Siz sabredin çocuklar biz çekimdeyiz.
Vakıflarla derneklerle yardım kermeslerindeyiz.
Nerden çıktı bu savaş diye de düşünmeden edemiyoruz.
Hesaplarımız vardı kariyer, makam, mevki... Araba fiyatları da düşüyor.
Biz sosyal medyada sizi görüyoruz, iyi ki internet var gelişmiş.
Az önce izledim bir video daha geldi. Bir yavrunun, Yunus'un tabiriyle 'gök Ekin’in, gözlerini görmez etmiş atılan bir bomba..
Neredesiniz...???
Diyor göremediğini henüz anlamamış. Dilinden öfkeyle, "lanet olsun Yahudilere" diyor.
Ses ağlamaklı, öfkeli ve hırçın ve bıkkın ve yorgun...
.....
Bizler de yorgunuz nazlı kuzum.
Bizler akşamları yemeği fazla kaçırınca, cay keyfi yapamıyoruz mesela.
İşlerimiz çok yoğun, özellikle bu aralar çok yoğun. Trafik çekiyoruz, birbirimizi çekiştiriyoruz. Dedikodu yapıyoruz biraz. Ama sizleri görünce içimiz de acımıyor değil.
Ah bu sosyal medya her şeyi her yarayı, bereyi göstere göstere duyarsızlaştırdı bizi, sizin iniltilerinize.
Topraklarınızı satmış dedeleriniz, ondan hak etmişsiniz böyle hayatı ve mamatı.
Yakası fularlı, eli belki de bastonlu ama belli değil nerden fonlu.
Bir koca yalan savurdu ki; çok özgür ve özgüvenli gençlerimiz bir anda başladı hep bir ağızdan: "Ama toprak satmışlar. "
Ulan satmışlar da madem bu aşağılık kavmin parası mı yokmuş hepsini alamamış?
Ne diye bombalara, uçaklara, füzelere, servet harcamış?
......
Siz katledilirken çocuklar. Biz bunları yalanlamakla meşguldük. Hayır, öyle değil böyle...
Şimdi fularlı profesör hesap da vermeyecek emin olun.
Siz biraz daha sabredin, sizin için kurduğumuz yardım çadırlarının önünde fotoğraf karesine girmekle meşgulüz biz.
Belki size hiç ulaşamayacak yardımlar için seferber olduk. Bundan dolayı vicdanımız rahat biraz.
Siz sabredin çocuklar, içimizdeki İsrail'i öldürüp geleceğiz size.
...