Gazeteci Ertuğrul Özkök, 26 Mart 2025 tarihli yazısında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması sonrasında yaşananları, 1998 yılında cezaevine gönderilen dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaşadıklarıyla kıyasladı. Özkök, Erdoğan’ın o günkü ifadeleriyle bugün İmamoğlu'na yapılanları karşılaştırarak, kamuoyuna “hafızanızı tazeleyin” çağrısında bulundu.
“Bu yazıdaki konuşmayı iyi okuyun”
Özkök, yazısına şu çağrıyla başladı:
"Hapse atılmış bir seçilmiş belediye başkanının şu duygularına lütfen kulak verin… Türkiye’nin hâkim ve savcıları, yüksek yargı üyeleri, HSYK üyeleri, lütfen dikkatle okuyun."
Erdoğan’ın 1998’deki Cezaevi Konuşması
1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ve 1998’de bir şiir okuduğu gerekçesiyle hapse mahkûm edilen Erdoğan’ın cezaevine girmeden önce yaptığı konuşmalardan alıntılar yapan Özkök, Erdoğan’ın şu sözlerini hatırlattı:
“Ben İstanbul’un seçilmiş Belediye Başkanıyım.”
“Yargı siyasallaştırılmıştır.”
“Karanlık güçler yargıyı etkisi altına aldı.”
“1 milyon oyla seçildim.”
“Baskıya boyun eğmeyeceğiz.”
“Bu karar adalet duygusunu yaralıyor.”
İmamoğlu’nun Bugünkü Durumu
Özkök, bugün 4.5 milyon oyla seçilen Ekrem İmamoğlu’nun sabaha karşı 20 araçlık konvoyla evinden alındığını, daha suçlaması bile açıklanmadan tutuklandığını belirtti ve şu çarpıcı karşılaştırmaları yaptı:
Erdoğan 1994’te yüzde 26 oyla seçilmişti, İmamoğlu yüzde 52 ile.
Erdoğan’ı cezaevinde 100 bin kişi ziyaret etmişti, İmamoğlu’na destek için 15 milyon kişi sandığa koştu.
Erdoğan tutuksuz yargılanmıştı, İmamoğlu sabah baskınıyla alınarak tutuklandı.
“Erdoğan’ın yolunu CHP açtı, şimdi aynı CHP’nin adayı içeride”
Özkök, Erdoğan’ın siyaseten yasaklı hale geldiği dönemden nasıl çıktığını da hatırlattı. O dönem, Cumhuriyet Halk Partisi’nin desteğiyle çıkarılan yasa değişikliği sayesinde Erdoğan seçilme hakkını yeniden kazanmıştı.
"O gün siyasette mertlik vardı, bugünse kalleşlik." diyen Özkök, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünkü genç protestoculara “vandallar” demesini de eleştirdi.
"Sözlerinizi unutmayın" çağrısı
Ertuğrul Özkök yazısını şu sorgulamayla tamamladı:
“27 yıl önce bu sözleri söyleyen Erdoğan, bugün o gençleri ve muhalifleri anlamıyor. Kendi sözlerini hatırlamıyor mu? Yoksa hatırlatacak bir dostu bile kalmadı mı?”
Sonuç: Aynı Hikâye, Değişen Roller
Ertuğrul Özkök’ün yazısı, Türk siyasetinin son 30 yılına ayna tutan bir hafıza hatırlatması niteliğinde. 1998’deki Erdoğan ile 2025’teki İmamoğlu’nun yaşadığı sürecin benzerliğine dikkat çeken Özkök, toplumun ve siyasetin adalet karşısında nasıl bir tutum alması gerektiğini sorguluyor.
Yargı bağımsızlığı, demokrasi, ifade özgürlüğü ve seçilmiş iradeye saygı... Bu kavramlar, dönemin şartlarından bağımsız olarak her siyasetçi için aynı anlamı taşımak zorunda.
