ISVEA Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, Bloomberg HT de yayınlanan ve Zeynep Özyol’un sunduğu 60 Dakika Programının canlı yayın konuğu oldu.
Çenesiz, seramik ve banyo ürünleri sektörünün dünyadaki son gelişmelerle 2025 yılına yüksek moralle girdiğini kaydetti.
Erdem Çenesiz programdaki konuşmasında, “Seramik kaplama malzemeleri sektörü ihracatında 2023’e göre miktar bazında %27, tutar bazında da %20 ye yakın artış var. Kısa sürede fiyatlarda da artışla büyümenin artacağını öngörüyoruz çünkü dünya pazarlarında da artış var, Rakiplerimiz olan Çin ve Hindistan’da maliyetler arttı. Onlar da ihracat fiyatlarını arttırmak zorunda kaldılar” diye konuştu.
Çimento sektörü ve seramik ve banyo sektörünün geleceği parlak
Bölgemizdeki olumlu gelişmeleri değerlendiren Çenesiz “Suriye’deki son dönemde yaşanan olumlu gelişmeler ve yeni yapılanma sürecinin firmamız da dâhil olmak üzere sektörümüze olumlu yansımalarını görmeye başladık. Ayrıca kuzeyimizde Ukrayna savaşının sonlanma ümidi sektörümüze cesaret veriyor. Yakın zamanda çimento sektörü ile seramik ve banyo sektörü bu konjonktürel gelişmelerden olumlu şekilde etkilenecektir” ifadelerine yer verdi.
2025 ile ilgili görüşlerini paylaşan Erdem Çenesiz, “2022 yılının ortasından itibaren sektörümüz rakip üretici ülkelere ana pazarlarımızda pay kaptırdık. Bunun birçok sebebi var. Yalnızca şirketler açısından değil, gerek konjonktürel gerekse ülkenin rekabet gücü ile ilgili konulardan dolayı pazar kaybettik. Her ekonomik gelişme doğal sürecinde bir geri dönüş yaşıyor. Belli bir süre sonra kaybettiğinizi geri almaya başlıyorsunuz. Biz 2024’ün 2. yarısından itibaren bu geri dönüşü gördük burada temel etken rakip ülkelerinde maliyetlerinin yükselmeye başlaması. 2025’in ilk yarısından itibaren sektörün uzun soluklu bir yükseliş dönemine gireceğini görülüyor.” diye konuştu.
Erdem Çenesiz, “Sektörümüz tasarım ve ürün kalitesi konularını çok iyi geliştirdiği için Avrupa’da en önde gelen üretici ülkesi haline geldik. ISVEA’nın da dâhil olduğu alan olan seramik sağlık gereçleri alanında Avrupa’nın en büyük üreticisi konumundayız. İthal ürünlerin ülkemizde görünür şekilde azaldığı tasarım ve kaliteleri ile ISVEA’da dâhil olmak üzere Türkiye’de üretim yapan firmaların Amerika’ya ve Avrupa’ya ihraç ettiği ürünleri Türkiye’de sunarak o alanı doldurduğunu görüyoruz. Özellikle yatırımlarını tamamlamış ve hazır kapasitesi bulunan İSVEA olarak gerek yurt içinde gerekse yurt dışında büyümeye çok hazırız" açıklamasında bulundu.
2024’te yaşanan istihdam kayıplarını değerlendiren Çenesiz “son dönemde %5-6 istihdam kaybı yaşayan sektörümüzde verimlilik artışı istihdamdaki azalmanın üretime yansımasını minimize etti. 2025 yılının 2.yarısından itibaren büyük potansiyele sahip seramik ve banyo ürünleri sektöründe istihdamda tekrar artış olacaktır. Verimliliğin arttığı bu dönemde ülkemiz açısından çok önemli ve geleceğimizi kurguladığımız bir süreç sektör tarafından yürütülüyor. Bu da bizim açımızdan çok önemli bir gelişme” diye konuştu.
Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Erdem Çenesiz “Seramik ve banyo ürünlerinde 2024 yılında fiyatların enflasyondan daha az artması gerek bayilerde gerekse toptancılarda stok azaltma ile sonuçlandı. Finansman şartları sebebiyle de fabrikalarda stok azaltıldı. Seramik sektöründe üretimin düşük kalmasının temel sebebi sektördeki stok azaltılmasıydı. Ürünlerde geçtiğimiz yıl enflasyona karşı kaybedilen fiyat yapısının yavaş yavaş normalleşmeye başladığını görüyoruz. Yükseliş trendindeki fiyatlara bağlı olarak toptancı ve aracılarda stok tutma isteğinin başlayacağını ve üretimde artış oluşacağı bir döneme giriyoruz” dedi.
Net ihracatçı bir sektörüz
Çenesiz, “Sektörümüzün gerçekleştirdiği her 100 dolarlık ihracatın 82 doları ülkemizde kalıyor. Bu oran başlı başına bir rekordur. Seramik sektörü ihracatının artması cari açığın kapanmasında kıyaslanmaz oranda katkı sağlıyor. Yabancı para biriminde reeskont kredi uygulamasının yeniden başlayacak olması çok güzel bir haber bundan dolayı Merkez bankasına ve aracılık edecek olan EximBank’a ve emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Bunun yaygınlaştırılmasını bekliyoruz. İhracatçı net ihracat gelirine güvenerek kur riski almaksızın yabancı para borçlandığı zaman kendi faiz giderini de belli bir yerde tutmuş oluyor. Bu bizim için güzel bir gelişme. Diğer yandan TL reeskont kredileri de önümüzdeki faiz politikası ve enflasyon beklenti politikası ile paralel olmalı. Yani bugün için umduğumuz 2025 takvim yılı enflasyonu ile reeskont kredisinin maliyeti aşağı yukarı aynı. Bunun ihracata pozitif destek manasında her faiz indiriminde reeskont kredilerinin faiz indirimin de daha fazla yapılarak ihracatçının desteklenmesi gerekiyor” diye konuştu.