Tarihte düşünce yapıları, ileri görüşlülükleri, zekaları ve özgüvenleri ile kendilerinden sonraki nesle öncülük eden sayısız kadından söz edebiliriz. Ancak içeriğimizde hepsine yer vermek mümkün olmadığı için attıkları adımlarla hem kadınlara hem de erkeklere ilham veren bir kaç kadından bahsetmek istiyorum.
Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN, Türkiye'nin önde gelen doktorlarındandı. Cüzzam olarak bilinen lepra hastalığına karşı ön saflarda mücadele etti. Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı'nı kurarak; sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada da yaygın olan hastalığın gerilemesinde büyük rol oynadı. 1986 yılında Uluslararası Gandhi ödülünü aldı. Çağdaş bir Türk kadını olan Saylan, “Atatürk ilke ve devrimlerini korumak, geliştirmek, eğitim yoluyla çağdaş insan ve topluma ulaşmak” ilkesini benimseyerek Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'ni kurdu. Saylan ve arkadaşlarının amacı, başta kızlar olmak üzere okul çağındaki çocukların eğitim haklarını kullanmalarına destek olmaktı.
Uzun yıllar mücadele ettiği kanser hastalığının en ağır döneminde, Ergenekon soruşturması kapsamında hakkında soruşturma açıldı. 18 Mayıs 2009’da hayatını kaybettikten bir süre sonra, hakkındaki tüm suçlamaların asılsız olduğu ortaya çıktı.
JEANNE D’ARC: 500 YIL SONRA AZİZE İLAN EDİLDİ
Ülkesini kurtarmak için asker gibi giyinerek 19 yaşında ordunun başına geçen bu köylü kızı, dünya tarihine yön veren kadınlardan. Yüzyıl savaşlarında İngiltere ile mücadele eden Fransa’nın en önemli simgelerinden kabul edilen Jeanne d’Arc, ülkesi Fransa tarafından cadı ilan edilerek diri diri yakılmıştı. Politik oyunların kurbanı olan d’Arc, yine kendi ülkesi tarafından, ölümünden yaklaşık 500 yıl sonra azize ilan edildi. Jeanne d’Arc bu genç yaşında ölüme mahkum edilerek ölümsüzlüğü buldu. Hikayesi hala birçok kitaba ve filme ilham veriyor.
SEMAHAT GELDİAY: TÜRKİYE BİLİM TARİHİNDE ÇIĞIR AÇTI
Türkiye'nin ilk zooloji uzmanlarından Semahat Geldiay, Ankara Üniversitesi'nde doktora yaparken böcek hormonları üzerine çalıştı. Türkiye’de daha önce bu konuyla ilgili çalışma yapılmamıştı. Fakat o imkansız denileni yaptı ve böcek endokrinolojisi alanında çığır açtı. 1957’de yayımladığı makaleleriyle dünyada büyük yankı uyandırdı. Önemli bilim insanlarıyla çalışarak birçok buluşa imzasını attı. Ülkeye döndükten sonra Ege Üniversitesi'nde elektron mikroskobu laboratuvarı kurarak Türkiye bilim tarihini geleceğe taşıdı.
BENAZIR BUTTO: PAKİSTAN'IN BENZERSİZ KADINI
Benazir Butto, 'benzersiz' anlamına gelen adı gibi benzersiz bir kadındı. Pakistan’da iki kere başbakanlık yaparak; ilk kez bir Müslüman ülkenin kadın başbakanı oldu. Ev hapsine maruz kalan, sürgün edilen, ama yine de mücadele etmekten vazgeçmeyen Benazir, suikast sonucu hayatını kaybetti. Yoksulların ve kadınların haklarının korunması konusunda bütün dünyaya örnek oldu.
AFİFE JALE: SAHNEYE ÇIKAN İLK MÜSLÜMAN TÜRK KADINI
Afife Jale Müslüman kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu bir dönemde zoru başardı ve Emel rolü ile ilk kez sahneye çıktı. Yaptığı iş yüzünden defalarca polis tarafından aranan Jale, başlarda kaçmayı başarsa da, sonunda yakalandı. Hakkındaki suçlama, 'devletine, dinine, milletine karşı çıkmak'tı. Toplumdan dışlanan ve yalnız yaşamak zorunda kalan Afife Jale, 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk kadınının sahneye çıkma yasağını kaldırmasıyla tekrar oyunculuk yapmaya başladı. Yoğun baş ağrıları yüzünden morfin bağımlısı olan, bu sebeple tiyatroyu bırakan usta oyuncu, 39 yaşında hayatını kaybetti. Türkiye’nin en saygın sanat ödüllerinden Afife Jale Tiyatro Ödülleri ile her yıl anılmaya ve hatırlanmaya devam ediyor.
