Avrupa Birliği (AB), karbon emisyonlarını azaltma hedefi kapsamında önemli bir adım daha atıyor. AB, 2035 yılında içten yanmalı motorlu araçları tamamen yasaklamayı planlarken, bu hedefin ilk aşaması olarak dizel motorlu araçlara ek vergi getirme kararı aldı. Bu düzenleme özellikle motorin kullanan araç sahiplerini yakından ilgilendiriyor.
Dizel Araçlara Ek Vergi Neden Geliyor?
Son dönemde küresel iklim kriziyle mücadele kapsamında önemli kararlar alan AB, ulaşım sektöründe köklü değişikliklere gidiyor. Bilimsel araştırmalar, dizel araçların benzinli araçlara kıyasla daha fazla çevre kirliliğine neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle AB, dizel araçların kullanımını azaltmak için ek vergilerle kullanıcıları çevreci alternatiflere yönlendirmeyi hedefliyor.
Kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte dizel araç sahipleri, motorin kullanan araçları için ekstra bir maliyetle karşı karşıya kalacaklar. Avrupa Komisyonu'nun açıkladığı bu karar, dizel araçları ekonomik olarak dezavantajlı hale getirerek tüketicilerin elektrikli veya hibrit modellere geçişini hızlandırmayı amaçlıyor.
Elektrikli Araçların Kullanımı Artacak mı?
AB’nin yeni düzenlemesiyle birlikte elektrikli araçlara olan ilginin daha da artması bekleniyor. Avrupa ülkeleri, Paris İklim Anlaşması'nda belirtilen hedeflere ulaşmak için elektrikli araç kullanımını teşvik edecek önemli projeler yürütüyor. Altyapı yatırımları ve teşviklerle birlikte önümüzdeki süreçte elektrikli araç satışlarının hızla artacağı öngörülüyor.
Türkiye, Dizel Araçlara Ek Vergi Uygulayacak mı?
Avrupa Birliği'nin aldığı bu yeni karar, Türkiye'yi de doğrudan ilgilendiriyor. İçişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'de trafiğe kayıtlı araçların yaklaşık yüzde 37'sini dizel motorlu araçlar oluşturuyor. AB ile uyum çalışmaları kapsamında birçok çevresel düzenlemeyi iç hukukuna entegre eden Türkiye’nin, bu yeni uygulamayı benimseyip benimsemeyeceği ise henüz netleşmedi.
Uzmanlardan Türkiye'ye Tavsiyeler: Elektrikli Araç Teşvikleri Artmalı
Uzmanlar, AB’nin bu adımının ardından Türkiye'nin yol haritasını net bir şekilde belirlemesi gerektiğini vurguluyor. Elektrikli araçlara yönelik teşviklerin artırılması ve ülke genelinde şarj altyapısının güçlendirilmesi gerektiği belirtilirken, dizel araç sahiplerinin mağdur olmaması için geçiş sürecinin dikkatle planlanması gerektiğinin altı çiziliyor.
Türkiye’nin uzun vadede çevreci ulaşım modellerine geçişi sağlaması ve AB standartlarına uyum sağlaması için kapsamlı stratejiler geliştirmesi önem kazanıyor. Böylece hem çevresel hedeflere ulaşılması hem de araç sahiplerinin olası mağduriyetlerinin engellenmesi hedefleniyor.