Çorum eski Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, 2024 yılı Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler öncesi AK Parti’den Belediye Başkanlığına aday adayı oldu.

Türkiye’de eğitim politikaları çalkantıda: kreş ve anaokulu gündemi! Türkiye’de eğitim politikaları çalkantıda: kreş ve anaokulu gündemi!

Külcü, başvuru işlemlerini yaptıktan sonra Kadeş Barış Meydanı’nda miting düzenleyerek hedef ve amaçlarını açıkladı, hayranları ile muhabbet etti.


Eşi Hatice Külcü ile birlikte, dostları ve sevenlerinin coşkulu alkışları eşliğinde AK Parti İl Başkanlığına gelen Külcü, burada başvuru dosyasını teslim edip bir selamlama konuşması yaptıktan sonra parti binası önünde düzenlenen mitinge geçti.


Aday adaylığı başvurusunun ardından kendisini dışarıda bekleyen coşkulu kalabalığa hitap eden Külcü, geçmiş dönemde yaptığı çalışmaları özetleyerek, niçin belediye başkanlığına aday olduğunu açıkladı. Külcü, mevcut belediye yönetimine de bol bol eleştiri gönderdi.


Meydanda bekleyen taraftarlarına eşi Hatice Külcü ile çiçek demetleri gönderen Külcü, siyasetteki geçmişinden bahsederken, bilhassa belediye başkanlığı döneminde yaptıklarına geniş bir parantez açtı. Yaklaşık bir saati aşan konuşmasında Yunus Emre, Mevlana, Ziya Paşa’dan alıntı sözler aktaran Külcü, yeni süreçte hedeflerini anlattı, ayrıca, isim vermeden Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın’a göndermelerde bulundu.

TÜM MAHALLELERE SELAM GÖNDERDİ
Muzaffer Külcü, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Bugün çeyrek asra yaklaşan yol arkadaşlığımızda yeni bir mutluluğu ve yeni bir heyecanı yaşıyoruz.  


Bu uzun yol arkadaşlığımızda, mutlu günlerimizde de kederli günlerimizde de hep destek ve dualarınızla yanımızda oldunuz.
Şüphesiz bu süreçte sizin varlığınız bizi ayakta tutan en büyük güç olmuştur. 
Mimar Sinan’a, Gülabibey’e, Kale’ye, Yavruturna’ya, Bahçelievler’e, Yeniyol’a selam olsun. Karakeçili’ye,  Üçtutlar’a, Buhara’ya, Ulukavak’a, Bayat’a, Çöplü’ye, Çepni’ye, Kunduzhan’a selam olsun… 


Bu kardeşiniz, ömrünün 35-36 yılını siyasetin içinde geçirmiş bir kardeşinizdir.  
Lise yıllarımızda başlayan ilgimiz, sevgimiz siyasette bizi bugünlere getirdi. 
28 Eylül 2001 günü AK Partimizin Çorum Kurucu İl Başkanı oldum. Sonrasında Milletvekiliniz ve Belediye Başkanınız olarak sizlere hizmet etme şerefine nail oldum.
Bu makam ve mevkiler elbette herkes için çok değerlidir ve  bir çok insanın rüyasını süsleyen makamlardır.  Ancak bu makamlar gelip geçici, fani makamlardır. 

ÇORUM’DA ALNIM AK, BAŞIM DİK YAŞAMAYA DEVAM ETTİM
Bu makamlar bugün olur, yarın olmaz. Ama asıl olan nedir biliyor musunuz?
Siz makamdan ayrıldıktan sonra da güzel duygularla, hayır dualarla anılabilmektir. 
Yani gök kubbede hoş bir seda bırakabilmektir.
İşte sizler bana bu bahtiyarlığı yaşattınız. Sizlere müteşekkirim. Çorumlu her kardeşimle onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Ben sizlerden razıyım, Rabbim de sizlerden razı olsun.
Bu şehirde yaşamaya devam ettiysem, Çorum’da 20 yıl önce bıraktığım büromda avukatlık yapmaya devam ettiysem sizden aldığım güçledir. 
Bu şehrin caddelerinde, sokaklarında gönül huzuru ile alnım açık, başım dik geziyorsam sizin sevginizdendir.
Gidebildiğimiz, yetişebildiğimiz düğünde, cenazede yan yana, omuz omuza duruyorsak, yürüyorsak bu sizin kardeşliğinizden, vefanızdandır.
Olumsuz şeyler söyleyen olmadı mı? Kötü söz, kem söz eden olmadı mı? Duyduğumuz, üzüldüğümüz zaman olmadı mı?  Onlar da oldu. 
Olacak elbet… Milletin huzuruna çıkmışsan bunlara rıza göstereceksin. 
Bunlara da bugün vesilesi ile diyoruz ki hakkımız var ise size de helal olsun. 

