Güneri Cıvaoğlu, Türk basın dünyasının usta isimlerinden biri olarak gazetecilik, televizyon sunuculuğu ve hukuk alanında uzun bir kariyerin ardından hayatını kaybetti. Milliyet Gazetesi'nin duayen yazarı olan Cıvaoğlu’nun ölümü, medya dünyasında büyük bir üzüntü yarattı. Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Özay Şendir, sosyal medya hesabı X üzerinden "Güneri ağabeyi kaybettik" mesajıyla bu acı haberi duyurdu.
Güneri Cıvaoğlu Kimdir?
30 Temmuz 1939’da Ankara’da doğan Güneri Cıvaoğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim aldığı sırada gazeteciliğe adım attı. İlk olarak Akis dergisi ve Yeni İstanbul gazetesinde muhabir olarak çalışmaya başladı. Cıvaoğlu, mesleki kariyerinde gösterdiği başarılarla Türkiye'nin en tanınmış gazetecilerinden biri haline geldi.
Cıvaoğlu, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’nun (TRT) kuruluş sürecinde sabah haberlerinin hazırlanmasında görev aldı. Strasbourg Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi de alan Cıvaoğlu, medya dünyasında önemli görevler üstlendi. Tercüman gazetesinde genel yayın yönetmenliği yaptı, ardından Güneş gazetesinin kurucuları arasında yer aldı ve burada da genel yayın yönetmenliği görevini sürdürdü.
1986-1996 yılları arasında Sabah gazetesinde köşe yazarlığı yapan Cıvaoğlu, aynı dönemde Show TV’de yöneticilik yaptı. 1996’dan itibaren Milliyet gazetesinde başyazar olarak görev yaptı ve televizyon dünyasında Kanal D ana haber bültenini sundu. Ayrıca Durum ve Şeffaf Oda gibi başarılı televizyon programlarını da sunarak geniş bir izleyici kitlesine ulaştı.
Son Dönemleri ve Sağlık Durumu
Güneri Cıvaoğlu, 2024 yılının Temmuz ayında İstanbul'da gittiği bir restoranda düşerek başını çarpmış ve bu olay sonucunda fenalaşmıştı. O dönem doktorlar, Cıvaoğlu'nun genel sağlık durumunun iyi olduğunu ve tedbir amaçlı bir süre gözlem altında tutulduğunu açıklamışlardı. Ancak bu kazadan sonra sağlığıyla ilgili süreç, usta gazetecinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlandı.
Güneri Cıvaoğlu, gazetecilik kariyerindeki titiz çalışmaları, önemli haber programları ve köşe yazılarıyla hatırlanacak, Türk basınında derin izler bırakmıştır.