalım ki "Özgürlük ve başarı bunları savunma cesareti olanların hakkıdır." Hayat hiçbir zaman itaat edenlerin olmamıştır, mücadele edenler her zaman kazanamayabilir ama kazananlar sadece mücadele edenlerdir. "Sınıf bilinciyle emeğimize / Ulus bilinciyle vatanımıza / Yurttaş bilinciyle Cumhuriyetimize her ne pahasına olursa olsun sahip çıkmaya devam edeceğiz. 
Fakir Baykurt'un dediği gibi "yalvarmadan, boyun eğmeden, el açmadan, ders vereceğiz." "Ya bir yol bulacağız ya da yeni bir yol yapacağız."

Kaynak: Yayla Haber