Kolesterol vücudumuzda hücre zarının yapımına katılan ayrıca D vitamini, bazı hormonlar ve safra asitleri yapımı için öncül bir madde olan büyüme gelişme için gerekli bir lipid (yağ)dır.
Normal diyet ile günde 15-40 gram kadar lipid (yağ) alınır. Bu yağların büyük çoğunluğu trigliserit dediğimiz bir lipid şekli, çok az bölümü ise kolesterol ve diğer lipidlerdir. Kolesterol insan vücudu için faydalıdır, ancak belli düzeyde tutulmalıdır. Sağlıklı bir kişinin kanında 8 saat açlıktan sonra ölçülen lipid düzeyi %400-700 mg kadardır. Bunun 1/4 ‘ü trigliserit, %140-200 mg’ı ise kolesteroldür. Kandaki kolesterol düzeyi yaşla beraber artar ve erkeklerde kadınlardan daha fazla bulunur.
Dışarıdan besinlerle her gün 0,3-0,9 gr kolesterol alınır. Günlük 1,5-2 gr kolesterol ise vücutta karaciğer ve barsaklarda yapılır.
Başlıca iki ana kolesterol tipi bulunur. Kötü kolesterol olarak bilinen kolesterol, LDL kolesterol( düşük yoğunluklu kolesterol) dür. LDL kanda kolesterolü taşıyan başlıca lipiddir. İyi kolesterol ise HDL-kolesterol (yüksek yoğunluklu kolesterol)dür. HDL damar duvarındaki kolesterolü dışarıya taşır dolayısıyla ateroskleroz için koruyucudur. Türk toplumunda HDL düzeyi diğer toplumlara göre daha düşük bulunmuştur.
Kandaki kolesterol düzeyinin yüksekliği ile kalp damar hastalığı arasındaki ilişki için kimi çelişkili açıklamalar vardır. Gerçek şudur ki kolesterolden zengin besinler kan kolesterolünü yükseltir. Hele bu beslenme tarzı uzun süre devam ederse kolesterol yüksekliğide uzun süre devam eder. Bu durumda damar tıkanıklığı dediğimiz ateroskleroza yol açar.
Aterosklerozda damarların etrafında biriken lipid bir süre sonra damarlarda daralmaya ve çeşitli organlara olan kan akışının yavaşlamasına neden olur. Ateroskleroz özellikle büyük damarlarda görülür. Kalbi besleyen damarlarda oluşursa kalp krizine, beyni besleyen damarlarda oluşursa inmeye (felç) ve ölüme neden olur.
Damar tıkanıklığının yani aterosklerozun temeli olan damar duvarında kalınlaşma ve pıhtı oluşumunun en büyük sebebi özellikle LDL kolesterolün birikimidir. Damar duvarına oluşan hasar arttıkça kolesterolün buraya yapışması artar. Ayrıca LDL kolesterol, vücudun çalışması sonucu oluşan serbest oksijen radikalleri ile oksitlenince birbirini takip eden biyokimyasal olaylar zinciri ile damar tıkanıklığı gerçekleşmiş olur.
20 yaşın üzerinde kan kolesterol düzeyi mutlaka ölçülmelidir. Ailesel yatkınlığı ve şeker hastalığı olanlarda ateroskleroz daha sık görüldüğü için kolesterol ölçümü sık yapılmalı ve daha düşük düzeyde tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır.
İdeal kolesterol düzeyi 140-200 mg/dl’dir. Total kolesterol düzeyi 300 mg üzerinde olduğunda kalp krizi geçirme riski 2-3 kat artar. LDL kolesterol düzeyi 115 mg/dl altında, HDL kolesterol düzeyi 40 mg/dl üzerinde tutulursa kalp damar hastalığı riski büyük ölçüde azaltılmış olur.
Ayrıca yüksek trigliserit düzeyleri de damar tıkanıklığına neden olabilir. Trigliserit düzeyinin 150 mg üzerinde olması bu riski arttırır.
Kolesterol yüksekliğine ilaveten sigara, hipertansiyon, şeker hastalığı, şişmanlık, fiziksel aktivite azlığı, alkol, homosistein yüksekliği ateroskleroz riskini arttıran faktörlerdir.
Türkiye’de en sık ölüm nedeni kalp damar hastalıklarıdır. Damar tıkanıklığına bağlı kalp krizi ve inmede ölüm çoğu zaman hasta doktara ulaştırılamadan olmaktadır. Dolayısıyla yıllar içinde sinsi bir şekilde ilerleyen bu olaya yol açan sebepler önceden tespit edilmeli ve buna yönelik beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri ile korunma sağlanmalıdır. Yaşam tarzı değişikliğinde diyet, egzersiz, kilo verme, sigara ve alkolün bırakılması önerilmektedir. Beslenme tarzı değişikliğinde ise kişinin özellikle meyve,sebze, tahıl ve lifli gıdalar, balık, beyaz et, az yağlı süt gibi gıdalar ile beslenmesi önerilmektedir..
Beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile kolesterol yüksekliği önlenemezse ilgili hekim tarafından başlanacak koruyucu ve tedavi edici ilaçlar kullanılmalıdır. İlaca başlama sınırı ve süresi kişinin kan kolesterol düzeyine ve risk faktörlerine göre yine hekim tarafından belirlenir. Tüm bu önlemler alındığında bu hastalıklardan ölüm 4 kattan fazla azaltılmış olur.
Kolesterol düşürücü ilaçların yan etkileri ve etkinliği yapılacak kan tahlilleri ile izlenebilmektedir.