Baharın gelişiyle birlikte umutlar tazeleniyor

Nevruz, özellikle Türk dünyasında zorlu geçen kış mevsiminin ardından doğanın yeniden canlandığı, umutların tazelendiği ve yeni başlangıçların yapıldığı bir gün olarak görülüyor. Çin kaynaklarına göre bu gelenek, milattan önce 3. yüzyıla kadar uzanıyor. Hunların bahar aylarında şenlikler düzenlediği bilgisi, nevruzun köklü geçmişine ışık tutuyor.

Nevruzun coşkuyla ve dayanışma içinde kutlanmasının, yılı bolluk ve bereketle geçirme inancını da beraberinde getirdiği biliniyor.

Ritüellerle yaşatılan kültürel miras

Nevruz bayramı, Türkiye başta olmak üzere Azerbaycan, İran, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Kırgızistan, Afganistan, Tacikistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Doğu Türkistan gibi birçok ülkede ortak ritüellerle kutlanıyor. Bu ritüeller kuşaktan kuşağa aktarılarak kültürel mirasın yaşatılmasına katkı sağlıyor.

Evlerde temizlik yapılması, yeni kıyafetler giyilmesi, fidan dikimi, ateş yakılıp üzerinden atlanması, suya selam verilmesi, mezarlık ziyaretleri, toplu yemekler gibi gelenekler nevruzun ayrılmaz bir parçası. Ayrıca, yumurtaların boyanıp tokuşturulması, halk oyunları, şiir dinletileri ve spor müsabakaları da bayrama renk katıyor.

Ergenekon’dan çıkışın sembolü olarak demir dövülüyor

Nevruzun kökeni Ergenekon Destanı’na dayandırılıyor. Bu nedenle demir dövme ritüeli, Türk milletinin yeniden dirilişini ve özgürlüğe kavuşmasını simgeliyor. Bayram, geçmiş ile gelecek arasında kurulan güçlü bir kültürel köprü olarak öne çıkıyor.

Ata mirası Nevruz geleceğe taşınıyor

Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Alimcan İnayet, nevruzun farklı coğrafyalarda "noruz", "navruz", "navrız", "mevriz" gibi isimlerle kutlandığını belirtti. İnayet’e göre nevruz, Anadolu’da sözlü kültürün, toplumsal değerlerin ve doğayla uyum içinde yaşamanın nesilden nesile aktarıldığı en güçlü geleneklerden biri.

Ali Yerlikaya'dan provokasyon duyurusu! Gözaltı sayısı açıklandı Ali Yerlikaya'dan provokasyon duyurusu! Gözaltı sayısı açıklandı

Prof. Dr. İnayet, "Nevruz, kültürel sınırları aşan bir güç olarak Adriyatik’ten Çin’e kadar birçok milleti birleştiriyor. Bu bayram, Türk boylarını birbirine bağlayan bir kültür bağı, milli kimliğimizi besleyen bir kaynak ve toplumsal dayanışmanın simgesidir." ifadelerini kullandı.

Nevruz barış, kardeşlik ve dayanışmanın simgesi

Nevruz bayramı, sadece bir mevsim dönüşümünü değil; aynı zamanda barışı, kardeşliği, paylaşmayı ve toplumsal dayanışmayı temsil ediyor. Fakirlere, yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine yardım edilmesi; küskünlerin barıştırılması gibi uygulamalar bu ruhu pekiştiriyor.

Toplumların kültürel hafızasında derin izler bırakan nevruz, bugünün insanına geçmişin değerlerini hatırlatırken, geleceğe umutla bakma fırsatı sunuyor.