Her sohbetin bir nedeni, her yazının bir amacı vardır. Temel nokta söylediğimiz değil, iletebildiğimizdir. Alınmayan mesaj boşa gitmiş mesajdır. Büyük başarıların sahipleri, küçük işleri titizlikle yapabilme gayreti ve çabası içinde olabilen kişilerdir. Çünkü küçük işleri iyi yapmak, büyük işleri iyi yapmaya giden yoldur. En güzel otobanları yapıp da, yola kaplumbağan girmesini engelleyecek set koymazsanız, o otobanda araçların kaza yapma riski her zaman vardır. Kaza anında insanlar otobanın güzelliğinden çok kazanın oluş sebebini konuşur, keşkeler çoğalır ve eleştiriler başlar.

Efendim ikamet ettiğimiz apartmanda, çalıştığımız kurumda, gezdiğimiz şehirlerde şöyle bir çevremize baktığımızda; binalarda yangın tahliye merdivenleri ile ilgili üç husus görmekteyiz.

BİRİNCİSİ zorunluluk olmadığı için yangın tahliye merdiveni yok. Ancak gelişmiş ülkelere baktığımızda, açık mahallerde, sinema, kahvene, okul, kurs merkezi, cami vs. kart şartı aranmaksızın yangın merdiveni istenir. Birinci kattan sonra her evde yangın merdiveni istenmesi lazım, zira birinci ve ikinci katta yangın çıkarsa üçüncü kattakiler nasıl tahliye edilecek diye sorgulayan konunun uzmanları var. Ben de buna aynen katılıyorum.

İKİNCİSİ her an kullanılabilir yangın tahliye merdiveni var. Bu gruba tavsiyemiz, yılda en az iki defa işi ciddiye alarak tüm personelin veya apartmansa tüm aile fertlerinin katılımı ile tatbikat yapmaları. Zira her tatbikatta bizlerin ve çevremizdekilerin öğreneceği bir şeyler vardır.

ÜÇÜNCÜSÜ ise, fiziksel olarak mevcut olup, ihtiyaç halinde fonksiyonel olarak pek kullanılma imkânı olmayacak göstermelik, zorunluluk olduğu için öylesine yasak savma cinsinden yapılmış yangın tahliye merdiveninin olduğunu görmekteyiz. Bu durum biz sivil savunmacıları derinden üzmekte olup, belki bizlerinde bunda bir sorumluluğu var diye düşünüyorum.’’Zamanında davranmasını bilmedikten sonra, olumsuzluk yaşandığında konuşmanın hiçbir faydası yok’’ der Fontaine. Bir başkası ise, ‘’Sadece yaptıklarımızdan değil, yapmamız gerekirken ihmalkârlık nedeniyle yapmadıklarımızdan da sorumluyuz’’ demiş. Ya Eflatun, ‘’Bilirken susmak, bilmezken söylemek kadar, çirkindir ‘’ ifadesiyle insanları duyarlı olmaya çağırmıştır. Bu nedenle, üçüncü grubun içerisinde yer alan yangın tahliye merdivenlerinin irdelenmesinin gerektiğini düşünüyorum ve bu bağlamda, ihmalden dolayı içine düştüğümüz çukurlardan, ancak ihmalimizi acilen telafi ederek kurtulabiliriz.

BİRİNCİ olarak hiçbir zaman gerçek olmasını temenni etmediğimiz, şöyle senaryo kuralım. Soğuk bir kış günü, her taraf don ve siz 6 katlı bir apartmanın 5 katında ikamet ediyorsunuz. Apartmanınızda yangın tahliye merdiveni var. Fakat tabiri caizse dört tane demir tutturulmuş ve sundurma üzerinde bırakılmış, alt kısmında koruyucu muhafazası yok, bir gün lazım olur hesabı yapılmadan sadece günü kurtarmak niyetiyle rast gele yapılmış. Bu zamana kadar da hiç ihtiyaç olmamış. Aynı zamanda araçlar apartmanın etrafına rastgele park ediyor ve ihtiyaç halinde itfaiyenin yaklaşması çok zor. İşin aksilik yönü kış olması nedeniyle, araç sahipleri bulunuyor ama bu seferde araçlar çalıştırılamıyor. Aileniz beş kişiden oluşmakta olup; çocuklarınızdan bir tanesi özürlü, eşiniz kilolu ve tansiyon hastası, ayrıca yaşlı babanızda misafir olarak bulunmakta. Gece geç saatlere kadar güle oynaya oturdunuz, sohbet ettiniz. Sabah aynı mutluluğu devam ettirmek üzere yataklarınıza çekildiniz.

