Her duygumuzun bir bedeli vardır. Hani bazen birilerinden borç duygu alırız ya işte o borcun ödenmesi gibi bu duyguları da öderiz. Ve bunlar kendi emeğimizle oluşmadığı için faizi bize mutsuzluk olarak geri döner.
İnsanları sevebilmenin iletişim kurmanın yolu onlar gibi düşünmekten geçer. Ama empati kurarken kendimizi belirli düşünce kalıplarına sığdırmayalım. Onları mutlu edebilmek için kendimiz mutsuz olmayalım. Onlar istedi diye bir şeyler yapmayalım. Önemli olan kendimizin ne istediğidir. Aile hayatında, eğitim hayatında ve evlilik hayatında da böyledir. Sırf ailemiz için onların istediği bölümde okumayalım. Başkaları için alışveriş yapmaktan kaçınalım mesela. Çok para harcayınca çok da mutlu oluyoruz aslında. Gerekli gereksiz ne varsa alıyoruz sırf çevremize iyi görünebilmek için. Bazen de insanlara şirin görünebilmek için kendimize bile almayacağımız hediyeler alıyoruz. Başkalarının hayatını yaşamak istiyoruz ama bilmiyoruz ki o hayatların arkasında neler oluyor.
Bazen de ayrılıklar bizi mutsuz edebilir, Ayrılan kişileri barıştırmak için bir çevre vardır. Ve onlar için evliliğinize bir şans daha verirsiniz. Fakat sonunda yine hüsran yine mutsuzluk olur. Hem de bu sefer ayrılığın kredisini faizleri ile ödersiniz. Çünkü duygularınız size ait değil başkalarının duygularını ödünç almıştınız.
Hayatta eğer borç sorunumuz varsa her borç ödenir ama hataların bir daha tekrarlanması faiz işlememesi için neden borçlandığımızı çözüme ulaştıralım. Yaşam bu bir kere yaşanır, hatalar tekrar edilirse borç çok olur. Bu yüzden faizi düşük krediler kullanalım ya da hiç faize girmeyelim ki duygularımıza sahip çıkalım…