SOSYAL MEDYA BELEDİYECİLİĞİ DEĞİL; ESER ÜRETEN BELEDİYECİLİK 
Dün yaptıklarımıza, dün yaşadıklarımıza takılıp kalacak değiliz. Şehrimizin, aziz Çorum’un büyümeye gelişmeye, zenginleşmeye, güzelleşmeye ihtiyacı var. 
Bunu yapacak, mesai mefhumu tanımayan, akıl izan, vicdan ve vizyon sahibi, yöneticilere ihtiyacı var. 
Kendini sosyal medyaya mahkum etmiş, algı peşinde koşan bir anlayış yerine, eserler üreten bir yöneticiliğe ihtiyaç var. 
Gündelik işlerle meşgul olup vakit dolduran bir yönetim anlayışı yerine; şehrin geleceğini, evlatlarımızın, yavrularımızın geleceğini planlayan ve yöneten idarecilere ihtiyaç var. Biz bu şehri böyle sevdik. Siyasetimizi de, belediye başkanlığımızı da böyle yaptık. Bizim ihtiyacımız olan şey makamlar, mevkiler değildir. İhtiyacımız olan şey; emanetin hakkını verebilmektir. 
Dün bunu yaptık, emaneti zayi etmedik. Şehrin dört bir yanını eserlerimizle donattık. Yeniden görev nasip olduğunda inşallah çok daha büyüklerini yapacağız.

BU ŞARKI BURADA BİTMEZ 
Ben sizlerden gelen isteğe, sizlerin teveccühüne kayıtsız kalmayıp “Bismillah” diyerek yola çıktım. Bugün huzurunuzdayım. Beni buraya getiren temel sebep, gerek kamuoyu araştırmaları, gerekse özel sohbet, toplantı ve görüşmelerdeki istektir. 
Yapılan bütün araştırmalarda açık ara bizi işaret ettiniz. Bunların hepsini takip ettim. Bu duruşunuz da büyük takdire şayan bir tutumdur.
Bütün bunlardan anladım ki; Bizim yarım kalan bir sevdamız var. Kardeşlerim Allah’ın hükmüdür. Allah hiçbir şeyi yarım bırakmaz. Yarım olan her şey bir gün mutlaka tamamlanır. 

ÇORUM, YEŞİL BİR ŞEHİR OLDU
Şehrimizin 15 Mahallesini parklarla donattık. Bunu başardık. Çorum daha yeşil bir şehir oldu. Bulduğumuz her boşluğa park yapıp bu milletin evlatlarına emanet ettik. Tam 220 tane semt parkı yaptık. En güzel oyun gruplarıyla donattık. Tam 30 tane büyük mahalle parkı yaptık, yeniledik. Şehrin göbeğindeki Piri Baba Parkı korkudan girilemez hale gelmişti. Her birini yaşam alanı haline getirdik.

KENT PARK / MİLLET BAHÇESİ TÜRKİYE’YE ÖRNEK PROJE OLDU
Gitmeyen var mı? Orayı görmeyen var mı? Orada muhteşem bir yaşam alanı inşa  ettik.  Türkiye’nin en büyük biyolojik arıtmalı göletini Çorum’a kazandırdık. 
Bahardan itibaren her hafta sonu 3-5 kişi mutlaka beni oradan arayıp teşekkür ediyor, biz de mutlu oluyoruz. Türkiye’ye örnek proje oldu. Cumhurbaşkanımızın paylaştığı örnek projelerin en başına konularak bütün Türkiye’ye tanıtıldı. Ne büyük bir mutluluk… 