Gece 03.00 sıralarında temizlik görevlileri sokaktaki çöpleri alırken yanık kokusu hissetti ve yangın mı var acaba diye çevreye baktığında sizin apartmanda alevlerin parladığını gördü ve koşarak kapıların tüm zillerine basıp, aynı zamanda YANGIN VAR! YANGIN VAR! Diye gücünün yettiği kadar bağırmaya başladı. Yanındaki arkadaşları hemen itfaiyeye haber vermeye çalıştı ama panikle numarayı unuttu. Gürültüye uyanan yan apartmandakiler itfaiyeyi arayıp haber verdiler. Siz bu arada uyanıp, bu saatte hayırdır inşallah diye kapıya koştunuz müthiş bir yanık kokusu ile beraber herkesi uyarabilmek için, korna sesleri çalmaya başladı. Eliniz ayağınız dolaştı, hemen hanımı ve çocukları uyarmaya çalıştınız fakat çocuklar uykunun derinliği ile gözlerini açamıyor. Kapıya yöneldiniz ama inmeniz imkânsız, alevler yükselmiş, dumanlar her tarafı sarmış. Hanıma seslendiniz sakın kapıyı açma, oradan inemeyiz. Yangın tahliye merdiveninden inelim diye. Babanızı da yanınıza alarak koştunuz mutfaktan girişi olan yangın merdivenine, fakat hırsız girer korkusuyla kilit vurulmuş, hadi onu kırarak açtınız ama bu seferde merdiven girişini kiler gibi kullanıyordunuz, ne kadar fazlalık varsa orada saklanıyordu hadi onları da kaldırıp attınız aşağıya. Büyük çocuğunuz tutunarak birinci kata kadar indi. Oradan aşağı aldılar. Sizde inebilecek konumdasınız ama önce çocukları ve hanımı kurtarmak istiyorsunuz, tabi birde yaşlı babanız var. Bu arada aşağıda toplanan kalabalık ‘Acele edin! Acele edin! Alevler her tarafı sarıyor ‘ diye haykırıyor. Hanım koş çabuk in diye uğraşıyorsun, fakat kilolu ve tansiyon hastası olan hanım ben ölürüm de buradan inemem diyecek, şayet zor şer kendi inmeyi göze asla da, özürlü çocuğunu indiremeyecek ve bu sefer annelik şefkatiyle, ben özürlü çocuğumu burada asla bırakamam sen kendini kurtar diyecektir. O halde soruyorum size, o özürlü masum çocuğu, annesini ve yaşlı babayı orada biraz sonra gelecek olan ateşin içinde bırakmaya hakkımız var mı?

Şu ana kadar bu soruya –evet- cevabı alamadım (!)

İKİNCİ olumsuz senaryomuz ise, ülkemizde zaman zaman depremlerin yaşandığını hesap ederek oluşturalım. Yaşadığınız İl’de, İlçede kışın ve gece vakti yaklaşık 7,6 şiddetinde bir deprem meydana geldiğini, depremin soğuk bir mevsimde meydana gelmesi ve sobaların, kaloriferlerin yanması ayrıca, doğalgazın da kullanılmasıyla beraber şehrin farklı noktalarında yangınlar başlayacaktır. İtfaiye, çok sayıda yangının bir anda oluşması nedeniyle, müdahalede yetersiz kalacak ayrıca, orada çalışan personelin evinde yangın veya deprem sebebiyle ölüm, yaralanma varsa ondan tam verim alınamayacaktır. Muhtemelen elektrikler hemen kesilecek ve alternatif aydınlatıcı yoksa göz gözü görmeyecektir. Eğer alt katlarda tehlike yaratacak şekilde yangın başlamışsa normal merdivenlerden inme şansımız olmayacaktır. Bu durumda tehlikeli olmasına rağmen, kötünün iyisi hesabıyla ya yangın tahliye merdivenlerinden inmeye çalışacağız, (ailemizdeki özürlü - hasta – hamile - yaşlı bireyleri hesap ederek, ne kadar inmeyi başarabilirsek) ya da itfaiye görevlilerinin gelmesini bekleyeceğiz.

Tabi yoğun ihbar nedeniyle İTFAİYE bize ulaşıncaya kadar ALEVLER ulaşmazsa… Vesselam ‘Çan Çene Çon Çene Çin Çini Çon Çene – yazın yatanı kışın büvelek tutar’’ Ne dersiniz dostlar? Doğru mu?

