Türkiye'de akademik müzecilik eğitiminin kurucularından, ressam ve akademisyen Tomur Atagök, 27 Mart 2025 tarihinde yaşamını yitirdi. Sanat ve eğitim dünyasına uzun yıllar boyunca katkı sunan Atagök, hem sanatçı kimliğiyle hem de müzecilik alanındaki akademik çalışmalarıyla iz bırakan isimlerden biri oldu.
Akademik ve Sanatsal Yolculuğu
Robert Kolej’den mezun olan Tomur Atagök, yüksek öğrenimini Amerika Birleşik Devletleri’nde sürdürdü. Oklahoma State University'de lisans eğitimini (BFA), ardından College of Arts and Crafts ve University of California, Berkeley'de yüksek lisans derecelerini (MA) tamamladıktan sonra Türkiye’ye döndü.
Sanat kariyerine Mimar Sinan Üniversitesi Resim ve Heykel Müzesi’nde Müdür Yardımcısı olarak başlayan Atagök, daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev aldı. YTÜ’de Kültür, Basın ve Dış İlişkiler Başkanlığı, Müzecilik Yüksek Lisans Programı'nın kurulması ve yönetimi gibi önemli görevlerde bulundu. 2004-2006 yılları arasında YTÜ Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanlığı görevini de üstlendi.
Sanat Anlayışı ve Eserleri
Sanatında özellikle kadın teması, mitolojik figürler ve insan-mekân ilişkileri öne çıkan Tomur Atagök, 1970’li yıllardan itibaren kadın kimliği, varoluşu ve toplumsal belleği irdeleyen eserler üretti. Resimlerinde metalik yüzeyler kullanan Atagök, izleyicinin kendi yansımasını eserle buluşturarak yaşayan ve etkileşimli bir sanat deneyimi yaratmayı amaçladı. Ona göre sanat izleyiciyle birlikte tamamlanan bir süreçti: “Yalnızca resmi değil, kendini de görsün istedim izleyen,” sözleriyle bu yaklaşımını ifade etmişti.
Sanatçının kullandığı kadın figürleri idealize edilmiş değil, yaşamış, direnmiş, anlatmak isteyen karakterlerden oluşuyordu. Atagök’e göre sanat, yalnızca bireysel bir ifade değil, toplumsal hafızanın yeniden inşası için de bir araçtı.
Yayınları ve Akademik Katkıları
Tomur Atagök’ün önemli çalışmalarından biri de 2011 yılında Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan "Bildiklerim Gördüklerimdir, Gördüklerim Bildiklerimdir" adlı kitabıdır. Bu eserde sanatçının 1980'lerden 2000'lere kadar yazdığı metinler, "Kadın Sanatçılar Üzerine", "Sergiler Üzerine" ve "Sanatçılar Üzerine" başlıkları altında toplanmıştır.
Atagök’ün Türkiye müzecilik tarihi ve kadın sanatçılar üzerine yaptığı kapsamlı çalışmalar, 2018 yılında SALT Araştırma Arşivi kapsamında erişime açılmıştır.
Öne Çıkan Sergilerinden Bazıları
1984 – "Tomur Atagök Resim Sergisi", Vakko Sanat Galerisi, Ankara
1993 – "Tomur Atagök Sergisi", Mine Sanat Galerisi, İstanbul
2020 – "Döngüsel İzler", Kibele Sanat Galerisi, İstanbul (Retrospektif)
2022 – "Bitmeyen Öykü: İnsan", Brieflyart, İstanbul
"Günceler", Elgiz Müzesi, İstanbul
Yaşayan Bir Miras
2021 yılında İşSanat’ın "Gün Işığında" adlı video serisine konuk olan Tomur Atagök, sanatla yaşamının nasıl iç içe geçtiğini anlatmıştı. “Kendimi anlatmak kolay değil” sözleriyle başladığı anlatısında sanatını bir yaşam biçimi olarak benimsediğini ve kadınların sanat yoluyla görünür kılınmasının, tarihe müdahale olduğunu vurgulamıştı.
Tomur Atagök, geride çok sayıda eser, yazı, öğrenci ve fikir bıraktı. Onun yaşamı, Türkiye'de kadın sanatçılar, akademik müzecilik ve çağdaş sanat anlayışı açısından önemli bir dönüm noktası olmaya devam edecek.
Sanat ve akademi camiası, onun ardından hem entelektüel derinliğini hem de üretkenliğini özlemle anıyor.