Az okuyan bir toplum olduğumuzun altını çizen Şimşirgil, “Bazıları bunu Osmanlı dönemi için söylüyor. Okur yazar oranı yüzde 2-3 seviyelerinde deniyor. Cumhuriyet dönemi için söylüyorum okuma yazmayı biliyoruz ama okumuyoruz. Okuma yazmayı bilmek çok okuyor manasına gelmiyor. Bir şey ifade etmiyor. Dolaysıyla biz bazı şeyleri yanlış değerlendiriyoruz ve olaylara yanlış bakıyoruz. Son birkaç yıldır belediyeler kitap fuarlarına önem veriyor. Okuma aşkı hevesi oluşuyor. Bu fuarları Milli Eğitim Müdürlükleri iyi değerlendirmeli. Osmanlı okumuyor diyorlar. Nasıl okumaz Osmanlı. Osmanlı’nın dini İslam. İslam dini “oku” emri ile başlıyor. Alemi oku diyor. Bugün toplumda deist ve ateist çoğalıyor. Alemi okumayı bilmiyor ki. Okuduğu kitapta dinden imandan ediyor. Aleme bakacak, bu alem nasıl duruyor, nasıl yaratıldı, nasıl oldu, yaratıcısı olmadan bu alem nasıl olur. Kendini oku diyor. Kişi kendini tanıyamadan rabbini tanıyamaz. Kişi kendini bilecek. İlim erkek ve kadın her Müslümana farzdır. Kişinin rabbini bilmesi sadece erkeğe mi kadına da farzdır. Ya öğrenen ol. Ya dinleyen ol. Öğreten ol” diye konuştu”
“Bize Osmanlı'yı birinci sınıf dövüşen millet olarak anlattılar” diyen Şimşirgil, “O dönem Osmanlı'yı hakkıyla tanımak mümkün değildi. Tarih kitabını yazan yabacı çıktı. Türk dil kitabını yazan yabancı çıktı. Dilimizi mahvettiler. Dil diye birşey bırakmadılar. Dünyanın en iyi dil öğrenen milletinin dilini yok ettiler. Bir dili iyi konuşabilmek için kendi dilinizin çok iyi olması lazım. Adriyatik’ten Çin seddine kadar Türkçe konuşuluyordu. Elbette bu Türkçe’nin içerisinde Arapçası olacak, Farsçası olacak. Bizim kelimelerimiz de Arapça’ya, Farsça’ya bakan dillerine karışıyor. Macaristan’da, Arnavutluk’ta, Sırbistan’da, Bulgaristan’da yüzlerce Türkçe kelimeye rastlarsınız. Fethetmek gibidir kelime almak. Bir toprağı fethetmek gibidir. Zenginlik katar dile. Yabancı dillerden kelimeler geçmiş bize ama bunları Türkçeleştirmişiz. Oturdular kelimeleri attılar. Kelime yaşayan Türkçedir. Milletin hafızasıyla beraber girer ve yüzyıllar içerisinde yaşar. Bir kelimeyi atmakla yüzlerce binlerce deyimi atarsın. Atma niye atıyorsun. Toplamıyorsun, atıyorlar. Amaç ney, köklerimizi kesmek. Kökümüzle olan bağımızı kesmek. Osmanlı'yı bilmesin, yaşamasın, önünde örnek olmasın” diye konuştu.
Gençlere kendilerini geliştirmeleri için çağrıda bulunan Şimşirgil, “Biz tarihi hep tek yönlü öğrendik. Televizyonlarda tek yönlü izledik. Tek yönlü okuduk. Gençler kendinizi geliştirin. İyi yetişin. Dünya karşınızda olsa eğer haklıysanız doğruyu söylemekten vazgeçmeyin. Osmanlı birinci sınıf dövüşen bir milletmiş ilimden uzakmış. Osman Gazi’nin hocası Şeyh Edebalı, Orhan Gazi’nin hocası Dursun Fakıh, Yıldırım Beyazıd Han’ın Emir Sultan, Somuncu Baba, Fatih Sultan Mehmet’in Akşemseddin, Molla Gürani dünyaca ünlülerini sayıyorum. Hocasına bak talebesini tanı. Osmanlı nasıl cahilmiş. Bazı proje adamlar var dikkat edin. Yavaş yavaş çıkıyor. Çıkmayanlarda var. Proje işi çok. Uyanık olmazsak gençlerimizi alıp götürüyorlar. Nereye götürüyorlar nerde bırakıyorlar belli değil. Çok okumalıyız ama doğru ölçüleri bilmemiz lazım. Bugün internete girdiğimizde önümüze yalan ve yanlış bilgiler geliyor. Doğruya ulaşmasın diye bu millet her türlü çalışmayı yapıyorlar. Tarihi niye bozuyorlar. Sultan Vahdettin Han’a neden vatanı sattı diyorlar. Sultan Abdulhamid Han’a neden Kızılsultan diye bağırıyorlar. Neden, çünkü okumasın, öğrenmeyin" dedi.
“Tarihimize bizi düşman ettiler” diyen Şimşirgil, şunları kaydetti;
“Gençlerimizin bu kadar Osmanlı’ya saldırmalarının anlamı yok. Kalpler mühürlenmesin. Tarihi dini edebiyatı bilmezsek bunları milleti millet yapan unsurlar. Bizi çok rahat alırlar bambaşka noktalara götürürler. Son yaşadığımız FETÖ belası çok önemliydi. İşgal meselesiydi. FETÖ gibi projeler hala çok. Birisi meşhur ediliyorsa önüne soru işareti koyun. Kitabımız oku dedi Mevlana dinle diyor. Şimdi hiç dinlemeyi bilmiyoruz. Anne ve babayı dinle. Bizim edebiyatımız baştan sona tasavvuf. Onun için edebiyatımıza da düşmanlık yapıyorlar. Aşkı hep mecazi olarak anlatıyorlar. Gerçek aşkı anlatmıyorlar. Tarihimizi kötüleyerek anlatıyorlar. Dini de bozdular. Fizikle kimya ile oynamazlar. Bu üçüyle oynarlar. Tarihçiyim diye edebiyattan tarihten dinden uzak olacak değilim. İlahiyatçı oldum diye tarihi edebiyatı bilmeyi ihmal etmeyeceğiz.”
Söyleşi sonunda Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Ünlü Tarih Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’e hediye takdim etti. Konferansı Başkan Aşgın’ın yanı sıra Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan, Düvenci Belde Belediye Başkanı Necmettin Yalçın ve kitapseverler katıldı.