2007 yılında İlköğretim ve Lise son sınıflardan oluşan 650 öğrenci ile doğal afetler konusunda bir anket çalışması yapmış ve bu çalışmada iki soruda yangın tahliye merdivenleriyle ilgili olarak sormuştum. Birinci soru, bulunduğunuz apartmanda yangın tahliye merdiveni varsa, ihtiyaç halinde kullanılabilir olduğuna inanıyor musunuz? idi. EVET diyenlerin oranı % 31 çıktı. İkinci soru ise, ‘Bulunduğunuz apartmanda yangın tahliye merdiveni varsa, aile bireyleriyle beraber tatbikat amaçlı olarak hiç indiniz mi?’ sorusu idi. EVET diyenlerin oranı sadece % 6 çıktı. Bu da gösteriyor ki; bu noktada hem güvensizlik var hem de tatbikat yapmamak gibi bir eksikliğimiz var.

Gelişmiş ülkeler baktığımızda itfaiye ikinci planda kalır. Yangına önce evlerde müdahale edilir yani binanın sorumlusu dâhili söndürme imkânını kullanır ve itfaiye gelinceye kadar çoğunlukla yangın söndürülür.

Bu olumsuz senaryo ve bilgilerin ışığında, yangın tahliye merdivenleri hakkında şu değerlendirme ve önerileri yapabiliriz.

Temel afet bilincinin aileden başlayıp, okulda geliştirilip, günlük yaşamda da doğru olarak uygulanması noktasında çalışmalar yapılmalıdır. Bu bilinç oluşturulursa, yasal zorunluluk olmasa bile insanlar ailelerini veya bir özel kurumsa çalışan personellerini düşünerek kullanılabilir yangın tahliye merdiveni yapmaya çalışacaklardır.

Yazılı ve görsel basında olası afetlere, yangınlara karşı alınması gereken tedbirlerin, örnek uygulamaların ve tatbikatların zaman zaman işlenmesi toplumda -temel afet bilincinin- oluşmasına büyük oranda katkı sağlayacaktır.

‘Ön tekerleği arka tekerlek takip eder’ demiş büyüklerimiz. Bu sebeple, öncelikle resmi kurum ve kuruluşlardaki yangın tahliye merdivenleri örnek olmalı ( güvenli tahliyeye engel teşkil edecek hiç bir husus bulunmamalı) ve yılda en az bir defa ilgili kurumun en üst amiri ve tüm personelin katılımıyla tahliye tatbikatı yapılmalıdır.

Özel kurs merkezleri, yurtlar, oteller, ticaret merkezleri vs. de yasal zorunluluk gereği yangın tahliye merdiveni istenmişse mutlaka her an kullanıma hazır konumda bulundurulup, zaman zaman (gerekirse uzman rehberliğinde ve bilgilendirilerek) tatbikat yapılmalıdır.

Apartmanlardaki yangın tahliye merdivenleri ihtiyaç halinde çocuk, yaşlı, hamile, özürlü vs. insanlarında ihtiyaç duyabileceği hesap edilerek kullanılabilir durumda olmalıdır. Tahliye merdivenlerinde izinsiz değişiklik yapılmamalı, kiler gibi kullanılmamalı, daireden tahliye merdivene giriş kapısı açık bulundurulmalı (içerden kolayca açılabilecek şekilde olmalı- güvenlik gerekçesiyle sağlam bir kilitle kilitlenirse anahtar panikle o an bulunmayabilir ve kapı açılamaz)

Apartman toplantılarında, en az yılda bir defa olmak üzere, olası yangınlara hazırlık olarak yangın tahliye tatbikatının yapılması gündeme alınmalı. Eğer yangın tahliye merdivenlerinin güvenli olarak kullanılamayacağı hususu öne çıkarsa, yukarıda izah ettiğimiz senaryonun ışığında ; neticede hepimiz bu apartmanda kalıyoruz, zamanında niye yapılmadı husunu bir tarafa bırakıp, çözüm üretmemiz lazım. Çünkü ihtiyaç halinde birimizin eşi, çocuğu zarar görürse hepimiz vicdanen sorumlu oluruz. O halde, darılma değil, dayanışma zamanı deyip, birlik beraberlik içinde yangın tahliye merdivenini acilen herkes tarafından kullanılabilir konuma getirelim diyebilmeliyiz.

