Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk arkeoloğu Remzi Oğuz Arık ve etnolog Hâmit Zübeyr Koşay'ın 1935'te başlattığı Alaca Höyük kazıları Mustafa Kemal'in önderliğindeki ulusal arkeoloji seferberliğinin ilk büyük ve modern kazısı unvanına sahip.
Cumhuriyet’in 100. yılı vesilesiyle İstanbul’a yayılan çeşitli kültür-sanat etkinliklerinden biri de “Bir İdealin Peşinde: Atatürk ve Alaca Höyük” sergisi. 
Sergi ve Alacahöyük ile ilgili bilgiler veren, izlenimlerini paylaşan Bağımsız İletişim Ağı Bianet yazarı Ayşegül Özbek, konuyla ilgili şu bilgileri aktardı:

İLK BİLİMSEL VE MODERN KAZI

“Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk arkeoloğu Remzi Oğuz Arık ve etnolog Hâmit Zübeyr Koşay'ın 1935'te başlattığı Alaca Höyük kazılarından 235 orijinal eser Yapı Kredi Müzesi’nde görülebilir.
Cumhuriyet’in 100. yılı vesilesiyle İstanbul’a yayılan çeşitli kültür-sanat etkinliklerinden biri de “Bir İdealin Peşinde: Atatürk ve Alaca Höyük” sergisi. 
Cumhuriyetin ilk günlerinden itibaren Mustafa Kemal’in yurtdışına gönderdiği bilim insanlarının yaptığı ilk bilimsel ve modern kazı da aynı zamanda Alaca Höyük.
İstiklal Caddesi’ndeki Yapı Kredi Müzesi binasının üç katına yayılan sergi, Alaca Höyük’te çıkan pek çok eseri bir araya getiriyor. Bunun için de müze, Kültür Bakanlığı ile ortak bir çalışma yürütmüş. Alaca Höyük Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Çorum Müzesi, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nden 235 arkeolojik ve etnografik orijinal eser Yapı Kredi Müzesi’ne getirildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk arkeoloğu Remzi Oğuz Arık ve etnolog Hâmit Zübeyr Koşay'ın 1935'te başlattığı Alaca Höyük kazıları Mustafa Kemal'in önderliğindeki ulusal arkeoloji seferberliğinin ilk büyük ve modern kazısı unvanına sahip. Sergide Alaca Höyük kazılarıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kazıları sayılan Ahlatlıbel, Etiyokuşu, Karaoğlan ve Trakya Vize Tümülüsü kazılarından çıkarılan eserler de yer alıyor.
Sergide yoğunluk Alaca Höyük olsa da bunun yanında ilk kazılar da yâd ediliyor. Türkiyeli arkeologların bilimsel yöntemlerle açığa çıkardığı ve özellikle bazı resmi kurumların yıllarca logosu olarak hafızamıza kazınmış tunçtan gümüş kakmalı geyik, boğa heykelleri ve güneş kurslarını da bir arada görmek mümkün.
Bunun yanı sıra Hatti uygarlığına ait, idoller, altın takılar, testiler, kadehler ile Anadolu’da Hattiler sonrası tarih sahnesine çıkan Hititlere ait arkeolojik eserler de yer alıyor.
Serginin bilimsel danışmanlığını Ankara Üniversitesi Dil Ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Tayfun Yıldırım yürüttü. Küratör ise Nihat Tekdemir.
Türk Tarih Kongresi ile bağlantılı bir sergi olduğunu söyleyen Tekdemir, Mustafa Kemal’in özellikle Meclis konuşmaları da dahil olmak üzere pek çok yerde tarih belgelerinin ortaya çıkarılması konusuna özellikle eğildiğini aktarıyor.

Çorum’un damak çatlatan yöresel lezzetleri  'Lezzetli Tavsiye' programında tanıtılacak Çorum’un damak çatlatan yöresel lezzetleri 'Lezzetli Tavsiye' programında tanıtılacak

"SADECE BİRKAÇ KRALIN İSMİ BİLİNİYOR"

Tekdemir ekliyor, "Bu sergiyle Atatürk ve Cumhuriyet kadrolarının arkeoloji ve antropoloji gibi spesifik sayılacak alanlarda da ne kadar yetkin olduğunu sunuyoruz."
15 yıl Alaca Höyük'te çalışan Yıldırım, "Alaca Höyük bizim dikkatimizi 1835’te çekti. Seyyahlar özellikle Orta Anadolu’daki kültür varlıklarını dünyaya lanse etmeye başladı. 1842 yılında ise bir kitapta sunuldu" bilgisini paylaşıyor. 
"Bu çağa ait yazı bulamıyoruz. Keşke tablet bulabilsek. Birkaç kral ismini biliyoruz sadece" diye de ekliyor.
Sergide Alaca Höyük kazılarının ilk yıllarında kullanılan bir dekovil (vagon) ziyaretçileri karşılıyor.

"ANADOLU’NUN EN NADİDE ESERLERİ"

İkinci katta ise Alaca Höyük’teki yerleşimin kültürel sürekliliği takip edilebilir. Cumhuriyet Dönemi Türkiye arkeolojisinin gelişimi, Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Anadolu’da ve Trakya’da yürütülen arkeolojik araştırmalar, Çorum/Alaca Höyük yerleşiminin kültür katmanlarıyla Kızılırmak Kavisi içindeki Hatti dünyasının ortak kültürünün izlerini sürmek mümkün. Türk Tarih Kurumu arşivinden fotoğraflar, Cumhuriyet dönemi kazılarını aktarıyor.
Bu katın en etkileyici bölümü ise oda mezar tasviri ile geyik ve boğa heykelleri. Prof. Yıldırım serginin bu bölümüyle ilgili olarak “Anadolu’nun en nadide eserleriyle karşı karşıyasınız” diyor.
Hattilerin yüksek kültürünü gösteren bu eserler aynı zamanda yüksek madencilik yeteneklerini de açığa çıkarıyor.
Oda mezarlar geniş bir alanı kaplıyor. Özellikle prens ve prensesler için tasarlanan bu mezarlara ölen kişinin pek çok eşyası da koyuluyor. Üzeri kapatılan mezarın üstündeki ve cenaze töreninde kesilip dağıtılan her bir boğanın kafatası ise zenginliği anlatıyor.

Anadolu'ya özgü küp mezarları gösteren bir tasvir de görülebilir. Yıldırım, yapılan kazılarda en yaşlısı 54 yaşında olan iskeletleri açığa çıkardıklarını anlatıyor. 
 “55 yaşında kimseye rastlamadık. Çoğu hastalıktan ölen çocuk ve gençler” diyor. 
Üçüncü katta ise Hititlerin Alaca Höyük anıtsal mimarisinde ve heykeltıraşlığında ulaştıkları sanat düzeyi, doğal çevreyle kurulan bağ, dinsel, gündelik ve sosyal yaşama dair buluntular tematik bölümler halinde sunuluyor.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Müzeler Dairesi Başkanı Bülent Gönültaş da sergiyi 1,5 yılda hazırlandıklarını aktarıyor.  
Öte yandan 1940'larda yapılan ilk Alaca Höyük maketi ve 2021'de yurtdışından iadesi sağlanan bir eser de sergide görülebilir. 
10 Mart 2024'e kadar açık kalacak sergi ücretsiz gezilebilir.

Ziyaret saatleri
Hafta içi: 10:00 - 19:00
Cumartesi: 11:00 - 19:00
Pazar: 12:00 - 19:00