GELECEĞİ PLANLADIK
Şimdi geçiyorum spor yatırımlarına. Hem amatörüne hem profesyoneline azami destek verdik. Bir yandan gençlerin fikren, fiziken, ruhen sağlıklı gelişimi için spor salonları yaptırdık, bir yandan da daha büyük tesisler yaptırdık. 
Şimdi Gençlik ve Spor Bakanlığına devredilen bir spor salonu başlattık. % 70 seviyesinde iken devredildi. Bitirildi, 3.500 kişilik uluslararası standartlarda bir salon. Stadyumun kardeş projesi.
Öbür taraftan bir stadyum inşa ettik. Bunu Türkiye’de 4 belediye yaptı. Bursa, Kayseri, Konya ve Çorum. Yani 3 büyükşehir ve Çorum. Ne gerek var diyenler olmuştu.
Şimdi 1.Ligde takımımız var. O stad yapılmasaydı, şimdi nerede oynayacaktık. Karşısında kulüp tesisleri aynı şekilde, gelip görenlerin parmak ısırdığı standartlarda. 20 gün önce de bir milli maç oynandı. İşte kardeşlerim bu bir vizyon, bir gelecek planlamasıdır. Eğer siz zamanın önünde yürümeyi başaramazsanız, karşılaştığınız gerçeklerin, karşınıza çıkan ihtiyaçların altında ezilmeye mahkum kalırsınız.
Kendinizle birlikte şehri de buna mahkum edersiniz.

MAHALLELERİ KADIN VE GENÇLİK MERKEZLERİYLE DONATTIK
Şimdi geliyorum Mahalle Kültür Merkezlerimize .
Ulukavak, Akkent, Mimar Sinan, Velipaşa, Necip Fazıl, Gülabibey, Bahçelievler ve Buhara..
On binlerce kardeşimiz buralardan istifade ediyor. Buhara Kültür Merkezimiz Türkiye’ye örnek proje olarak ödüllendirildi. Bu tesislerle Türkiye’nin en yaygın kadın ve gençlik hizmetlerini gerçekleştirdik.

BAŞIMIZIN TACI ESNAF KARDEŞLERİMİZİ DE UNUTMADIK
Nakliyecimize kamyon garajı yaptık. Taksicimize tertemiz duraklar yaptık. 
Sanayici- tamirci esnafımıza 1.000’den fazla işyerinin yapılmasına öncülük ettik. 600 tanesi kullanılıyor. Oto galericilerimizi bir siteye topladık. Traktörcülerimize bir site kazandırdık.
Hal esnafımıza modern bir hal kazandırdık. Yaptırdığımız hal, ilgili bakanlık tarafından örnek proje olarak bakanlık seminerlerinde anlatıldı. 
Otobüsçü esnafımızı da unutmadık. Onlara da şehrimizin güzelliğine güzellik katan bir terminal kazandırıldık. Çevre yolu kenarında hem trafik problemi olmayan hem de yolcularımızın konfor içinde, güven içinde gittikleri bir eseri de böylece hem esnafımıza hem şehrimize hediye etmiş olduk.
Hayvancılık yapanları, kasapları da unutmadık. 
İçinde Türkiye’nin en modern hayvan pazarlarından birini yaptık. Önüne modern bir mezbaha inşa ettik. 
Kardeşlerim, Allah aşkına hatırlayın hayvan pazarının eski halini. Çamur, su birikintisi, pislik içinde dans ediyordu gidenler. Hamdolsun bunların hepsinden kurtardık insanlarımızı. 

MABEDLERİMİZİ, CAMİLERİMİZİ DE UNUTMADIK
Camiler Allah’ın evleridir. Kabe’nin şubeleridir. Nesilden nesle ümmetin emanetidir. Bu düşünceyle camilerimizin hizmetkarı olarak gördük kendimizi ve sorumluluk üstlendik. 
Görev dönemimizde 105 cami ve mescidimiz vardı. Bunlara, başta Akşemseddin, Abdülhamit Han, Mehmet Zahit Kotku Camileri olmak üzere 15 cami ve mescit ekledik. Bütün camilerimizin şadırvanları, tuvaletleri dahil olmak üzere bakım ve onarımlarını da üstlendik. 
Ulu Camii WC’lerinin eski halini hatırlıyor musunuz? Aynı şekilde Hıdırlık, Azap Ahmet, Karakeçili Camii hepsi aynı durumda idi. Hepsini kurtardık o hallerinden.
Tabii bir de Kur’an kurslarımız var. Yine özellikle hanım kardeşlerimiz ve küçük evlatlarımız için. Kardeşlerim 14 tane de bunlardan yaptırdık. 
Diyanet’e gidene Çorum Belediyesi’ni adres gösterdiler. Birçok müftülük ve Belediye bizim projemizi şehirlerinde yaptılar. 
Buraların temizliği vb. işlerini ben burada konuşmaya bile gerek görmüyorum. Onlar bizim rutin işlerimiz arasında idi.

