Hitit Üniversitesi’nde yürütülen proje çerçevesinde, hemodiyaliz tedavisi alan hastalarda “Reiki uygulaması”nın ağrı şiddeti ve yaşam kalitesine etkisi araştırılıyor.

Hitit Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğretim elemanı Öğr. Gör. Dr. Sultan Çeçen’in yürütücülüğünü üstlendiği proje, TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı çerçevesinde desteklenmeye hak kazandı. Proje ile enerji temelli tedavi yöntemi olan 'Reiki’nin, hemodiyaliz tedavisi alan hastalarda ağrı kesici ilaç kullanım ihtiyacına ve tedavi sürecine sağlayabileceği katkı inceleniyor.

Proje yürütücüsü Öğr. Gör. Dr. Sultan Çeçen, kronik böbrek yetmezliği tanısı alan hastalar için uygulanan hemodiyaliz tedavisinin ölüm oranlarını azaltmayı ve yaşam kalitesini arttırmayı amaçladığını söyledi.

Hemodiyaliz tedavisi alan hastalarda ağrı, yorgunluk, solunum güçlüğü, uyku problemleri, huzursuz bacak sendromu, kaşıntı, kas krampları, bulantı, kusma, iştahsızlık, kabızlık, ciltte kuruluk, cinsel işlev bozukluğu, anksiyete, depresyon, bilinç bulanıklığı gibi birçok fiziksel ve psikolojik sorun görüldüğünü kaydeden Çeçen, şöyle devam etti:

Bir yıl içerisinde 2 bin 374 kadına serviks kanseri tanısı konuldu Bir yıl içerisinde 2 bin 374 kadına serviks kanseri tanısı konuldu

“Reiki, vücutta bozulan enerji akışını düzenleyerek bedensel, zihinsel ve duygusal dengeyi sağlayan bir yöntem. Uygulama, özel donanım gerektirmeyen düşük maliyetli bir yöntem olarak öne çıkıyor. Proje ile hemodiyaliz tedavisi alan hastalarda ikinci düzey Reiki uygulamasının ağrı şiddeti ve yaşam kalitesine etkisini belirleyerek daha önce yaptığımız birinci düzey Reiki uygulama izlem sonuçları ile yeni neticeleri karşılaştıracağız. Reiki uygulamasının hemodiyaliz tedavisi sonrası ortaya çıkan ağrının azaltılmasında ve yaşam kalitesinin artırılmasındaki etki düzeyini bilimsel verilerle değerlendireceğiz.”