1-- Okuduğum en sürükleyici kitap ” HAYAT ”’tı…Ve hala sürüklüyor.
2--Derler ya; ağaçtan düşen yaprak rüzgarın oyuncağı olurmuş, Hayatla mücadelen tutunduğun daldan düşene kadardır : Sonrası; rüzgar nereye , sen oraya…
3--Ömür; elini tutturmayan yaramaz bir çocuk gibi, koşup gidiyor.
4--İki yüzlüdür ” HAYAT” ; bazen arkandan çelme takacak kadar nankör, bazen elinden tutup kaldıracak kadar centilmen…
5--Yorulduk be” HAYAT” ; sabrın selamete ereceği günleri beklemekten, yarı yolda maskeleri düşen, iki yüzlü insanlarla yürümekten, hak ettiğimizi düşlemekten, hak etmediğimizi görmekten YORULDUK…
6--Bu dünyada hepimiz ayrı birer masalız aslında; ”Bir varmış”la başlayıp.
”Bir yokmuş”la biten..
7--Oluruna bıraktım artık, gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Denk gelirse mutlu oluyorum. ”Gelmezse canı sağ olsun”.
8-- ”HAYAT ” öyle bir şey ki; ne idare edebiliyorsun, ne de iade…
9-- Yaşayıp gidiyoruz işte; bazen cümle alem birlikte, bazen yapayalnız. İçimizde.
Yaşamak dediğin zorlu bir sınav. Ne kadar çalışsan da olmuyor. Hayat çalıştığın yerden sormuyor…
10- Biz eski zaman çocuklarıyız, Küçük şeylerle mutlu olmayı öğrettiler bize. ”Bir avuç sevgi, bir yudum huzur, bir dilim umut yeterdi hepimize..
11- HAYAT ; güvenerek aldanmayı, severek kaybetmeyi, susarak unutmayı, yaşayarak alışmayı öğretir insana…
12- Yarım yamalak yaşıyoruz hayatı; sevmenin tadına varamadan, mutluluğa doyamadan, insanları anlayamadan…
13- Herkes bir oyuncudur aslında, hayat denen şu dar sahnede.. Yönetmeni bellidir ama, senaryoyu bilemezsin…
14- Hayatınızın kalitesini, hayatınızdaki insanların ”kalitesi” belirler…
15- Hayat dediğin nedir ki ; bugün varsın yarın yoksun. Öyle bir yaşa ki; arkandan ”İYİ BİLİRDİK” diyenin çok olsun…
16- Hayat dediğin; soruyla başlayıp soruyla bitiyor…Adını ne koydunuz?
Merhumu nasıl bilirdiniz?
SENİ SEVİYORUM BE HAYAT, BİLİYORUM SEN DE BANA BOŞ DEĞİLSİN…
HAYATIN İÇİNDEN
1—Depremde yardımımıza gelen Japon arama kurtarma ekibinin hakkımızdaki değerlendirmesi; “Cesaretinize hayranız fakat cehaletinize şaşkınız”
2—Dünyada okumuş insan ihraç edip, cahil ithal eden başka ülke yoktur.
3—Bu topraklardan kaldırılması gereken en büyük enkaz siyasal İslamcılıktır.
4—Bana hiç kimse Kızılay, Yeşilay demesin. Hepsi bir tarikatın veya cemaatin çiftliği veya arka bahçesi.
5—21 yılda 9 kez imar affı çıkartanlar, şimdi binalar uygun yapılmış mı diye araştırma yapıyor.
6—Polis tam hırsızı yakalayacakken hırsız birden namaza duruyor ve şöyle bağırıyor. ”İmdat namaz kılan adama saldırıyorlar. Ülkemin hikayesi tam da bu.
7—Bugün aldığımız her nefes 105 yıl önce üzüm hoşafı ile karnını doyurarak verilmiş nefeslerin sayesindedir. Çanakkale bu yüzden geçilemedi.
8—Ölünce hemen direkt öbür tarafa gitmiyorsun. Önce bir sene Arapça hazırlık okuyorsun. Malum öbür tarafta Arapça resmi dil!
9—Kağıda gelen zammı kitaba değil de tuvalet kağıdına gelince anlayan toplum dünyaya neresinden baktığını gösterir.
10- Balıklar yem ile, kediler ciğer ile, kurtlar et ile cahiller din ile aldatılır.
Saba makamını çok severim. Sözleri Hüseyin Rıfat Işıl’a bestesi Şerif İçli’ye ait şu muhteşem Saba şarkı beni halden hâle koyar.
Düş ben gibi bir aşka sadakat ne imiş gör,
Vuslat demi bekler iken o firkat ne imiş gör, (Vuslat: Kavuşma, Firkat : Ayrılık)
Yok yok güzelim düşme sakın böyle belaya,
Gel kalbime gir, orda felaket ne imiş gör…
24 Mart 2023 / Mehmet Özata
