Zilli Kurt
Bende Diyorum ki ZİLLİ KURT HİKAYESİ şimdi toplumun her kesimine uygulanıyor.
Bu günkü AKP hükümetinin özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra tüm muhalif kesimlere uyguladığı baskı ve sindirme politikası tam gaz devam etmektedir. Bu uygulamaların ne zaman son bulacağı da belli değildir. Son bulacak gibi de görülmüyor. Bu baskı ve şiddet politikalarına yıllardır, devrimci, demokrat ve sosyalist kesimler olarak alışığız, yıllardır bu politikalara ses çıkarmayan cemaat mensupları şimdi sıra kendilerine geldiğini görünce demokrasi kahramanı kesildiler. Elbette düşüncesinden dolayı hiç kimseye baskı ve zulüm yapılması savunulamaz, Daha dün Eğe nin bir köyünde altın arama madeni için zeytin bahçelerini talan edenler ve özel güvenlikçilere köylüleri dövdürtenler, aynı zorbalık kendilerine gelince isyan ediyorlar. Bizler yılardır. Susma Sustukça Sıra Size Gelecek Diye Bağırmadık mı, Yaşasın Halkların Kardeşliği Demedik mi, Ama tüm bu protestolar yapılırken gerek basın aracılığı ile gerekse fiili saldırılar yaparak, bizleri terörist ilan etmediniz mi, şimdi gelinen noktada tüm muhalif kesim terörist ilan edilmedik mi, hepimizin boynuna birer zil takılmadı mı; ve gelelim Merhum Yaşar KEMAL'ın Zilli Kurt Hikayesine;
Zilli kurt adı şuradan geliyor:
Kurtlar Anadolu’da bir koyun damına girdi mi, bir tanesini yemez, hepsinin boğazını sıkar.
Kurdun ağzı değen koyun yaşamaz.
Bir gece bütün bir köyün koyununu yok eder ve
Kurt çeker gider...
Köylüler atlara binip kurdun ardından giderler, silahsız, köpeklerle.
Köpekler öldürmesin diye, köpeklerin boynundaki dikenli tohtları çıkarırlar. Kurdu yakaladıktan sonra fiske vurmazlar.
Boğazına sağlam bir kirişle zil takarlar. Kurt bu zille ne koyuna yaklaşabilir, ne köye..
Acından ölür. Yaşar KEMALN İşte bunu yaşamımla birleştirdim.
Çok iş yaptım ben.
Otuz kırk kadar...
Adana’da zilli kurt oldum, sosyalistlikten dolayı.
Türkiye dünyanın en ağır faşizmini yaşadı.
Herkes sanıyor ki iki parti oldu, demokrasi geldi...
Benim ‘zilli kurt’ta anlatacağım, hükûmete aykırı düşüncede olanların çektikleri...
Tam zilli kurt yaşamıydı.
O işe giriyorum.
On gün sonra polis geliyor, çıkarılıyorum. Öteki işe giriyorum.
Jandarma geliyor, çıkarılıyorum.
Bir de insanları öyle şartlıyorlar ki...
En korkuncu da o.
Beni işe almaya korkuyor herkes...
Bana düşüncelerimden dolayı çok çektirdiler.
Düşüncelerimden dolayı zilli kurt oldum.
Zilli kurt gerçeği sürüyor
1995 yılı Temmuz ayıydı.
Sevgili Yaşar Abi Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanıyordu, Kürt sorunu konusunda devleti eleştirdiği için.
Hakkında beş yıla kadar hapis cezası isteniyordu, düşüncelerinden dolayı...
O tarihlerde Yaşar Kemal’i savunan bir yazımı, artık zilli kurtlar olmasın, diye noktalamıştım.
Ama ne yazık ki bugün hâlâ zilli kurt gerçeği ülkemizde varlığını sürdürüyor.
Özgürlük düşmanlığı demek olan cadı avları sürek avı gibi devam edip gidiyor.
Acıklı bir durum.