Yaklaşık birkaç senedir şu dörtlüğümle güne başlıyorum. 
Hazanda hüzün vardır üşür tabiat ana,
Dökülür yapraklar savrulur dört bir yana,
Her mevsimin ayrı bir güzelliği var amma,
Bahar aşktır, sevdadır, zarafettir anlayana….(Mehmet Özata)
Bir garip zamanda yaşıyoruz. Galiba, biraz da yaşlandığım için tembellik yaparak oyun alanım Özgürlük parkına yürüyüş için çıkamıyorum. 
Oysa eskiden her sabah parkta şarkı söyleyerek yürüyüş yapar ve güne sözleri Baki Süha Edipoğlu’na bestesi Alaeddin Yavaşca’ya ait çok sevdiğim şu güzel Kürdilihicazkâr şarkıyla başlardım.
Başka, söz, söylemem, aşktan, yana, ben,
Yaralı, bir, kuşum, battım, kana, ben,
Ömrümce, baş, koydum, güzelliğine,
Azatsız, köleyim, bil ki, sana, ben…
Ardından sözleri ve bestesi Mustafa Sunar’a ait Kürdilihicazkâr şarkı,
Nerdesin, sen, gönlümün, nazlı, civanı, nerdesin?
Kim, bilir, hangi, diyârda, hangi, ıssız, yerdesin?
Gurbetin, hicrân, esen, rüzgârı, da, vermez, haber,
Bir, teselli, varsa, ancak, her, zaman, gönlümdesin…
Üçüncü olarak bestesi Osman Nihat Akın’a ait şu güzel Kürdilihicazkâr şarkıyla 
yürüyüşümü sonlandırırdım. 
O güzel başını göğsüme koysan, 
Dinlesen kalbimin şarkılarını,
Sen bana doysan, ah, ben sana doysam, 
Beklemesek böyle her gün yarını… 
Geçen Kasım ayının 13’de memleketim Osmancık’a gittim. 26 Kasım’a kadar Osmancık’da kalarak kardeşlerimi ve benim gibi hayata tutunan birkaç çocukluk arkadaşlarımı gördüm ve çok sevindim. 
Osmancık’ta her zamanki gibi eczacı arkadaşım Mustafa Boyvat’ın eczanesinde Osmancık Haber ve Çorum Haber yazılarımı yazdım. 
Osmancık’ta çok sevdiğim aynı kuşaktan arkadaşlarım beni çok güzel ağırladılar. Yaklaşık bir hafta bana “ortak sen misafirsin” diyerek çay parası verdirmediler. Öğretmen Yücel Boyacı, Eczacı Mustafa Boyvat, Antalya’dan öğrencim Dr. Davut Çağlar, tüccar Ali Rıza Günal, Öğretmen Bekir Gürsoy, öğretmen Hüsam Aslan, öğretmen Aziz Doğan, öğretmen Bekir Aslan, Dursun Susuz, öğretmen Fahri Yıldız, udi Muammer Okutan, muhasebeci Mehmet Uslu, astsubay Mustafa Gökgöz, öğretmen Muharrem Yıldız, öğretmen Muharrem Meral, öğretmen Mahmut Özbek, öğretmen Halil Çaylak, banka müdürü Yılmaz Dündar, Prof. Dr. Tevfik Ayan, öğretmen Ayşe Ayan ve Metin Taş’ın samimi dostlukları beni çok sevindirdi. Özellikle Yücel Boyacı ve beni evlerinde ağırlayan Metin Taş, eşi ve kayınvalidesi ilkokuldan arkadaşımız Nermin hanımın börek ve poğaçaları çok güzeldi.
24 Kasım Öğretmenler gününde Osmancık Kent Konseyi kadınlar meclis başkanı Sema Okutan Tüfeker’in Saray Düğün Salonunda yaptığı toplantı çok renkli ve güzel geçti. Şimdiye kadar Osmancık’ta böylesine kalabalık coşkuyu hiç görmemiştim. 24 Kasım Öğretmenler günü olduğu için öğretmenimiz Muharrem Meral’e, öğretmen Yücel Boyacı’ya, öğretmen Bekir Aslan’a, öğretmen Halil Çaylak’a plaket verildi. 
Osmancık Organize Sanayi Bölgesinde Mustafa Boyvat’la beraber Erkan  Kanıtemiz’in pirinç fabrikasını gezdik, fabrikayı çok beğendim. Osmancık’a böylesine modern bir fabrika kazandırdığı için Erkan Kanıtemiz’e çok teşekkür ederim. 
Serik ve Antalya liselerinde öğretmenlik yaparken okula, camiye ve kışlaya siyaset karıştırmamaya özen gösterirdik. Duyduğuma göre Antalya’da Milli Eğitim Müdürü ilçe milli Eğitim Müdürleri toplantısını Antalya AKP il merkezinde yapmış. Çok canım sıkıldı. Bizler 45 yıl önce okula, camiye ve kışlaya siyaset sokmayalım diye kılı kırk yarardık, adamlar bugün pervasızca ilçe müdürler toplantısını parti merkezlerinde yapıyorlar. Yazıklar olsun…    
                    20 Aralık 2024 / Mehmet Özata