Eğitim

Türkiye'nin eğitim sistemi tehlikede mi? Sırma'dan çarpıcı açıklamalar

Türkiye'nin eğitim sistemine yönelik endişeler artarken, Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Kenan Sırma, eğitim alanındaki dinselleşme eğilimlerine karşı toplumu harekete geçmeye çağırıyor.

Abone Ol

Eğitim Sen Çorum Şube Başkanı Kenan Sırma, eğitim sisteminin dini kurallara göre biçimlendirilmek istenmesine karşı eğitim emekçileri başta, öğrencileri ve velileri ortak mücadeleye davet etti.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Çorum Şube Başkanı Kenan Sırma 'Okullarda yaşanan dinselleşme kuşatmasına sessiz ve tepkisiz kalmayacağız' konu başlıklı bir basın açıklaması yaptı.

Türkiye'de uzun süredir eğitim sisteminde ve okullarda siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda yoğun bir dinci kuşatma yaşandığına dikkat çeken Sırma 'Millî Eğitim Bakanlığı'nın(MEB) başta Diyanet İşleri Başkanlığı olmak üzere, iktidar güdümündeki dini vakıf ve derneklerle yapmış olduğu protokollerin sonuçları ülkenin dört bir yanında yaşanan örneklerle ortaya çıkmaya başlamış, çeşitli illerde doğrudan laik eğitimi ve laik yaşam tarzını hedef alan uygulamalar yaşanmıştır' dedi.

Eğitim Sen, olarak eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek, çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için somut adımlar atılması gerektiğini vurguladıklarını belirten Sırma şunları söyledi; 'Ancak MEB, bugüne kadar yaptığı gibi, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda okullarımızı Diyanetin, dini dernek ve vakıfların temel faaliyet alanları haline getirmiştir.

Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı ortaokullar ve imam hatip okulları, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı il/ilçe spor müdürlükleri/Gençlik merkezleri ile Diyanet İşleri Başkanlığı'na bağlı Diyanet Gençlik Merkezleri iş birliğinde yürütülmekte olan 'Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi' (ÇEDES Projesi) kapsamında atılan adımlar laik eğitim anlayışına açıktan bir meydan okuma anlamına gelmektedir. ÇEDES Projesi iktidarın eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik çizgisi doğrultusunda biçimlendirme hedefinin son örneği olmuştur.'

CEMAATE AİT KİTAPLAR OKUL MÜDÜRÜ TARAFINDAN DAĞITILDI

Bütçe görüşmeleri sırasında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in sarf ettiği 'tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceğiz' sözlerinin, yıllardır eğitim sisteminde yaşanan 'dinselleşme' uygulamalarının Bakanlık politikası olduğunun itirafı olduğunu söyleyen Sırma, 'Ordu'nun Altınordu ilçesindeki bir lisede, Işık Cemaati'ne ait kitapların bir okul müdürü tarafından ücretsiz dağıtılmasına sendikamız tarafından itiraz edilmesi üzerine okul müdürü; 'ÇEDES Projesi kapsamında biz zaman zaman dini değerlerin öğretilmesi için böyle kitaplar dağıtıyoruz. Bu Milli Eğitim'in bilgisi kapsamında yapılan bir uygulama' ifadelerini kullanmıştır. Konuyla ilgili Ordu şubemiz hemen açıklama yapmış ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuştur' diye belirtti.

'BEYAZ ÖNLÜK' TAVSİYESİ

Mersin'de, Hüseyin Polat Özel Eğitim Uygulama Okulu'nda okul müdürü tarafından kadın eğitimcilere yırtmaçlı etek, kısa kollu tişört, yakası açık gömlek giymek gerekçesiyle uyarı cezası verildiğini de belirten Sırma, 'Bakanlığı 'beyaz önlük' tavsiyesi üzerinden özellikle kadın eğitim emekçilerini hedef alarak 'tek tip' kıyafet uygulamasını hayata geçirmek istediği bilinmektedir. Okullarda serbest kıyafet uygulaması sendikamızın uzun süredir savunduğu bir uygulamadır. Sendikamız, 'beyaz önlük' uygulamasına tek tip kıyafet dayatması nedeniyle karşı çıkarken, uygulama ilk gündeme geldiğinde özellikle kadın öğretmenlere yönelik olarak okul yönetimlerinin 'bu nasıl kıyafet' deyip, önlük giymeyi dayatabilecekleri uyarısı yapmıştır. Ne Millî Eğitim Bakanlığı'nın ne de liyakatsiz okul müdürlerinin öğretmelerin ne giyip ne giymeyeceğine karışma hakkı yoktur' ifadelerini kullandı.

Söz konusu uygulamaların eğitim sisteminin dini kurallara göre biçimlendirilmek istendiğinin kanıtı niteliğinde olduğunu söyleyen Sırma, 'Toplumda ve okullarda bütün din ve inançtan insanlar, eşit koşullarda yaşamak ve aynı kurallara uymak durumundadır. Okullarımız, farklı inanç gruplarının her birinin eşit değerde görülmesi gereken, hiçbir öğrencinin ya da öğretmenin inancı, kimliği, siyasi düşüncesi nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı kurumlar olmak zorundadır. Laik eğitim, bu nedenle yaşamsal bir zorunluluktur' şeklinde konuştu.

ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

ÇEDES Projesinin hem laikliğe hem de laik eğitim anlayışına temelden aykırılıklar içeren bir düzenleme olduğunu vurgulayan Sırma, 'Bu konuda eğitim ve bilim emekçileri başta olmak üzere, öğrencilerimizi, velilerimizi ve demokratik kamuoyunu birlikte tutum almaya ve ortak mücadeleye davet ediyoruz. Okullarımızın dini içerikli faaliyet ve etkinliklerin değil, laik ve bilimsel eğitimin mekanları olması için bütün gücümüzle mücadele edecek, laik eğitim ve laik yaşam mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz' dedi.

{ "vars": { "account": "UA-115444419-2" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }