Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü vesilesiyle, çocukluk çağında olduğu gibi erişkin risk gruplarında ve yetişkinlerde de aşılanmanın önemine dikkat çekti ve önemli bilgiler paylaştı.

 Dünya Sağlık Örgütü'nün belirttiği gibi aşı, suyun temizlenmesinden sonra insan sağlığı için yapılmış en önemli hizmetlerden biridir ve koruyucu sağlık hizmetinin de en önemli parçasıdır. Aşılama ile enfeksiyonlardan korunma ve hatta eradikasyon yani dünya genelinde hastalığın etkeni ile birlikte yeryüzünden tamamen yok edilmesi mümkündür. Çiçek hastalığı aşı sayesinde tamamen yok olmuştur. Yakın dönemde yaşadığımız COVID-19 pandemisi de aşının, enfeksiyonu önlemedeki gücünü gösteren örneklerdendir.

 AŞILAR SADECE SİZİ DEĞİL SEVDİKLERİNİZİ VE TOPLUMU DA KORUR

Erişkin bağışıklama afet sonrası dönemde ve pandemide de salgınlarla mücadelede önemlidir diyen Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) İstanbul Şube Başkanı Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk sözlerine şöyle devam etti: “Öncelikle halkımıza geçmiş olsun diliyorum. Bölgede afet sonrası salgınları önlemek amaçlı halkımız Sağlık Bakanlığımız tarafından ücretsiz aşılanmaktadır. Biz vatandaşlara düşen görev, hekimlerin önerisine göre aşılarımızı yaptırmaktır. Aşılar sadece bizi değil sevdiklerimizi ve toplumumuzu da korur bunu unutmayalım.”

 ERİŞKİN AŞILAMA ÇOCUKLARDAKİ AŞILAMA KADAR ÖNEMLİ

Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk: “Erişkinlerde diyabet, kalp ve akciğer hastalıkları gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı artarken, çocukluk çağındaki aşıların koruyuculuğu azalmaktadır. Yine kronik hastalıkların varlığında ve ileri yaşta organ ve sistem fonksiyonlarının bozulması söz konusudur. Bunlardan biri de bağışıklık sistemidir ve kronik hastalıklı ve yaşlı bireylerde hem enfeksiyonlara yatkınlık artmakta hem de enfeksiyonlara yakalandıktan sonraki tedavi yanıtları azalmaktadır. Bu nedenle aslında erişkin aşılama çocuklardaki aşılama kadar önemlidir. Dolayısıyla günümüzde ömür boyu bağışıklama kavramı daha çok kullanılmakta ve dünyada uygulanmaktadır. Çocukluk çağı aşılarında dünya ortalamasının üzerinde aşılamamız mevcuttur, bu durum yüz güldürücüdür ancak maalesef erişkin aşılamada henüz yeterli oranlara ulaşılamamıştır” dedi.

 ZATÜRREYE SEBEP OLAN PNÖMOKOK BAKTERİSİNDEN KORUNMANIN EN İYİ YOLU AŞI

Enfeksiyon hastalıklarının bulaş şekline göre koruyucu önlemler alınabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk, uzun vadede bu koruyucu önlemlerin kullanımının yaşam kalitesini etkilediğini belirtti ve maske kullanımını buna bir örnek olarak gösterdi.

Günümüzde birçok enfeksiyon hastalığının tedavisi mevcuttur diyen Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk: “Enfeksiyonların tedavisinde ilaca yanıt ve enfeksiyonun vücutta oluşturduğu hasarlar gibi durumlar, kişisel birçok faktörü etkilemektedir. Özellikle risk grubu dediğimiz kişilerde tedavisi olan enfeksiyonlar ölümcül olmakta veya sekellere neden olmaktadır. Buna en iyi örneklerden biri pnömokok enfeksiyonlarıdır. Pnömokok, toplumsal kaynaklı zatürrenin en sık sebebidir ve bilinen bir tedavisi mevcuttur. Ancak kişiler tedavi olsa bile hasarlar olabilmektedir. Bu nedenle aşı ile bağışıklama pnömokok bakterisi için en iyi korunma yöntemidir” dedi.

RİSKLİ GRUPLAR İÇİN ZATÜRRE AŞISI ÜCRETSİZ YAPILIYOR

İki tip zatürre aşısının mevcut olduğuna ve her iki aşının da riskli bireylere ücretsiz şekilde Sağlık Bakanlığı tarafından yapıldığına işaret eden Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk, her iki aşının da belirli bir takvim ile kişilere uygulandığını belirtti ve sözlerine şunları ekledi: “Zatürreye karşı hiç aşılanmamış 18 yaş üstü ve risk grubunda olan erişkinler için yapılması gereken ilk aşı konjuge pnömokok aşısıdır. Konjuge aşının 18 yaş üstünde bir defa uygulanması, elimizdeki verilere göre yeterli iken; ikinci aşımız olan polisakkarit pnömokok aşısının yapım sıklığı ve süreleri kişilerin yaş ve sağlık durumuna göre hekim tarafından belirlenmektedir” dedi.

18 yaş üstü risk grubunu da tanımlayan Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk bu grubu şöyle sıraladı: “18 yaş üstü olup diyabet, KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı), astım, kalp hastalıkları, kanser gibi kronik ya da bağışıklık sistemini etkileyen hastalıklara sahip, ek olarak 65 yaş üstü hiçbir hastalığı olmasa da tüm bireyler olarak tanımlanabilir.”

Aşılama yapılmazsa kişinin enfeksiyonlara açık hale geldiğine dikkat çeken Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk, enfeksiyonlara karşı vücudun cevabının kişisel özelliklere göre değiştiğini, çok hafiften ölüme varacak yelpazede sonuçlara neden olduğunu ve riskli grupların enfeksiyonlar karşısında tedavilerde zorlanılan, ölüm riskinin olduğu bir grup olduğunu ifade etti.

AŞILAMA UYGUNSUZ ANTİBİYOTİK KULLANIMINI DA AZALTACAK

Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk: “Günümüzde uygunsuz antibiyotik kullanımı nedeniyle birçok bakteri antibiyotiğe karşı direnç geliştirmiştir. Antibiyotiklerin doğru şekilde ve dozda kullanılması bu nedenle çok önemlidir. Aşıların bu konuda da etkisi mevcuttur. Birçok enfeksiyona karşı aşılama enfeksiyona yakalanmayı azalttığı için uygunsuz antibiyotik kullanımını da azaltacaktır. Antibiyotiklerin az kullanılması bakterilerin antibiyotiğe karşı direnç geliştirmesini engellemekte bu da hastalanınca kullanılacak ilaç çeşit ve gücünü artırmaktadır” dedi.

RİSK GRUBUNDAKİ BİREYLER AŞI OLMAK İÇİN AŞI POLİKLİNİKLERİ VE AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİNE BAŞVURULABİLİR

Ülkemizde Sağlık Bakanlığımızın 2016 genelgesi kapsamında risk gruplarında erişkin aşılamanın ücretsiz olarak gerçekleştirildiğinin altını çizen Doç. Dr. Güzin Zeren Öztürk: “Örneğin, İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi gibi aşı polikliniği olan hastanelerde aktif bağışıklama yapılmakta, bu ve benzer aşı polikliniği olan hastanelere başvuran risk grubundaki erişkin bireyler ücretsiz aşı yaptırabilir.”

Çorumlu kadınlar Meme kanserine karşı yürüdü! Çorumlu kadınlar Meme kanserine karşı yürüdü!

Haber Merkezi