Artık evlerden çocuk sesleri değil köpek sesleri duymaya başladık.
İnsan, insan diyoruz da insan insanlıkta sıkışıp kaldı mı nedir? Hayatındaki eksikleri hayvan sevgisi ile mi gidermeye çalışıyor?
Hayvanlar da insanımsı olmuş, yaradılışına aykırı davranıyorlar.
Birkaç aylığına İstanbul’a eski bir yerleşim birimi olan ilçeye, oğluma gittim.
Gerçi artık bu yaşam şekli her yerde göze takılmaya başladı. Taşralarda da aynı.
Oğlumun da bir köpeği var, onu zaman, zaman gezdirip ilgilenmekte bana düştü. Fark ettiğim şeylerin bu vesileyle daha çok farkına vardım belki de.
Bu ara (Mila) çok şeker, akıllı, sevimli ve masum bir köpek. Ve bağlanmamak için kendimi zorladım.
Asla köpek gezdiremem derken Mila ile bol bol gezdik. Kakasını bile topladım.
Ben, köpek gezdiren insanlara galiba biraz önyargı ile bakıyordum. Hala da bazı düşüncelerimde bir değişiklik yok ama anlamaya çalışıyorum.
Belirli saatlerde mutlaka dışarı çıkarıp hela ihtiyacını karşılamak ve gezdirmek gerekiyor.
Sokakta insanlar çocukları veya torunları yerine tasmaladıkları köpeklerini gezdiriyorlar. Çocukların eli değil tasmaların ipini tutar olmuş insanımız, çocuğunu veya torununu gezdirene nadiren rastladım.
Sokaklardaki çocuk sesleri yerini köpek seslerine bırakmış, evde otururken de pencerelerden havlama sesleri geliyor.
Çocukluğumun sokaklarında çınlayan çocuk seslerinden eser yok.
Tamam hayvan hakları da nereye kadar???
Hayvan hakları insan hakkının önüne geçmiş ki televizyonlarda görüyoruz insanları parçalar oldular.
Bize hayvan hakları diye pompalayan ülkelerinin sokaklarına bakın bakalım kedi köpek görebiliyor musunuz?
İnsanlar neden çocuk yerine köpeğe sarılıyor?
İnsanlara güvenemediklerinden mi? Diye aklımdan geçiyor. İnsanlık ölüyor mu ki?
İnsanlığımızdan umudu kesip, insanlığı unutup hayvanlara mı sarılıyoruz?
Evet, insanlar kendi aralarındaki bağları kaybedince, köpeklerden, kedilerden medet umuyor mu desek bilmiyorum.
Bu sosyal bir mesele olmuş. Geleceğimiz olan çocuklara aktarmamız gereken insanlığı köpeklere mi kotlayacaklar diye de düşünmeden edemiyorum.
Veya diyorum çocuğun sorumluluğunu mu almak istemiyorlar.
Kaldırımlar zaten yok gibi, bir de köpek dışkılarına basmamak için zıplayıp durmak zorunda kalıyorsun.
Evde desen her yerden tüyler uçuşuyor ve ne kadar da temizlesen ayakları ile sokağın bütün mikrobunu eve taşıyorlar.
Büyüklerinin elini öpmeyi gerilik sayan insanlar, sokağın pisliğine bulanan köpeğin ayaklarını öpmeyi aydınlık sayıyorlar.
Tırafikte de nereden çıkacağı belli olmayan hayvanlar birçok kazalara neden oluyor.
Bir yandan da hayvandan korkan insanlar da sokağa çıkmaya korkuyor.
İnsanımsı hayvanlar çoğaltırken insanlığımızı kaybediyoruz sanki.
Biri çocuğunu açık alana kakasını yaptırsa kıyamet kopar, köpeklere sevimlilikle bakıyorlar. Çocuk mu? Köpek mi?
Bu yazıyı okuyan köpek severlerin sitemlerini duyar gibiyim.
Ama biraz düşündürücü değil mi? Ben Hayvanlar da yaradılışlarına uygun yaşasın diyorum. Evlere tıkılıp, stres topu gibi olmasınlar.
Sapla samanı her zaman karıştırıp abartıyoruz mu necim.
Kalın Sağlıcakla __Umudumuz Yitiyor__ Meyrem’ce