ROSA PARKS: KADIN MARIN
LUTHER KING JR
Rosa Parks siyahilere uygulanan ayrımcılığa karşı, kadınların Martin Luther King’i oldu. 1930’lu yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki kanuna göre; siyahiler toplu taşıma araçlarının arka koltuklarda oturmak zorundaydı. Hatta bir beyaz vatandaş onlardan yer istediğinde, kalkmak mecburiyetindelerdi. Beyaz bir adam, oturduğu yeri ona vermesini istediğinde buna karşı çıkan Rosa Parks tutuklandı ve başlattığı eylem kısa sürede bütün ülkeye yayıldı.
SAFİYE ALİ: OSMANLI'NIN İLK KADIN DOKTORU
Bir paşa kızı olan Safiye Ali, Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk kadın doktoruydu. Yaşadığı yıllarda ve coğrafyada bir kadının doktor olması sadece hayalden ibaret olabilirdi... Kadınlar Osmanlı İmparatorluğu’nda tıp fakültelerine alınmadığı için eğitimini Almanya’da tamamladı. Bir doktor olarak İstanbul’a döndüğünde, erkek meslektaşlarından gördüğü kötü muameleye rağmen mücadelesine devam etti. Kız öğrencilere verdiği derslerle de tıp eğitimi veren ilk kadın oldu.
EMILY MURPHY: KADINLARIN BAŞ TACI
İngiliz İmparatorluğu’nun ilk kadın yargıcı olan Emily Murphy‘nin yaşadığı dönemde, Kanada’da kadınlara kötü muamele etmek çok sıradan bir olaydı. 1927 yılında Murphy, dört Kanadalı kadınla gücünü birleştirerek Kanada Yasası'nı hazırladı. Yasanın temelinde "Kadın insan olarak dikkate alınmamalıdır" düşüncesi vardı.
LEYLA GENCER: TÜRK DİVA
Leyla Gencer Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği en önemli ve dünya çapında tanınan sopranolarından biri. Hem seçkin opera sahneleriyle hem de resitalleriyle Batı ülkelerinde "La Diva Turca", "La Gencer", "La Regina" olarak ün kazandı. Gencer birçok Batı ülkesinde sanatını dinletti. Hem seçkin opera sahnelerinde hem de resitallerde hayranlık uyandıran sanatçıların başında geldi. 1950’lerde değeri Türkiye’de bilinmiyordu. 1960 yılında Ankara Devlet Operası'nda anlaşması feshedildi. 90’lı yıllarda ise değeri anlaşıldı, devlet sanatçısı oldu. 1995’ten beri Leyla Gencer anısına İstanbul’da iki yılda bir uluslararası şan yarışması düzenleniyor.
DIAN FOSSEY: BİRÇOK HAYVAN TÜRÜNÜ KURTARDI
‘Sisteki Goriller’ filmine ilham veren Dian Fossey, hayatının büyük bölümünü Afrika'da vahşi hayvanlarla, özellikle dağ gorilleri ile birlikte geçirmiş bir zoolog ve çevrebilimciydi. 18 yılını Ruanda Milli Parkı’nda geçiren Diann Fossey’ı halk, “Dağda yalnız yaşayan kadın” anlamına gelen “Nyiramachabelli” adıyla çağırırdı. Pek çok türün korunmasını ve kurtulmasını sağlan Fossey, doğal sistemin ve dünya dengesinin korunması için emek verdi. Sayısız türde hayvanın geleceği onun sayesinde kurtuldu. 1985 yılında bir saldırı sonucu hayatını kaybeden Dian Fossey’ın kaçak avcılar tarafından öldürüldüğü düşünülüyor.
NESRİN OLGUN ARSLAN: MANŞ DENİZİNİ YÜZEREK GEÇEN İLK TÜRK KIZI
Nesrin Olgun yüzmeye çok küçük yaşlarda başladı. 16 yaşına kadar kısa mesafe yüzme yarışlarında 100’e yakın madalya ve kupa kazanarak sayısız başarı elde etti. Asıl maraton yüzmeye ise 17 yaşında başlayan Aslan, ayrıca tramplenden atlamada Türkiye şampiyonu oldu. Nesrin Olgun Aslan’ın hafızamıza kazımamızın sebebi ise, İngiltere’den Fransa’ya Manş Denizi’ni yüzerek geçen ilk Türk kızı unvanını alması.
MALALA YUZUFZAY: TALİBAN'A KARŞI BİR KIZ ÇOCUĞU
Pakistanlı MALALA Yusufzay, Nobel Barış Ödülü almış en genç kişi. 2009 yılında Gul Makai mahlasıyla Taliban rejiminde bir kız çocuğu olarak yaşamanın nasıl olduğu hakkında BBC için bir blog yazan Malala, bu yüzden sürekli tehdit edildi. Yine de çalışmalarına ve kız çocuklarının eğitim haklarına dikkat çekmeye devam etti. 15 yaşında okul servisindeyken vuruldu. Hayatta kalmayı başaran Malala, saldırıdan sonra Birleşmiş Milletler’de konuşma yaptı. O günü Malala Günü ilan etti. ‘Malala Günü benim günüm değil. Bugün kendi hakları için seslerini yükseltmiş her kadının, erkeğin ve kız çocuğunun günüdür’ dedi. 2013’te 'Ben Malala' isminde bir kitabı çıktı. Kız çocuklarının eğitimi için yaptığı çalışmaları ve yaşadıklarını bu kitapta anlattı.
