İstanbul Eyüpsultan’da bir lise öğrencisinin, okul müdürü İbrahim Oktugan’ı öldürmesinin yankıları sürüyor. 
Neredeyse ülkenin birinci gündemi olan olayla ilgili bir açıklama yapan Eğitim Gücü Sen İl Başkanı Ahmet Ölçer, “Öyle görünüyor ki önümüzdeki bir ay devletin ve siyasetin en çok konuştuğu konu eğitimde şiddet olacak” ifadesini kullandı.
Sendikalar, basın açıklamaları ve iş bırakma eylemleri yaparken, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in hızlı bir çıkış yaparak “Şiddet Yasası Geliyor” dediğini hatırlatan Ölçer, eğitimde şiddet konusunda hazırlanan taslağın Meclise getirilmeden önce bazı soruların sorulması gerektiğini kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Tekin’e bazı sorular yönelten Ahmet Ölçer, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Sayın Bakan açıklamalarında, hazırladıkları Öğretmenlik Meslek Kanunu içinde öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddet içeren fiillerle ilgili olarak hükümlere taslakta yer verdiklerini ifade ederek, bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini teklif ettiklerini söyledi. 
İfade ilk bakışta kulağa çok hoş geliyor. İşte diyor insan, sıkıysa şimdi öğretmene şiddet uygulayın…
Ama birden aklıma Sağlıkta Şiddet Yasası geliyor.
Hatırlayalım 2022 yılında sağlıkta şiddet yasası çıkarıldı. Peki çıkan yasa sağlıkta şiddete istenilen düzeyde çözüm oldu mu?
Sağlıkta şiddet sona erdi mi?
Bu sorunun cevabını medyaya yansıyan haberlerde görüyoruz…!
Tekrar eğitimde şiddetle ilgili hazırlanan taslağa gelelim.
Yusuf Tekin, öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddet içeren fiillerle ilgili olarak hükümlere taslakta yer verdiklerini söylerken bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini teklif ettiklerini, bu fiilleri işleyenlerin hapis cezalarının ertelenmesinin engellenmesini istediklerini ve bu fiillerin doğrudan tutuklama sebebi sayılarak bu fiilleri işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının yolunun kapatılmasını talep ettiklerini söyledi.
Yani…
Şimdi şöylemi olacak?
Öğretmene veya eğitim çalışanına şiddet eylemine girmeyi düşünen bir öğrenci, veli veya diğer kişiler, cezalar arttı tutuksuz yargılanamayacağım, ceza da ağır, o zaman ben şiddet eylemine girmemeyeyim mi diyecek?
İşte burada şu soruları sormak gerekiyor:
Suç ve suçlu profilleri ne kadar incelenmiştir?
Suç işleyen bireylerin yaşadığı psikososyal sorunlar incelenmiş midir?
Suç işlemiş bireylerde yalnızlık, düşük benlik algısı, depresyon, anksiyete, intihar girişimleri, antisosyal kişilik bozuklukları gibi birçok psikolojik sorunlar görülebilir. Dolayısıyla suç işlemiş bireylere yönelik psikososyal müdahaleler önemlidir. 
Mesela eğitimde şiddete dair kanun teklifi hazırlanırken bu konular göz önüne alınmış mıdır? 
Teklif hazırlanırken suç ve suçluluk kavramları üzerinde durulmuş ve suçlu popülasyona yönelik psikososyal çalışmalar tartışılmış mıdır?
Ruh sağlığı uzmanlarının görüşleri nelerdir?
Suç istatistikleri incelenmiş midir?
Bunların dışında, kanun teklifi hazırlanırken diğer paydaşlarla müzakereler yeterince yapılmış mıdır?
Mesela Adalet Bakanlığı bu konuda ne düşünüyor? Çünkü suç ve suçluyu en iyi onlar tanıyor. Eğitimde şiddetle ilgili kanun teklifi taslağı hazırlanırken, adalet bakanlığı bürokratları ile müzakerelerde bulunulmuş mudur?
Peki ya İçişleri Bakanlığı? İçişleri Bakanlığı acaba eğitimde şiddet konusunda ne düşünüyor? 
Onların fikirleri alınmış mıdır?
Kanun ile ilgili taslak Sayın Cumhurbaşkanımıza götürülürken, diğer paydaşlarla yeterli görüşmeler sağlanmış mıdır? Mesela STK’larla gerekli çalışmalar yapılmış mıdır?
Yoksa Sayın Bakan ‘biz iki büyük sendika ile istişare ettik bu yeterli mi demiştir?
Tüm bunların yanında artık tartışılması gereken konu 4+4+4 sistemi.
Bu sistemin eğitimde yaşanan şiddet konusunda etkileri var mıdır?
Mesela ortaöğretim; ortaöğretimde küçülmenin tartışılmasının vakti gelmemiş midir?
12 yıllık zorunlu eğitim acaba sorunlu eğitime mi sebep olmaktadır?
Eğitimde şiddet konusunda hazırlanan taslağın Meclise getirilmeden önce bu soruların sorulması gerektiğine inanıyorum.
Aksi takdirde alelacele çıkarılacak bir şiddet yasasının, sağlıkta şiddet yasasından bir farkı olmayacaktır.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın doktorlar için yaptığını, bu kez Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin öğretmenler için yapmış olacaktır.”

Kaynak: Yayla Haber