İlçede D-100 karayolu üzerinde,
Oturduk çay içiyoruz bir yerde,
Alman plakalı bir araç geldi,
İçinde bulunan dört kişiyle
Bana tanıdık gibi gelince,
Şoföre baktım ince ince
Otuz yıl önceki arkadaşım olmasın
Ali dedim ki, oysa bana bir baksın
Şöyle bir baktı, kardeş sen misin?
Deyince, ciğerimi toptan yaktı
Sarmaş dolaş oluverdik,
Ta eskilere doğru dalıverdik
Ali yıllar önce Almanya’ya gitmiş,
Feleğin çemberinden bir bir geçmiş
Çok şükür işlerini epey ilerletmiş
Maddi anlamda sıkıntılar bitmiş,
Ama köydeki örf adeti de terk etmiş
Yıllardır uğramadığı köyüne,
Alman eşi ısrar edince gitmiş
Yedik içtik, üç saat sohbet ettik
Dedi bana müsaade, yol çok uzun,
Bundan sonra geleceğim her güzün
Hep ihmal ettim, memleketimi,
Alman eşimin gidelim demesi
İnan çok mahcup etti beni
Gelecek yıl, görüşmek üzere,
Vedalaştık Ali ve ailesiyle..
Dedim, aman dikkat ediniz,
Yollar çok çok tehlikeli,
Pür dikkat gidiniz….!
…………………………….
Eve gelince açtım haberleri,
Bir alt yazı geçti, kaza haberi,
Osmancık- Tosya karayolunda,
Bir ölü var trafik kazasında,
Gurbetçi bir aile yok oldu hiçten
Benimde içim cız etti birden
Eyvah dedim, bizim Ali gitti,
Ölünün Ali olduğu ilk tespitti.
Haberciler akın etmiş oraya,
İki çocuğu ve Alman eşiyle,
Görgü tanıkları konuşuyor.
‘’Alman plakalı araç çarpıştı,
Alkollü olduğu, sanılan biriyle’’
Otuz yıl sonra geldi köyüne,
Alman eşinin ısrarlı isteğiyle,
Ali’nin hayat hikayesi bitti,
D-100 karayolunda böyle…!
…………………………….
Eşi ağlayarak dedi, hey Türkiye,
Sizde insan hayatı, ucuz mu böyle!