İstanbul'da, bebek hastalarını önceden anlaşılan özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 47 sanığın yargılandığı büyük davanın duruşması 11. gününde devam ediyor. Kamuoyunda "Yenidoğan Çetesi Davası" olarak bilinen davada, sanıkların bebeklerin sağlık durumlarını kasıtlı olarak ağırlaştırarak Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) yüksek ödeme almak amacıyla organize suçlar işlediği iddia ediliyor.
Duruşma Sürerken, İddianame de Şok Edici Detaylar Ortaya Koyuyor
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı ve diğer sanıkların bebek hastalarını bilinçli olarak yanlışa sevk ettikleri belirtiliyor. İddianamede, bebeklerin sağlık durumlarının olduğundan daha ağır gösterildiği ve gereksiz tedavilerle SGK'den yüksek ödemeler alındığı yer alıyor. Bu şekilde, hem devletin hem de hasta yakınlarının dolandırıldığı savunuluyor.
İddianame: Suç Örgütü Doktorlar Tarafından Yönetildi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın örgütün lideri olduğu, doktor İlker Gönen’in ise suç örgütünü sevk ve idare ettiği ifade ediliyor. Ayrıca, suç örgütünün 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir tarafından yönlendirildiği belirtiliyor. Organize suç örgütünün amacı, işledikleri suçlarla hastaların sevkini yaparak, devlete ve hastalara yüksek bedeller ödetmekti.
10 Bebek Ölümü ve Dolandırıcılık Suçlamaları
İddianamede, sanıkların bebeklerin sağlık durumunu ağırlaştırarak, sağlık hizmetlerinin gereksiz şekilde uzatılmasına neden oldukları ifade ediliyor. Bu şekilde SGK'den yüksek ücretlerin tahsil edilmesi ve bazı hasta yakınlarından fazla para alınması, sanıkların suçlarını daha da ağırlaştıran faktörler arasında. Özellikle, 10 bebek ölümüyle sonuçlanan bu skandalda, sanıklara “kasten öldürme”, “dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlarından ağır hapis cezaları isteniyor.
Hastanelere Kapatma ve El Koyma Talebi
Davanın bir diğer dikkat çeken yönü ise, suç örgütünün yer aldığı hastanelerle ilgili talepler. İddianamede, söz konusu hastaneler ve şirketler için tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanması, hastanelerin kapatılması ve mal varlıklarına el konulması isteniyor. Soruşturma kapsamında, İstanbul’daki 9 hastane ve Tekirdağ Çorlu’daki 1 hastanenin ruhsatları iptal edilmişti. Bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmiştir.
Savcıya Yapılan Tehditler ve Diğer Gelişmeler
Yenidoğan Çetesi'ne ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E., şüpheliler tarafından ölümle tehdit edilmiştir. Bu durum, davanın ve soruşturmanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Soruşturma sürerken, sanıklara yönelik ceza davaları ve tedbirler devam ediyor.