Karnın üst bölgesindeki ağrıların çoğu zaman mide ağrısı olarak adlandırıldığını söyleyen Doç. Dr. Mustafa Kaplan, “Halk arasında iman tahtası olarak bilinen bölgenin üzerinde, göğüs ön bölgesinin altında, karnın üst bölgesindeki ağrı çoğu zaman mide ağrısı olarak adlandırılmaktadır. Ağrı bazen tek noktada başlayarak genellikle sırta, sağa- sola ve bazen göğüs bölgesine yayılabilir. Ağrı kıvrandırıcı, gece uykudan uyandıran şekilde olabileceği gibi uzun süreli sabit bir ağrı da olabilmektedir. Ağrının karakteri, yayılımı, aç veya tokken ortaya çıkması ve eşlik eden durumlara göre kaynağı belirlenir” dedi.

10 yaş altı çocuklarda el, ayak ve ağız hastalıkları arttı 10 yaş altı çocuklarda el, ayak ve ağız hastalıkları arttı

Doç. Dr. Mustafa Kaplan, bölgede rastlanan ağrının başka bir sorundan kaynaklı olabileceğini söyleyerek, “Hastalar tarafından bu bölgenin ağrısı sıklıkla mide ağrısı olarak tanımlansa da başka sorunlar bu ağrıya neden olabilir. Safra kesesi taşı, pankreas iltihabı, kalp ağrısı, kas ağrısı mide ağrısın sebep olabilir. Bu ayrımın yapılabilmesi için ultrason, endoskopi ve EKG yapılması ayrıca hastalardan kan tahlilleri istenmesi gerekebilir. Ağrı uzun süredir devam ediyor, evde uygulanan basit yöntemler ile geçmiyor ve ‘alarm semptomu’ olarak nitelendirilen kanama ve kilo kaybı gibi durumlar varsa mutlaka hastaneye başvurulması gerekir” ifadelerini kullandı.

Mide ağrılarına eşlik edebilecek sorunlar hakkında bilgiler veren Kaplan, “Mide ağrısına bu sorunlar eşlik edebilir; mide ağrısı olanlarda ağrı ile beraber bulantı bazen de kusma görülebilmektedir. Ağrı sebebi reflü ise göğüs ön bölgesinde yanma ve yediklerin geriye kaçması, yutmada zorluk, öksürük, ses kısıklığı, boğazda gıcıklanma gibi şikayetler de ortaya çıkabilir. Mide ülseri ağrıları genellikle açlık durumunda yani geceleri artar. Pankreası ilgilendiren hastalıklarda ise sırt ağrısı ve kuşak tarzı ağrı çok belirgindir. Safra kesesi taşına bağlı olan durumlarda genel de sağ üst tarafta yemeklerden sonra şiddetli ağrı olur. Mide ağrısı ile beraber sol kola ve boyuna yayılan ağrıya, nefes alamama, terleme gibi durumlar eşlik ediyorsa mutlaka kalp krizi de akılda tutulmalıdır. Mide ağrısı bazen baş ağrısına da sebep olur. Hamilelikte artan karın içi basınca bağlı olarak reflü ve mide sıkıntıları ve mide ağrısı artar” dedi.

Kaplan, her mide ağrısında hastaneye başvurmaya gerek olmadığını söyleyerek, “Her mide ağrısı durumunda mutlaka hastaneye başvurmaya gerek yoktur. Öncelikle evde uygulanabilecek kolay yöntemler denenmeli ve şikayetler geçmezse hastaneye gidilmelidir. Bu konu ile ilgili güncel kılavuzlarda hastanın ilk defa mide ağrısı oluyor, şikayetleri haftada 1-2 kez gibi az sayıdaysa evinde bulunan anti asit olarak bilinen çiğneme tabletleri veya şurupları (etken maddesi sodyum aljinat + bikarbonat olan reflü baskılayıcı) geçici süreli kullanabilirler. Bu şurupların çoğunda aslında karbonat vardır. Onun için evde 1 bardak suya 1 kaşık karbonat atılıp hazırlanan bir karışım da çoğu zaman mideye iyi gelebilmektedir. Bu çiğneme tabletleri veya şuruplardan fayda görmeyen kişilerde nispeten daha güvenli olan etken maddesi famotidin benzeri ilaçlardan günde 1 defa alınabilir. Aslında her evde bulunan mide asidini baskılayan mide koruyucu ilaçlar da (proton pompa inhibitörü ilaç grubu) doktora danışılarak günde 1 defa sabah aç karnına alınacak şekilde başlanabilir. Eğer bu ilaçlar alınacaksa bunların 1 ay boyunda devamlı bir şekilde kullanılmasını tavsiye edilir. Bu ilaçların etkisi genelde 3-5 güne başlamaktadır. Reflü ve mide ağrısı için özellikle asitli içecekler ve gıdalardan uzak durulması, çay kahve tüketiminin azaltılması, alkol ve sigara kullanılmaması, yatak başının yükseltilmesi, yemek yedikten sonra hemen yatılmaması gibi önlemlere de dikkat edilmelidir. Sakız çiğnemek çoğu zaman mideye iyi gelir ama sakız şekerli veya tatlandırıcılı ise gaz şikayetine yol açabilir. Karnı sıkacak kıyafetlerden uzak durulması, karın bölgesinin gevşetilmesi de önerilebilir. Özellikle yağlı yemekler safra taşına bağlı olan ağrıları artırabileceği için uzak durulmalıdır. Spor egzersiz iyidir ama ağır egzersizlerde karın içi basınç artıp mide şikayetlerini artırabilir. Yaşam kalitesini düşüren ve sürekli periyodik olarak tekrarlanan mide ağrısının yok olması için hayat ve beslenme tarzında değişiklik yapılması gerekebilir. Bu aşamada dengeli ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra düzenli spor ve aktivite şikayetleri azaltacaktır. Yeterli miktarda su tüketimi ve mide ağrısını azalabilecek doğal besinleri tüketmek yararlı olabilecektir. Bazı besinlerin mide ağrısına iyi geldiği bilinmektedir. Her evde bulunan bazı besin maddelerini tüketmek ve bitki çayları mide ağrısına çözüm olabilmektedir. Ancak buna rağmen ağrı geçmiyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı.