Ulu önder “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kafidir” diyordu.

10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü, 10 Kasım 1938 günü saat 09.05'te yaşamını yitiren, Türkiye'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk anısına her yıl tutulan ulusal yastır. 10 Kasım gününü kapsayan Atatürk Haftası ise Atatürk'ün yurt genelinde anıldığı, ilke ve devrimlerinin anlatıldığı, radyo ve televizyonda konuşmalarının kendi sesinden yayımlandığı, Atatürk'le ilgili filmlerin gösterildiği; 10-16 Kasım tarihleri arasına karşılık gelen haftaya denir.10 Kasım günleri saat 09.05'te çalan siren sesleriyle birlikte Türkiye genelinde 2 dakika süreyle Atatürk anısına saygı duruşuna geçilmektedir. Ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi binası önündeki bayraklar hariç, Türkiye'deki tüm resmi binalarda ve ülkenin dış temsilciliklerde bayraklar, yas göstergesi olarak yarıya indirilir. Anıtkabir'de bulunan bayraklar diğer günlerde hiçbir sebeple yarıya indirilmez. Bayrağın sürekli çekili bulunmadığı yerlerde, bayrak önce göndere çekilir; daha sonra da yarıya indirilir.
10 Kasım günü, Türkiye'de doğup büyümüş herkes için sabah 9.05'te duyulan siren sesiyle birlikte ortak hafızanın tazelendiği anlardan biridir. Türkiye'de eğitim görüp de "Saat dokuzu beş geçe Atam Dolmabahçe'de, gözlerini kapadı bütün dünya ağladı..." diye başlayan şiiri ezberlememiş, "Atam Atam sen kalk da ben yatam..." diye kafiye tutturmamış bir çocukla karşılaşmak güçtür.
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Ulu Önder Atatürk 1 Kasım 1938'deki TBMM'nin açılışına hastalığı yüzünden katılamadı. Atatürk'e on beş gün kadar son günlerini yaşama ihtimali veren hastalık, tekrar normal seyrinden çıkarak yeni bir krizle şiddetlendi. Ardından korkulan son, acıyla geldi. Atatürk 10 Kasım 1938 Perşembe günü saat 09.05'te yaşama veda etti…
Bu kara haber Türk Milletini büyük bir yasa boğdu. 16 Kasım 1938'de tabutu, Türk Bayrağıyla örtülü bir katafalk üzerinde Dolmabahçe Sarayı'nın büyük tören salonuna konuldu ve halkın ziyaretine açıldı.
19 Kasım 1938 Cumartesi günü sabahı, Dolmabahçe Sarayı Tören Salonu'nda cenaze namazı kılındı. Cenaze alayı İstanbul halkının gözyaşları arasından geçerek Gülhane Parkı'na geldi. Tabut bir torpidoya alınarak, Yavuz Zırhlısı'na nakledildi. İzmit'te özel bir trene konulan cenaze, yol boyunca Ata'larına son saygısını gösteren halkın yüreklerinde derin sızılar bırakarak 20 Kasım 1938 Pazar günü Ankara'ya götürüldü.
Atatürk'ün tabutu Büyük Millet Meclisi önünde hazırlanan katafalka yerleştirildi. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, bütün Ankara halkı katafalkın önünden saygıyla eğilerek geçti. 21 Kasım 1938 Pazartesi günü hafif yağan bir yağmur altında tören başladı. On iki milletvekili cenazeyi top arabasına yerleştirdi. On iki general top arabasının iki yanında nöbete durdu. Başta yabancı Devletlerin yolladıkları askeri birlikler olmak üzere, törene katılanlar Türk Milleti'nin kurtarıcısı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük Atatürk'ü selamlayarak geçtiler. Cenazeyi taşıyan top arabasının arkasında, en büyüğünden en küçüğüne kadar bütün Türk Milleti vardı. Atatürk'e geçici kabir olarak ayrılan Etnografya Müzesi'ne götürülen tabut, hazırlanan mermer lahdine yerleştirildi.
Atatürk'ün naaşı Anıtkabir yapılıncaya kadar on beş sene bu geçici kabirde kaldı. 10 Kasım 1953'te büyük bir merasimle ebedi istirahat yeri olan Anıtkabir'e nakledildi.
O sadece arkasından ağlayan bir milleti özgürlüğüne kavuşturan lider değil aslında; dünyanın da kaderine etki eden büyük bir dehaydı. Öyle ki Kurtuluş Savaşı'nda denize döktüğü Yunanlılar tarafından Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilen, yine yendiği İngilizler'in başbakanı Lloyd George tarafından "Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi çağımızda Türk Milleti'ne nasip oldu" denilen bir deha.
Ulu önder yaşama gözlerini yumduğunda haberi bütün dünyada yankılandı. Amerika'dan Avustralya'ya, Avrupa'dan Afrika'ya yeryüzündeki bütün kıtalarda ve ülkelerde flaş haber oldu, yorum oldu, günlerce süren yazı dizisi oldu.Şimdi hep birlikte girelim zaman tüneline... O günlere gidelim, dönemin gazetelerinde şöyle bir gezinelim.
İngiltere'nin ünlü The Times gazetesi, 6 fotoğrafla süslediği 11 Kasım 1938 tarihli baskısında bakın ne diyor onun için: "Atatürk'e cesur bir düşman olarak hayranlık duyan İngiltere'nin onun ölümüyle Avrupa'nın çok büyük bir insanı kaybettiğinin farkında ve üzgün."
İngiltere'nin The Sunday Times gazetesi günlerce yayınlamış Atatürk'ü... Hayatını anlatmış, yorumlara yer vermiş.
Evening Standart gazetesi Michael Foot imzasıyla yazı dizisini başlatmış 11 Kasım 1938'de. Girişinde demiş ki; "Bozkurt. Savaşın küllerinden ve doğunun çürümüşlüğünden güçlü ve modern Türkiye'yi yarattı."
Daily Mirror, "Kesinlikle bir dahi" derken, Amerika'nın The New York Times gazetesi de sayfalarca yer ayırmış Atatürk'e..
Dünya basınında ölümünden sonra çıkan bazı gazete başlıkları şöyle:
National Zeitunz (Almanya): Bir halk kurtarıcısının yasını tutuyor.
L'Humanite (Fransa): Türkiye'yi halifelik boyunduruğundan ve İngiltere'nin emellerine alet olmaktan kurtardı.
Corriera della Sera (İtalya): Modern Türkiye'nin kurucusu öldü.
Kathimerini (Yunanistan): Ülkeler büyük adamlar için çok heykeller dikecekler ve şanlı yollarda kendilerine iyi kılavuz olanları hep hatırlayacaklardır. Ama Türkiye dağları delmeli, en derinlerde bile olsa arayıp bulacağı en değerli taştan Atatürk'ün heykelini yapmalıdır. 
Politika (Yugoslavya): Dünya şimdiye kadar kürsüye çıkmış en değerli halk liderini yitirdi.
Egyptian gazete (Mısır): Kemal Atatürk'ün hikayesini Lenin'in tavizsiz ilkelerine ve Mussolini'nin içgüdüsü ile Cengiz Han'ın keskin askeri dehasına, Troçki ya da Carnot'un bitmez tükenmez enerjisi ve amansız kudretine sahip bir insanla karşı karşıya olduğumuzu itiraf etmeden okumak imkansızdır.
Buenos Aires Herald (Arjantin): Türkiye'nin Bozkurt'u Ankara'da öldü.
O Estado D S.Paulo (Brezilya): Dünya savaşından bu yana ortaya çıkan en büyük devlet adamı.
Sadece bu kadar değildi elbette; Trinidad'dan Jamaika'ya, Çin'den Afrika ülkelerine, Yeni Zelanda'dan Norveç'e dünya üstündeki her ülkede Kasım 1938'de gazeteler bu ve buna benzer yazılarla çıktı.
Mustafa Kemal Atatürk hakkında dünya çapında birçok lider açıklamalarda bulunmuştur. 
Kendisi tarihin şeklini değiştiren bir liderdir. Ama Atatürk'ün yaşamına ait en büyük anıt, hiçbir şekilde taştan ya da mermerden inşa edilemez. Kendisinin bıraktığı en büyük miras, Türkiye'nin canlı, laik demokrasisidir. (Obama)
Atatürk bu yüzyılın büyük insanlarından birinin tarihi başarılarını, Türk halkına ilham veren liderliğini, modern dünyanın ileri görüşlü anlayışını ve bir askeri lider olarak kudret ve yüksek cesaretini hatırlatmaktadır... Çöküntü halinde bulunan bir imparatorluktan özgür Türkiye'nin doğması yeni Türkiye'nin özgürlük ve bağımsızlığını şerefli bir şekilde ilan ve o zamandan beri koruması, Atatürk'ün Türk halkının işidir. Şüphesiz ki, Türkiye'de giriştiği derin ve geniş inkılaplar kadar bir kitlenin kendisine olan güvenini daha başarı ile gösteren bir örnek yoktur. (J.F.Kennedy)
Kemal Atatürk için daimi bir anıt tesisi münasebetiyle Türkiye’ye tebriklerimi arz ile gurur duyuyorum. Onun gösterdiği yolda yürüyen büyük ulusunuz çok önemli başarılar elde etmiştir. Türk birliğinin ve ilerleyişinin mimarı Atatürk’ün hatırasını anmak için yapılan tören, dünyanın her tarafından hür insanlara ilham kaynağı olmuş çok yerinde bir saygıdır. (Dwight D. Eisenhower-ABD Başkanı)
Sovyet Rusya Hariciye Nazırı Litvinof ile görüşürken kendisine onun fikrince bütün Avrupa'nın en kıymetli ve en ziyade dikkate değer devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana Avrupa'nın en kıymetli devlet adamının Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal olduğunu söyledi. (Franklin D. Roosevelt-ABD Başkanı)
Kemal Atatürk, yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan'da, O'nu geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. Askerî bir deha, doğuştan bir lider ve büyük bir yurtsever... (18. Muhammed Eyüp Han- Pakistan Cumhurbaşkanı)
Atatürk, uluslararası anlayış, iş birliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur. (Unesco)
Mustafa Kemal sosyalist değil, fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici ve iyi düşünceli, akıllı bir lider. Mustafa Kemal soygunculara karşı bir Kurtuluş Savaşı veriyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultan’ı da yaranı ile birlikte alt edeceğine inanıyorum. (Lenin)
Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk Ulusu'nu yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye'nin Ata'sına layık bir tezahürden başka birşey değildir. (33. Winston Churchill-İngiltere Başbakanı)
Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O'nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum. (Aristide Briand-Fransa Başbakanı)
ATATÜRK ŞİİRİ

Sen Atatürk'ü tanımazsın çocuğum 
Ne insandı O, ne insandı. 
İzmir'e gelişini görseydin. 
Ne şanlıydı O, ne şanlıydı.
Benzerdi sana, bana 
Bizim gibiydi eli, ayağı 
Ama bir yol baksaydın yüzüne. 
İçin sevgisiyle dolardı.
Vapura biniyorsak dilediğimizde, 
Sokakta geziyorsak hür, 
İyi bak dört yana, 
Atatürk'ün aklı görünür.
Arı Türkçe konuşuyorsak, 
Türkçe düşünüyorsak bugün, 
Her işimizde O'nun gücü. 
Büyük öğretmeni Türk'ün.
Halkımızın arasında, halktan, 
Davul vurur dengi dengine. 
Dünya rastlamış mıdır? 
Atatürk'ün dengine.
N. Ulvi AKGÜN

10 KASIM TÜRKÜSÜ
Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,
Bozkır ovalarına, Erciyes'e Ağrı'ya,
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte,
Senin sustuğunca!
Yolunda yürüyeceğim Atatürk; 
Ana baba oğul kız, 
Dere tepe bucak köy, 
Yeryüzü yaşamalarımla değil 
Oralarda, Senin gittigince!
Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale'de, Sakarya'da, Çankaya'da, al al,
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken,
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.
F. Hüsnü DAĞLARCA

ATATÜRK'Ü DUYMAK
Ulu rüzgâr esmedikçe 
Yaşamak uyumak gibi. 
Kişi ne zaman dinç; 
Dalgalanırsa bayrak bayrak gibi.
Ne var şu dünyada ekmekten daha aziz? 
Sürdüğün tarlalara sevginle serpildik. 
Ekmek olmak için önce 
Buğday olmak gibi.
Silinir sözcüklerden sen hatıra geldikçe 
Cılız sözler: Uzanmak, yorulmak, durmak gibi. 
Kuvvettir yaptıkların her yeni yetişene 
Her ışık-kaynak gibi.
En yakınlar zamanla yüzyıllarca uzak gibi,
Bir sen varsın kalacak, bir sen ölümsüz, 
Daha da yakınsın, daha da sıcak
Bıraktığın toprak gibi.
Kaç Türk var şu dünyada, bir o kadar susuz, 
Hepsinin gönlünde sen, bir pınar bulmak gibi,
Ancak senin havanda sağlıklar esenlikler:
Olmaya devlet cihanda Atatürk'ü duymak gibi.
Behçet NECATİGİL
ATATÜRK GÜLÜMSEDİ
Atatürk gülümsedi öğretmenim 
Siz sınıfa girince 
Dağıldı kara bulutlar
Açıldı gonca.
Baktı ki okul yenidir 
Siz yenisiniz düşünceler yeni 
Atatürk gülümsedi öğretmenim 
Saklayamadı sevincini.
Baktı ki gençsiniz bilgili 
Eğitiyorsunuz yolunca yöntemince 
Atatürk gülümsedi öğretmenim 
Sevindi onca.
Baktı ki karışmış aramıza
Çiziyorsunuz yolu
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Gözleri dolu dolu.
Anlaşılan bütün yaz 
Atatürk gözünü kırpmamış 
Çünkü boşmuş sıralar 
Çünkü harf okunmamış.
.............................
Ama baktı ki gün doğmuş 
Bir koşu varmışız okula 
Özlemle açılmış kitaplar 
Bir iştah kızda oğlanda.
Baktı ki zil çalmış sınıfa girmişsiniz 
Bütün bakışlar sizde 
Günaydın demiş derse başlıyorsunuz 
Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde
Baktı ki Türkiye'si Türkiye'miz 
Aydınlık ufuklara yürüyor hızla 
Atatürk gülümsedi öğretmenim 
Kürsüde kendini görünce.
Talât TEKİN

ATATÜRK YAZAR
Sordum seni;
Dağına, taşına Türkiye'min,
Herkes kendinden emin,
Yükseldi gür sesler;
Umutlar, sevgiler:
O biziz, O bizleriz.
Hepimiz bir parçayız
Atatürk'ten,
Bütün doğa,
Atatürk'ü anar,
Atatürk'ü şaşar.
Herşeydir OTürkiyem'de.
Göller, ırmaklar, ormanlar.
İmza imza Atatürk yazar.
M. Vasfi SARAL

ATATÜRK'Ü GÖRDÜM DÜŞÜMDE
Sizler yaşadıkça çocuklarım 
Ben de yaşıyorum demek, 
İşte aranızdayım Ahmetler, Mehmetler'le, 
Sizler yaşadıkça çocuklarım
Elele 
Yanınızdayım
Sizler yaşadıkça çocuklarım
Daha ferah içim,
Gök daha geniş denizler daha geniş,
Vatan ya vatan,
Vatan sonsuzluktan gelmiş
Sonsuzluğa açılan yol
Vatan siz.
Sizler yaşadıkça çocuklarım
Bilin ki
Ben de yaşarım,
Bir sevinç düştü mü içinize
Bir keder düştü mü içinize
Bilin ki
Aranızda ben varım.
A. Rıza ERGÜVEN

BİR TUTKUDUR MUSTAFA KEMAL
Bir Tutkudur Mustafa Kemal; 
Nice sevdalara değişilmeyen. 
Yitirilmiş Kasımlarda açan umuttur, 
Bir baştır, vazgeçilmeyen...
Bir Türküdür Mustafa Kemal; 
Suskun ağızlarda söyleşir, durur. 
Çaltıburnu'nda gözetir denizi. 
Köroğlu'nda bağdaş kurup oturur...
Bir İnançtır Mustafa Kemal; 
Yurdun dört yönünde, bir çağdır yaşayan. 
Sarmış kollarıyla, çepçevre ulusu. 
Sakarya boylarından Akdeniz'e taşıyan...
Bir Anlamdır Mustafa Kemal; 
Belkahve'den dürbünüyle seyrediyor İzmir'i. 
Özgürlük diyor, al atının üstünde, 
Kırıyor kılıcıyla, tutsak eden zinciri...
Bir Bayraktır Mustafa Kemal; 
Çekilmiş kalelere, rüzgârda dalgalanan. 
Bozkırın bağrında yol alan kağnılara, 
Işık tutan, güç veren, yol bulan...
Y.Doğan ERGENELİ

KURTULUŞ ÖNCÜLERİ İÇİN
Yan yana iki çocuk görsem 
İşte Atatürk diyorum 
Özgürlüğün toprağı uyanıyor 
İçin için seviniyorum.
Koşuşan iki öğrenci görsem 
İçimin güneşi ısınıyor
Yürüyen bir bakış gibi 
Mustafa Kemal geliyor.
Kol kola iki işçi görsem 
Ekmeğim çoğalıyor birden 
Bir ışık düşüyor ortalığa 
İşte Atatürk diyorum.
İşte Atatürk diyorum 
İlk kuruluş öncüleri 
Bir gül çağrısında hepsi 
Bize uzanmış elleri.
Mehmet KIYAT

MUSTAFA KEMAL'LER TÜKENMEZ
Tükenir elbet gökte yıldız, denizde kum tükenir 
Bu vatan bu topraklar cömert 
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez 
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez
Ben de etten kemiktendim elbet 
Ben de bir gün geçecektim elbet 
İki Mustafa Kemal var iyi bilin 
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta 
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez
Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda 
Bilimin yapıcılığın aydınlığında 
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben 
Evrensel yepyeni buluşlarda 
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez
Başın mı dertte beni hatırla 
Duy beni en sıkıldığın an 
Baştan sona herşeyiyle bu vatan 
Sakın ağlamasın Kasım'larda Fatih'ler Kanunî'ler ölmez 
İnanın Mustafa Kemal'ler tükenmez
Halim YAGCIOGLU

MUSTAFA KEMAL SESLENSE
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum size
Ben Mustafa Kemal'im heyy...
Ben Mustafa Kemal'im.
Büyük büyük denizlerim vardır benim
Hürriyeti içmiş dalgalarım.
Hürriyetle kabarmış dalgalarım vardır benim
Ulusumun yarınında sevincim
Ben Mustafa Kemal'im heyy...
Karanlığı deler gözlerim.
Dalgalara binip gelmiş kahraman,
Gökçe gözlerine türküler yaktığımız...
Hâni bir güneş doğmuştu ya Samsun'dan
İşte benim...
Ben...
Mustafa Kemal...
Ölmek yaşamaktır vatan uğrunda
Deyip, öyle girdim savaşa
Komut verdim
Şahlandı cümle vatan
Boğdum kör talihi zindanında.
Bahtı gülen anaları yurdumun
Gökleri, dağları, denizleri
Yarınları, güvenip de uyuduğum
Aslan yeleli ışığı sınırlarımın
Mehmetleri
Tutun ellerinden yüreklerinizin
Sevgilerinizle beni yıkayın.
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından gelir sesim
Sevdiğim
Bir tanem
Türkiye'lim
Sen varoldukça belli ki
Ben Mustafa Kemal'im.
Sen var oldukça belli ki
Ben Mustafa Kemal'im.
B.Kemal ÇAĞLAR

MUSTAFA KEMAL'IN GÖK YAZILARI
Ben Mustafa Kemal, elimde tebeşir, Kocaman,
Mavicek bebelerin, ak kızların,
Taş ninelerin, çatal dedelerin gözleri, kocaman,
Bir 1O Kasım gecesi
Yazıyorum ateşten çağrımı karşınıza:
-Ey Türk gençliği...
Ben Mustafa Kemal, doyamadım haykırmaya,
Şimdi destan ellerimle yazıyorum,
Yeşiline suyun,
Kuşun,
Yelin,
Yaprağın:
"Ne Mutlu Türküm Diyene."
Ben Mustafa Kemal, önümde kırk bin köy,
Kırk bin ovaya karşı bir tek dağ gibiyim
Bayraklarım değerken evren bayraklarına şimdi,
Elimde tebeşir
Yazıyorum kara gecenin üstüne
Yazıyorum armağanımı:
"Övün, Çalış, Güven."
F. Hüsnü DAĞLARCA

Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünün 84.yılında rahmetle anıyoruz..