Yaygın bir kabul vardır; bir kişinin parasını, malını çalana hırsız denir.

Peki, hırsızlık kavramının kapsamı bu kadar kısıtlı mıdır yoksa çok daha geniş bir yelpazeye mi yayılmıştır? Biz hırsızlık deyince neyi anlıyoruz?

Ya da şöyle soralım: Kimdir “hırsız”…

Bir insanı, ya da doğadaki canlıları öldürmek, yaşam hakkını çalmak değil midir?

Bir kadına, kıza, çocuğa cinsel tacizde bulunmak, o kişinin vücudunu, ruhunu, hayatını çalmak değil midir?

Kamu yararı gözetmeksizin, kamu adına kapalı kapılar ardında yapılan ve milletle paylaşılmayan her bilgi, genç kuşakların geleceğinden çalmak değil midir?

Eğitimde eşitliği sağlamayarak, binlerce çocuğu eğitimsiz bırakmak, gençliğin eğitim hakkını çalmak değil midir?

Binlerce öğretmen açığı varken, öğretmen ataması yapmamak, öğretme hakkını çalmak değil midir?

Sağlıkta eşitliği sağlamamak, kişinin eşit tedavi olma hakkını çalmak değil midir?

Yeterli istihdam sağlamayarak iş olanağı yaratmamak, insanların çalışma hakkını çalmak anlamına gelmez mi?

Çiftçiye gereken desteği sağlamayarak, dışarıdan buğday ithal ederek, çiftçinin buğdayının tarlada kalmasına; çiftçinin tarlasının, bağının bahçesinin hatta evinin satılmasına neden olmak; çiftçi bankasından ona buna kredi vermek hem çiftçinin hem de vatandaşın hakkını çalmak değil midir?

Bir çalışanı hak ettiği maaşın altında çalıştırarak, aradaki farkı kendi cebine atmak hırsızlık değil midir?

Çalışanın aldığı maaşın üzerinden sigorta pirimi ödememek, kişinin emekliliğinden çalmak değil midir?

Çalışanın ücretini mücbir sebep olmaksızın, zamanında ödemeyerek -ki paranın gecikme maliyeti vardır- zarara uğratmak; ücretini geç aldığı ve ödemesini geç yaptığı için çalışanın cebinden artı bir maliyet çıkmasına neden olmak hırsızlık değil midir?

İşçinin ücretini, faiz geliri elde etmek için banka hesaplarında tutarak geciktirmek, işçinin ücreti üzerinden haksız kazanç sağlamak hırsızlık değil midir?

Çalıştığı işyerinde mesai saatleri içinde izinsiz bir şekilde şahsi işlerini halletmeye çalışmak, işverenin saatinden çalmak değil midir? Eğer kamuda çalışıyorsa 86 milyondan çalmak anlamına gelmez mi?

Kamuda çalışırken, kamu araçlarını ya da kamu malını kendisi, ailesi ve yakınları için kullanmak ya da kullandırmak, 86 milyondan çalmak anlamına gelmez mi?

Bir başkasının yaptığı işi amirlerine kendisi yapmış gibi sunmak emek hırsızlığı değil midir?

Bir yazarın eserini kaynak belirtmeden, kendisi yazmış gibi kullanmak, emek hırsızlığı değil midir? Ha paranızı çalmışlar ha emeğinizi, fark eder mi?

Kaçak elektrik kullanmak 86 milyonun parasını çalmak değil midir?

Kaçak elektrik kullanımının önüne geçmeyip, kaçak kullanım bedelini 86 milyonun faturalarına yansıtarak kendi zararını telafi etmeye çalışmak, hırsızlık değil midir?

Kaçak su bağlatmak, 86 milyonun parasını çalmak değil midir?

Kaçak kat çıkmak, hazine arazisine kaçak bina yapmak, kamu malını çalmak değil midir?

Kaçak kata, kaçak inşaata göz yumup, buralara elektrik, su, doğalgaz getirmek, kamu malının çalınmasına göz yummak değil midir?

Dere yataklarına, fay hatlarının üstüne bina yapılmasına bilerek izin vermek hem doğadan hem de canlardan çalmak/çaldırmak anlamına gelmez mi?

Sanayi atıklarını göllere, nehirlere, denizlere akıtmak, akıtılmasına göz yumarak göllerin, nehirlerin kurumasına ve kirliliğe sebep olmak; doğanın ve içinde yaşayan tüm canlıların hayatlarından çalmak değil midir?

Bilinçsiz tarım sulaması yaparak yer altı sularının çekilmesine neden olmak ve böylece doğanın can damarlarına zarar vermek, doğadan çalmak değil midir?

Hangi konuda olursa olsun, fahiş fiyat uygulayarak fırsatçılık yapmak ve haksız kazanç sağlamak, binlerce kişinin cebinden para çalmak değil midir?

Komşusunu rahatsız etmek onun huzurunu çalmak değil midir?

Ehliyete ve liyakate bakmadan yandaş yoldaş kayırarak kişilere torpil yapanlar ile bu torpille işe girenler başkasının iş hakkını çaldırıyor/çalıyor değil midir?

Sıra ihlali yapmak, başkasının öncelik hakkını çalmak değil midir?

Dini yalana, siyasete, çıkara âlet etmek, vatandaşın din/inanç hakkını çalmak değil midir?

Vatandaşın geçmediği/gitmediği köprü, otoyol, hastane parasını devletten almak/ödemek vatandaşın cebinden çalmak değil midir?

Tünel geçişlerinde hatalı döviz kuru nedeniyle araçlardan milyonlarca lira fazla ücret almak ve buna göz yummak, vatandaşın cebinden çalmak değil midir?

Türk parasını dövize endeksleyerek fiyat oluşturmak, hem vatandaşın cebinden çalmak hem de kendi paramıza ihanet etmek anlamına gelmez mi?

Vatandaşın izni olmadan arazileri, ormanları maden şirketlerine peşkeş çekmek, hırsızlık değil midir?

Vatandaşa verdiği sözleri tutmayan siyasiler, vatandaşın umutlarını çalıyor olmaz mı?

Adaleti haklının değil de güçlünün lehine eğip bükmek adaleti çalmak değil midir?

Hem “Komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildir” diyen Hz. Muhammed Mustafa’nın yolunda olup hem de vatandaş aç/açık yatarken kendisi tok yatmak; fazla olanı vermemek, muhtacın hakkından çalmak değil midir?

Siz de kendi listenizi oluşturabilir ya da buraya ekleme yapabilirsiniz.

Sonuç olarak;

“Ve biz istiyoruz ki, yeryüzünde ezilip horlananlara bağışta bulunalım, onları önderler yapalım, onları mirasçılar haline getirelim.” (Kur’an; Kasas / Öykü, 5)

O halde, hırsızlarla ve hırsız düzenle mücadele etmek gerekmez mi?

Sonuçta;

Devletten çalmak milletten çalmak demektir…