Hiç birimiz kendi isteğimizle gelmedik. Ancak bir bebeğin oluşumuna baktığımız zaman ise ne kadar şanslı olduğumuz aşikar. Yollarımıza çıkan zorluklarda ise ilk sorduğumuz soru neden ben.
NEDEN SEN ....
Elbette ki her şeyin bir nedeni mevcut bilerek yada bilmeyerek yaptığımız her şeyde bir neden aramak gerekli. Belki yolunu kaybetmiş birine yol göstermek. Belki bir tebessüm. Belki darda kalmışa uzatılan bir el...
Ebul Hasan Harakani, İslam maneviyatı yolunun yücelerinden... Harakanlı…
İbn-i Sina, şöhretini duymuş ve batı bilimlerinden faydalanmak üzere arkadaşları ile Harakan’a doğru yola çıkmış. Sora öğrene Ebul Hasan’ın evinin önüne gelince görüşmek dileğinde bulunmuşlar...
İçerden karısının sesi gelmiş...
-Kendini sırlara ermiş sanan delinin biridir O. İşiniz gücünüz yok mu sizin kalkıp buralara kadar gelmişsiniz. Çok da görmek istiyorsanız. Dağdan odun toplamaya gönderdim. Gidin oralarda bulursunuz.... Demiş.
İbn-i Sina ve arkadaşları dağa doğru yol almışlar. Bir zaman sonra zatı görmüşler. Topladığı odunları bir aslana yüklemiş, yelesinden yakalamış, köye dönmek üzere... Heyecanla sormuşlar bu ne haldir diye
-Ne olacak evdeki kurda sabredince dağdaki aslana hakim olma kudreti verildi.
Yıllar sonra İbn-i Sina tekrar gittiğinde içerden nazik bir kadın sesi ile karşılaşmış. Sohbet sırasında sorulmuş?
-Hanımınız önceki gelişimizde bizi azarlamıştı. Şimdi ise çok nazik. Hikmeti nedir?
Tebessüm etmiş Harakani…
-O benim eski hanımımdı, benim yumağımı büyütürdü... O öldü. Şimdiki hanımım ise kendi yumağını büyütüyor…
Hayat yolu bir pamuk ipliğine bağlı ise yaptıklarımız yada yapacaklarımızla bu yumağı büyütür yada...
Hakkımızda düşünülen iyilik yada kötülük, enerji ise illaki bizi bulur.
NEDEN SEN ::::?
SEVGİLERİMLE....