ÇORUM’U TERTEMİZ BİR ŞEHİR YAPTIK
Temizlik konusunda zaten haklı bir şöhretimiz var. Bunu yeni araçlarla, personel takviyesi ile yer altı konteynırları ile takviye ederek, Çorum’u tertemiz bir şehir yaptık. Ama burada esas şunu söylemek istiyorum. Karapürçek eteklerindeki, çöp yığınlarını hatırlıyor musunuz?
Dağ gibi yığılmıştı çöp yığınları. Yangın çıkar, dumanlar tüterdi her gün Karapürçek tepelerinde. Şimdi ne oldu ? Tertemiz bir yer haline dönüştürdük.
Oraya tam 20 milyon Euro’luk yatırım yaptık. Bu şehir için ne yapsak azdır. Daha fazlasını hak ediyor, onu da yapacağız inşallah.
Şehrimizin trafiğini rahatlamak için yeni yollar açtık.
Gazi Caddesini Fatih Caddesine bağlayan Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı, şehrin batı trafik yükünü çeken Akşemseddin Caddesi, Çiftlik mezarlığından Ulu Mezara uzanan Arif Ersoy Caddesi, KSS’yi Ankara yoluna bağlayan Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi, Hıdırlık’tan Çevre yoluna bağlanan Necmettin Erbakan Caddesi  ve daha onlarca yol projesiyle  şehrin her yerini birbirine bağlamaya çalıştık.

RÜZGÂR ENERJİ SANTRALİ SADECE BU SENE BELEDİYE’YE NET 25 MİLYON TL KAZANÇ SAĞLADI
Sadece harcama yapmadık. Belediyemizin mali imkanlarını artıracak projeler de yaptık. Gün gelir üzerine bina yapılır, bina yapılmazsa satılır parası kullanılır diye çok sayıda taşınmaz alımı, arsa alımı, imar planlarıyla kıymetli arsalar kazandırdık. Böylece Belediyenin arsa stokunu, taşınmaz stokunu artırdık. 
Samsun Lâdik’te Rüzgâr Enerji Santrali kurduk. Şimdiye kadarki getirisi ile borcunu çoktan kapattı. Sadece bu sene Belediye’ye net 25 milyon TL kazanç sağladı.

AT BİNENİN, KILIÇ KUŞANANIN 
Ne diyor Ziya Paşa?
Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür, rütbe-i aklı eserinde. 
Çok konuşarak olmuyor bu işler, eserler konuşacak eserler.
Bunların hepsini sayarak bitiremeyiz. Buna saatler yetmez.  Ama yeni Belediye Hizmet Binamıza değinmeden geçemem.  Muhteşem bir bina oldu.  Bölgede bir emsali yok. Belediyenin dağınık yapısı tek çatı altına toplandı. Hizmet kalitesi yükseldi, hızlandı. Yeni Belediye Hizmet binamız da onlarca eserimizin adeta tacı oldu. Şehrimize, sizlere hayırlı uğurlu olsun.

SEÇİM HİKAYESİ ANLATMADIK, SÖZ VERDİK VE YAPTIK 
Demek ki neymiş? Biz söylediklerimizi bir seçim hikâyesi olsun diye anlatmamışız. Bunların hepsini yaptık mı? Şimdi bunları kullanıyor muyuz? Evet bunların hepsini bu şehre emanet ettik. Biz verdiğimiz sözün ardında dururuz. Çünkü biz siyasetin limanı, ahlaktır diye inandık.

BİZDEN ÖNCEKİ BAŞKANLARI HAYIRLA YAD ETTİK
Ve bu yola çıkarken; ‘’Aldanan da olmayacağız aldatan da olmayacağız’’ diye söz verdik sizlere. Ve Sevgili Kardeşlerim bakın şu çok önemli. Bunları yaparken de bir gün bile başkasını şikayet etmedik. Bizden öncekileri hep iyilik ve hayırla yad ettik. Onların bu şehre verdikleri emeğe saygı duyduk. 
Doğrusunun da bu olduğuna inandık, personelimizden, borçtan hiç şikayet etmedik. Bütçemizin 2.5 katı borç devraldık. Ama bunu mesele yapmadık. Hem günü gelen borcu ödedik hem bu şehre dev gibi eserler kazandırmaya devam ettik. 