Yasal zorunluluk olmasa bile; Cuma ve bayram namazlarında camilerin genelde tamamen dolu olduğu, küçük yangınların hemen büyümesine etki edecek malzemelerin bulunduğu veya pencerelerin demirli olması nedeniyle, olası yangınlarda can ve mal kaybının olmaması için, özellikle üst katlara çıkış ve inişi sağlayan tek merdiven olan camilerde üst kattan güvenli tahliyeyi sağlayacak yangın tahliye merdivenlerinin yapılması faydalı olacaktır kanaatindeyim.

Okul, yurt, kurs merkezi, otel, hastane, iş merkezleri vb. yerlerde bulunan yangın tahliye merdivenleri gece – gündüz herkes tarafından görülebilecek ve dikkat çekecek şekilde ikaz işaretleriyle işaretlenmelidir. (Bazı binalardaki tahliye merdivenlerine odalardan, sınıflardan vs. ulaşılabilmekte olup, aynı zamanda odanın kapısı ya kilitli veya tahliye merdivenine içerden ulaşılacağına dair ikaz işareti yok) Cehalet bilmemek değil, bilmediği halde bildiğini zannetmektir. İnsanlar tanımadığı bir iş merkezine, hastaneye, otele vs. gittiklerinde ilk olarak binayı tanımaya çalışmalıdırlar. Öncelikle kendi güvenliğimiz için, bakan değil, gören gözlerimiz olmalı. Zira bir ilimizde otelde yangın çıktı, beşinci katta kalan müşteri panikle kendini balkondan aşağı attı ve hayatını kaybetti. Halbuki, otelin yangın tahliye merdivenin girişi kendi kaldığı odadan açılmaktaydı. Buna önceden dikkat etmediği için, mevcut tahliye merdivenini kullanamadı.

‘’Yangından korunmak için küçük küçük masraf yapmaktan çekinmeyiniz. Zira büyük büyük gemileri, küçük küçük delikler batırır ’’ misali binalarda yangın tahliye merdivenleri mutlaka her zaman herkes tarafından güvenli olarak kullanılabilecek şekilde olmalıdır. Afetlere, yangınlara hazırlık için titiz yönetim, ciddi denetim ve eğitimden taviz vermemek gerekir. Çünkü afet tedbirlerine karşı ilgisizliğin faturası malla başlayıp, canla son bulabilir. Tedbir almak kadar akıllılık yoktur. Denizi geçip, derede boğulmayalım. Milyarlar vererek inşa ettiğimiz binalar için, milyonlardan kısarak veya bir şey olmaz, boş ver, aman sende diyerek yangınlarda insanların can ve mal kaybına uğramasına sebep olmayalım ’’ Derin bilgi, rahatsızlığı, rahatsızlıktan önce; tehlikeyi tehlikeden önce; yıkımı yıkımdan önce; felaketi felaketten önce sezebilmektir" ‘’Bana güç veren, doğru olanı yaptığımı bilmektir’’ sözü ışığında, Milli Eğitim Müdürlüğü Sivil Savunma Uzmanlığı olarak amacımız; Ülkemiz ve Çorum’da yaşanabilecek olası afetleri, yangınları can ve mal kaybına sebep olmadan, afiyette atlatabilmemiz için, şimdiden işi ciddiye alacak, kafa yoracak ve gelecekte etkili ve yetkili olduğunda daha hassasiyet gösterecek bir neslin yetişmesine katkıda bulunabilmektir!

‘’ Yangın tahliye merdivenleri, yangın anında zarar görmeden binayı terk etmek için iyi gelir, tabi herkes tarafından güvenli olarak kullanılabilecek şekilde faal olup, zaman zaman tatbikat yapılırsa ’’

*

TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nasihatin yer aldığı ‘’Mahirane Söylemler’’ kitabımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum. Yukarıdaki telefondan iletişime geçerek (benden imzalı olarak 40 TL) temin edebilirsiniz.

*

Yangın dolapları var, içinde hortumu yok,

Yangın cihazları var, kullanımını bilen yok

İlk yangında müdahaleye de imkân yok,

Lafa gelince konuşanlar ne kadar çok

Sen başlangıç yangını verme Allah’ım,

Bu noktada daha çok su içmemiz lazım

İş yerinde, okullarda, kurumlarda, apartmanlarda,

Kiminde yangın merdiveni tam, kiminde yarıda

İhtiyaç halinde düzenli kullanım olamayacaksa,

Fiziksel görüntüsünden çıkmaz vallahi fayda,

Sen merdivenine muhtaç eyleme Allah’ım

Bu noktada daha çok su içmemiz lazım