2023 yılında yapılacak olan seçimlerde ülkemizde yaklaşık 7 milyon genç kardeşimiz oy kullanacak.
Belki de seçimin neticesini belirleyecek olan bu
7 milyon genç kardeşimizden bahsediyorum.
Şimdi soruyorum sizlere:
Ak Parti Z kuşakı olarak adlandırdığı gençlerin sempatisini kazanabildi mi?
Yeterince davasını, liderini ve parti politikalarını anlatabildi mi?
Gönüllerine dokunabildi mi?
Sevgilerini kazanabildi mi?
Samimi iletişim kurarak kendisini anlatabildi mi?
Bu konu ile alakalı, geçmişte ki tecrübelerimden hareketle, birkaç kelam etmek istiyorum.
Genç kardeşlerimizin kanı hızlıdır.
Heyecanlıdırlar,
İsteklidirler,
Beklentileri ve hayalleri vardır.
Sosyal yaşantıları küçümsenmeyecek kadar üst seviyededir.
Küçük bir dokunuş ile çok mutlu olurlar.
Peki nasıl olacak bu dokunuş?
Söyleyelim ...
Vatani görevini yapmak için askere gidecek olan gençlerin dualar eşliğinde uğurlanması,
Sözlerinde,
nişanlarında,
düğünlerinde yanlarında olup mutluluklarının paylaşılması,
Cenaze sahiplerine taziye dilekleri sosyal medya üzerinden değil, cenazeleri toprağa verilinceye kadar, yanlarında olunduğunun hissettirilmesi,
Hastalandıkları zaman, geçmiş olsun ziyaretlerinin yapılması,
Gençlerin sorunları ile ilgilenip, çözüm odaklı sohbetlerle motivasyonlarının sağlanması,
Ağabeylik ve ablalık yaparak onlara değer vererek, onların onure edilmesi,
Toplumda birkaç yerde isimlerinin zikredilmesi,
Kötü alışkanlıkları var ise, onları iteleyip öteleme yerine, kucaklayıp sahip çıkılması,
Sınavlarına girmeden önce manevi moral verilmesi,
Sosyal etkinlikler düzenleyerek,
Siyasi büyükleri ile tanıştırılarak sohbet ortamının sağlanması,
Siz bu gençlerin bu şekilde sevgisini ve sempatisini kazanamazsanız, her ne yaparsanız yapın ne davanızı ne de politikalarınızı anlatabilirsiniz.
Sizi dinler gibi yaparlar, dinlemezler.
Söyledikleriniz bir kulağından girer, diğer kulağından çıkar.
Sadece şahsi menfaati var ise, sırf o iş için gelir. Yanınızda ruhen olarak değil de, bedenen olarak durur.
İşleri görülmeyince de sessiz sedasız bir bakmışsın ki yok olmuş gitmişler.
Peki bu aktiviteleri parti içerisinde kimler yapacak?
Tabi ki bu iş partinin,
İl Gençlik Kolları Yönetimine düşer.
Kim var denildiği zaman, sağına soluna bakmadan ben varım diyebilen bir gençlik istiyorsanız,
Ak sütün içerisinde ki ak kılı fark edecek kadar gözleri keskin bir gençlik istiyorsanız,
bu söylediklerimi kulak ardı etmemenizde büyük bir fayda olacağını düşünüyorum.
Sizler yerelde bunları uygularsanız, zaten yukarısı gereğini yapacaktır.
Sizlerin yerelde güçlü olması, Ak Parti Genel Merkezinin var olan gücüne güç katacaktır.
Sizlere tavsiyem;
Klavye siyaseti yapmak yerine, saha da olun.
Fotoğraf paylaşmak için sosyal medya hesaplarına girmek yerine, bu gençlerin gönüllerine girmek için birbiriniz ile yarışta olun.
Okullarda orta öğretimde ve Üniversite de teşkilatlar kurun.
Konsey seçimlerini kazanmak için kendinizi seferber edin.
İşyerlerini ziyaret edin.
Gençlerle birebir temas kurun.
Üniversite öğrencilerine, burada ailesi olduğunuzu hissettirin.
Siz üzerinize düşen görevi samimi bir şekilde yerine getirin ki,
Aksi bir durumda vicdan azabı çekmeyin.
Ne demişler;
"Kader, gayrete aşıktır..."
Siz gayret edin ki,
Takdir'i Yaradana,
Yüce Allah'a bırakın.
Ne demişler;
Kimseyi küçümsemeyin,
"Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu koca bir ülkeyi kurtarır..."
"Damlaya damlaya göl olur."
Bana da kızmayın. Ne de olsa sizlerin kanıda hızlı.
Şapkanızı çıkarıp, önünüze koyup sadece biraz düşünün.
Aynı dağın yeli olduğumuzu da sakın aklınızdan çıkarmayın...
Büyük çalışmalar yaparsanız her daim anılırsınız, küçük çalışmalar yaparsanız kaybolup gidersiniz.
Kısa vade de kazananlar yerine, uzun vadede kazananlardan olun.
Benden söylemesi.
Kalın sağlıcakla...