2013 yılında, Erdoğan hükümetinin Taksim Gezi Parkı'nda Topçu Kışlası inşa etme planına karşı başlayan direniş, Türkiye'nin dört bir yanından milyonlarca insanı birleştirmişti. Gökmen, bu hareketin, çeşitli yaşam biçimlerinin ve dayanışma biçimlerinin örneklerini sergileyerek toplumun farklı kesimlerini bir araya getirdiğini belirtti.

Emek Partisi (EMEP) Çorum İl Başkanı Cafer Gökmen, Gezi direnişinin 10. yılında yaptığı açıklamada, “Gezi 'birleşe birleşe kazanma'nın ne demek olduğunu gösteren bir deneyimdir. Gezi tutuklu kalamaz” değerlendirmesinde bulundu.

Gezi'nin "birleşe birleşe kazanma"nın ne demek olduğunu gösteren bir deneyim olduğunu belirten Gökmen, “Halk, cesaretle atıldığı mücadele sayesinde kendisini hiçe sayan kararların alınamayacağını göstermiştir. Bu tecrübe geçmişe ait bir kıymet olmanın çok ötesindedir, işçi ve emekçilerin hak mücadelelerine hala ışık tutan güncel bir derstir de” dedi.

EMEP İl Başkanı Gökmen'in açıklaması şöyle:

“10 yıl önce Erdoğan iktidarının, aksi yöndeki mahkeme kararlarına rağmen Taksim Gezi Parkı’nda Topçu Kışlası’nı inşa etmeye kalkışması büyük bir tepkiye yol açmış, başta İstanbul olmak üzere bütün kentlerde milyonlarca insanın katıldığı bir halk hareketine sebep olmuştu. Direniş Gezi Parkı’ndaki çadırların sökülüp gençlerin polis zoruyla çıkarılmasından sonra da diğer parklara yayılarak sürdü. Gezi direnişi sırasında 7 genç öldü, çok sayıda insan yaralandı.

Gezi direnişi bu kısa süre içinde alternatif yaşam formlarının, çeşitli mücadele pratiklerinin, birlikte karar almanın ve kolektif dayanışmanın örneklerini sergileyerek toplumun çeşitli kesimlerini ortak bir talep etrafında toplayabilmeyi başarmıştı. Bu birikim hem geçmiş mücadelelerin birikiminden yararlanmış kendisi de bu birikeme eklenen bir deneyimi miras bırakmıştı.

Bu halk hareketi iktidar tarafından hem şiddetle dağıtıldı hem de ideolojik mücadelenin konusu haline geldi. Toplumdaki kutuplaşmada Geziciler yeni bir hakaret kavramı olarak eklendi. Baskı ve şiddetin dozu artırıldı.

Gezi direnişini, 10’uncu yılında geriye miras olarak bıraktıklarıyla anıyoruz. Halk, cesaretle atıldığı mücadele sayesinde kendisini hiçe sayan kararların alınamayacağını göstermiştir. Bu tecrübe geçmişe ait bir kıymet olmanın çok ötesindedir, işçi ve emekçilerin hak mücadelelerine hala ışık tutan güncel bir derstir de.

Gezi “birleşe birleşe kazanma”nın ne demek olduğunu gösteren bir deneyimdir. Bütün itibarsızlaştırma çabalarına karşın, muhtemel bir Gezi iktidarın korku kaynağıdır. Gezi ısrar ve inadı deprem zamanındaki dayanışmada, tek adam düzenini yıkmak için sandığa giderken, Boğaziçi kayyumuna karşı direnişte ve daha birçok yerde yaşıyor.

İşçi sınıfı ve emekçilerin mücadelesi geliştikçe Gezi’nin birikimi kendini zenginleştirerek, aşıp gelişerek, çoğalarak orada olacaktır.

Kılıçdaroğlu: "Kurt, kuzu postuna bürünmüş..!" Kılıçdaroğlu: "Kurt, kuzu postuna bürünmüş..!"

Her milliyet, inanç ve cinsiyetten emekçilerin haklı mücadelesine selam olsun.

Gezi’ye duyduğu öfkeyi 6 yıl sonra açılan davaların sonucunda 7 kişiyi tutuklatarak gösteren AKP iktidarı yargının üzerinden elini çekmeli ve Mücella Yapıcı ve arkadaşları serbest bırakılmalıdır. Son seçimlerde parlamentoya seçilen Can Atalay Meclis’e gidebilmelidir.

Partimiz Gezi’yi emekçilerin yeni mücadelelerinde yaşatacaktır. Gezi ölümsüzleri bu mücadelede yaşayacaktır.”

HABER MERKEZİ