GÜNÜ GEÇMİŞ 1 KURUŞ BORÇ BIRAKMADIK
Görev süremizin sonunda ne esnafa, ne kamu kurumlarına, ne personele, ne müteahhitlerimize tek kuruş günü geçmiş borç bırakmadık. Bunların kayıtları Belediye’de sabittir. Ayrıca bende de var.
Bu işlerin yeri olmadığı için detayına girmek istemiyorum, ama haksızlık karşısında susacak kadar aciz olmadığımızın bilinmesini de ifade etmek istiyorum. 
Ben bu süreçte -haksızlık karşısında cevap hakkım mahfuz kalmak kaydıyla- hiç kimse ile ilgili eleştirel bir tutum göstermeyeceğim. Ancak gerektiğinde cevap vereceğiz. Bunun da bilinmesini istiyorum.
Şu anlattıklarım zaten Çorum’un gözü önündeki işler. Ama hayat hızla değişiyor, ihtiyaçlar artıyor, beklentiler farklılaşıyor. Bunlara cevap vermek gerekiyor. Şehrin talepleri, beklentileri önünde yürümek değil, koşmak gerekiyor. 

DAHA İYİSİNİ YAPACAĞIZ 
Biz koşalım ki şehir arkamızdan yürüsün, gelsin.. Şimdi sözün tam da burasından hareketle göreve niçin talep olduğumuzu açıklayalım. Kardeşlerim cevabımız şudur: Sizler zaten biliyorsunuz ama biz bir daha söyleyelim. ‘’Biz daha iyisini yaparız da onun için.’’ Bizim yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. İşte bunun için, göreve talip oluyoruz. 
Kardeşlerim bizim bu şehrin geleceğine dair hayallerimiz var. Dün bunların bir kısmını şehre kazandırdık. İnşallah tekrar görev nasip olduğunda kaldığımız yerden diğerlerini yapacağız. 2009’da ‘’Değişimin Gücü’’ mottosuyla yola çıkmıştık. O gün başlayan değişim ve dönüşümü tüm hizmet yönleriyle güçlendirerek yola devam edeceğiz. 
Altyapıdan üstyapıya, imarından rekreasyonuna sosyal-kültürel faaliyet ve yatırımlardan sporuna, eğitimden tarıma her alanda yeni bir değişim ve dönüşüm vadediyoruz. 
Şehrin her anını takip ediyoruz. Her işimize tek tek çalışıyoruz. Bu dönemde ağustos böceği gibi oturmadık bunu bilesiniz. 

DERSİMİZE ÇALIŞTIK
Dersimize çalıştık, çalışıyoruz. Çok sayıda projemiz var. İnşallah görev nasip olduğunda bunları sizlerle paylaşacağız. Birileri yine 2009’ da olduğu gibi, yapılamaz diyecekler. Onlara şimdiden diyorum ki yapılır kardeşim, hem de çok kolay yapılır.  Çünkü Çorum Belediyesi’nin yeterli kaynağı, yeterli parası var. Çünkü Çorum Belediyesinin yeteri kadar yetişmiş personeli var.  
Bu yapının tek bir eksiği var. O da bu potansiyeli harekete geçirecek liderliktir. 
Bu potansiyeli harekete geçirecek motivasyon ise sabahın 6’sında arabasında sokakları gezerken; gece 8-9’da proje toplantısı yapan bir yönetim anlayışıdır. İşte eksik olan budur kardeşlerim.

DEV ESERLER ÜRETMEK İÇİN KARINCA GİBİ ÇALIŞMAK GEREK
Biz devler gibi eserler üretmek için karıncalar gibi çalışmak gerektiğine inanıyoruz. Eserlerimiz bunun alametidir. Şimdi biz sustuk eserlerimiz konuşuyor.  Biz iş yapmak yerine algı yaratmak peşinde koşmanın hem kişisel hem de şehir için emek ve zaman kaybı olduğuna inanıyoruz. 
15 Mahallemizdeki her canımızı kendi canımızdan aziz bilip, onların emanetçisi, hizmetkarı olduğumuza Birlik Kardeşlik içinde bu şehri beraber yönetmemiz gerektiğine inanıyoruz. Sadece merkez değil köyleriyle, ilçeleriyle, topyekün bir kalkınmayı birlikte yürütmemiz gerektiğine inanıyoruz.
Hiçbir işimizde seçim hesabı yaparak hareket etmedik, etmeyiz. Bunun şehre bir kötülük olduğuna inanırız. Böyle küçük hesaplar yapmaya hakkımızın olmadığına inanırız. 
Bunlar bizim temel prensiplerimiz, hayat düsturumuz.”