ADALET CİMCOZ: BİRÇOK YEŞİLCAM YILDIZINI SESLENDİRDİ
Dublaj sanatçısı olarak bilinen Adalet Cimcoz aynı zamanda çevirmen, yazar ve eleştirmendi. Türkan Şoray’dan Fatma Girik’e kadar birçok sanatçının seslendirmesini yaptı. Türkiye’nin ilk özel sanat galerisi Maya’yı kurdu. 5 yıl yaşayan galeri pek çok sergiye ev sahipliği yaptı. Bunlarla beraber Türkiye’de ilk dedikodu yazarlığını da o başlattı. Hafta, Salon, Tasvir, Aydede gibi gazetelerde dedikodu köşesi Fitne Fücur'u doldurdu. Ünlü yabancı yazarların birçok kitabı dilimize kazandırdı. 'Kafka'dan Milena'ya Mektuplar' kitabının çevirisiyle de 1962 Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü'nü aldı.
ASUMAN BAYTOP: İLK KADIN BOTANİK ECZACI
Prof. Dr. Asuman Baytop İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Eczacılık okulunu bitirdi. Türkiye’nin ilk kadın botanik eczacılarından olan Baytop‘un keşfettiği bitki türüne adı verildi. (Crocus Asumaniae) Türk florasına çeşitli bitki türleri kazandırdı. Botanik bilimci eşi Turhan Baytop ile birlikte bilim dünyasına kazandırdıkları yeni türlerle ile ükemizi gururlandırdılar.
DOROTHY HODGKİN
Nobel ödüllü Dorothy Hodgkin; kolesterol, penisilin, B12 vitamini ve insülin moleküler yapılarının kaşifidir. Tam 35 yıl süren çalışmalarının ardından, insülin yapısını çözmeyi başarmıştır. Florence Nightingale’den sonra başarılı çalışmalarından dolayı 60 yılda bir kraliyet tarafından Başarı Ödülü’ne atanan ikinci kadın oldu.
INDİRA GANDHİ
Hindistan’ın ilk kadın başbakanı olarak karşımıza çıkan Indira Gandhi, göreve geldiği zamanlarda ülkesinin zor zamanlarla mücadele etmesini sağlayarak dağılmasının önüne geçiyor. Ayrıca uzun bir süre başbakanlık görevini sürdüren Gandhi, ikinci başbakan unvanına da sahip oluyor.
KLEOPATRA
Tarih üzerindeki en efsane isimlerden biri olan Kleopatra, “Bana karşı zafer kazandırtmayacağım” sözüyle kadın gücünün canlı örneklerinden biri olmuştur. Kaynaklara göre şu anki Yunanistan topraklarında doğmuş olan Kleopatra, 18 yaşında babasını kaybettikten sonra Mısır Kraliçesi olarak yönetime geçiyor.
9 dil bilen Kraliçe Kleopatra, Roma İmparatoru Sezar ile birlik olup tüm dünyaya hakim olmayı hayal ediyordu. Ancak İmparator Sezar ölünce bu hedefine ulaşamadı ve 39 yaşında zehir içerek yaşamına son verdi.
MARİA CURİE
Bilim adına yapmış olduğu birçok önemli başarı sayesinde dünya genelinde tanınan, Polonya asıllı kimyager ve fizikçi Marie Curie, Nobel Ödülü alan ilk kadın bilim insanı olarak da tarihe adını yazdırmıştır.
Uranyum üzerine çalışmalarıyla çığır açan Curie, aynı zamanda radyoaktif bilim kurucusu olarak da kabul ediliyor. Çalışmalarıyla hafızalardan asla silinmeyecek olan Curie’nin “İnsanlar konusunda daha az, fikirler konusunda daha çok meraklı olun.” sözü de düşünce yapısını oldukça net bir şekilde açıklıyor.
SABİHA GÖKÇEN
Türkiye’nin ilk kadın pilotu olan Sabiha Gökçen, aynı zamanda Atatürk’ün manevi kızıdır. Türk kadının her alanda başarılı olabileceğine inandığı için kendini bu alanda geliştiren askeri pilot Gökçen, havacılık alanındaki başarılarından dolayı “9 numaralı Murassa (iftihar) Madalyası” ile ödüllendirilmiştir.
1991 yılında ise Uluslararası Havacılık Federasyonu Altın Madalyası’nı almaya hak kazandı. Bu sayede Gökçen, ABD’de düzenlenen Kartallar Toplantısı’nda dünya havacılık tarihine adını yazdıran 20 havacı arasından bu ödülü alan ilk kadın olma ünvanına da sahip olmuştur.