Konya’da bahar aylarında budanan ve 9 ay boyunca bakımı yapılan üzüm bağlarında hasat devam ediyor. Bağda tek tek elle toplanan üzümler, yıkandıktan sonra makine yardımıyla ezilmesinin ardından çıkartılan şıra yaklaşık 8 saat odun ateşinde kaynatıldıktan sonra pekmez haline geliyor.

Türkiye genelinde 4 milyon 100 bin tonluk bir üzüm üretim kapasitesi bulunuyor. Tahıl ambarı olarak bilinen Konya’da özellikle son yıllarda artan üzüm üretim kapasitesi ise yaklaşık 100 bin ton civarında gerçekleşiyor. Konyalı vatandaşların bahar aylarında budama işlemi ile başlayan üzüm mesaisi, Eylül ayında bağ bozumu ile devam ediyor. Merkez Meram ilçesinde oluşturduğu bağında çocuklarıyla birlikte çalışan 78 yaşındaki Duran Avcu, asmalardan üzüm salkımlarını tek tek elle topluyor. Ardından üzüm salkımları detaylı şekilde yıkanarak üzüm ezme makinasından geçirilerek şıra çıkartılıyor. Pekmez için hazırlanan şıra daha sonra odun ateşinde yaklaşık 8 saat kaynatılıyor.

"Herhangi bir katkı maddesi girmiyor, tertemiz kendimize ve çevremize hazırlıyoruz"

Babasından kalan bağları çoğaltarak üzüm üretimine devam eden Duran Avcu, "Biz bu üzümlerin ağaçlarını buduyoruz daha sonra üzümlerimiz oluyor. Üzümlerimiz olduktan sonra çocuklarımla beraber topluyoruz. Eskiden toplanan üzümler ayakla ezilirdi. Şimdi bunun kolayı çıktı, ezme makinası var. Onunla beraber tertemiz organik olarak üzümlerimizi eziyoruz. Çocuklarla beraber uğraşıyoruz. Organik olması bizim için çok iyi oluyor, temiz oluyor. Bu zor bir iş aslında. Bunları topluyoruz, yıkıyoruz daha sonra makineden geçirip içerisine herhangi bir katkı maddesi girmiyor, tertemiz kendimize ve çevremize hazırlıyoruz" dedi.

"Eskiden çuvallara doldurup üzümlerin suyu iyice çıkana kadar çiğnerdik"

Selçuk Üniversitesi öğrencisi milli bisikletçi Yılmaz’dan 3 madalya Selçuk Üniversitesi öğrencisi milli bisikletçi Yılmaz’dan 3 madalya

Makine sistemine geçmeden önce üzümlerin şırasının çıkarılması işleminin zorluklarını anlatan Duran Avcu, "Eskiden çuvallara doldurup o üzümlerin suyu iyice çıkana kadar çiğnerdik. Daha sonra sıkıştırıp şırası akıyordu. Şimdi burada makinede kolay oluyor. Hem de gerçekten böyle daha temiz ve sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Makine kendisi sıkıştırıp kendisi suyunu çıkartıyor, elle bir müdahale olmuyor. Kova ile toplanan üzümler bu makineden geçirilip daha sonra odun ateşinde hazırladığımız kazanlara geçiyor. Burada pekmezin özleşmesi için toprağa çalma dediğimiz mayalama işleminden geçer. Onu da yaptıktan sonra tekrar ikinci kazanlara geçer, gece saatlerine kadar kaynatırız. Sonrasında ise pekmezimiz kıvama gelir. Bu şekilde katkısız, kaliteli bir pekmez oluyor" diye konuştu.

Kaynak: iha