İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından üniversite öğrencilerinin 2 Nisan’da düzenlediği “tüketimi durdurma boykotu”, sadece toplumsal değil, siyasal düzeyde de tartışma yarattı. Sosyal medyada yapılan çağrılar hakkında soruşturmalar başlatılması, tepki toplarken; iktidar cephesinden gelen açıklamalar ve geçmiş boykot çağrıları kamuoyunda yeniden gündeme geldi.
İçişleri Bakanı Yerlikaya: "Bu bir darbe girişimi"
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, öğrenci boykotlarını hedef alarak yapılan çağrıları "darbe girişimi" olarak nitelendirdi. Yerlikaya'nın açıklamaları, ifade özgürlüğü ve demokratik protesto hakkı çerçevesinde kamuoyunun çeşitli kesimlerinden eleştiri aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Boykot Çağrıları Yeniden Gündemde
Tartışmalar sürerken, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce yaptığı boykot çağrıları kamuoyunun dikkatini çekti. Özellikle 4 Ocak 2025’teki açıklaması, yeniden paylaşılmaya başlandı:
“Milletimizin, fahiş fiyat artışı yapan ürün ve hizmetleri boykot etmesi en etkili yöntemdir. Satılmayan ürünün önemi kalmaz.”
6 Ocak 2025’teki Kabine toplantısı sonrası da Erdoğan, benzer bir vurgu yaparak şöyle konuşmuştu:
“Pahalı ürün satanları dize getirecek en etkili yöntemlerden biri boykottur. Satın almama özgürlüğümüzü kullanmalıyız.”
Bu sözler, bugün öğrencilere yönelik yürütülen soruşturmalarla çelişkili bulunarak çifte standart eleştirilerine neden oldu.
Özgür Özel: “Tayyip Erdoğan’a helal olan millete haram olamaz”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Erdoğan’ın geçmişteki boykot çağrılarına dikkat çekerek hükümeti çelişki içinde olmakla suçladı:
“Tayyip Erdoğan’a helal olan millete haram olamaz! Boykot demokratik haktır. 2008’de medya boykotu başlatan Erdoğan’dı. Bugün boykotu kötüleyen şuursuzlar, baş kötünün müritleridir.”
Özel’in çıkışı, özellikle genç seçmen ve sivil toplum çevrelerinden geniş destek gördü.
Varank’ın 2014 Boykot Tweet’i Gündemde
AKP'li Mustafa Varank’ın 2014 yılında attığı “Boykot yapmak da yapmamak da insanların tercihi” paylaşımı sosyal medyada yeniden dolaşıma girdi. Varank, söz konusu paylaşımı “muhalif seçmenlere yapılan baskılara tepki” olarak yaptığını savundu ve şu açıklamada bulundu:
“Bugün CHP elitleri, kendi hırsızlarını savunmayanlara baskı yapıyor. Boykot yapmayanlara saldırıyorlar. CHP de hikayesi de aynı, sadece hedef değişti.”
Tartışmalar Ne Anlama Geliyor?
İktidarın geçmişte yaptığı boykot çağrılarının meşru sayılıp, bugün yapılan sivil çağrıların yargılanması, hukuki ve siyasi alanda bir çifte standart tartışması başlattı.
Sosyal medyada organize edilen bu tür eylemler, toplumsal muhalefetin dijitalleşmesi açısından da önemli bir gösterge.
Tüketim boykotu gibi ekonomik sivil itaatsizlik biçimleri, özellikle gençler arasında kendini ifade etmenin yeni bir yolu olarak öne çıkıyor.
