31.03.2023 tarihli bir haber sitesinde; Hakkari İl Sağlık Müdürlüğü’nde görev yapan bir sağlık çalışanının uğradığı mobbing nedeniyle intihar ettiği ileri sürüldü.

Bu olaydan sonra yine yeni mobbingler ve yine mobbing nedeniyle çeşitli intihar olayları yaşanmaya devam ediyor...

Öncelikle şunun altını kalın çizgiler ile çizmek istiyorum:

Mobbing bir insanlık suçudur...

DEVLET KURUMLARININ TAMAMI MOBBİNG YUVASI OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR 

Sağlık çalışanlarına hasta ve hasta yakınları şiddet uygulanıyor diye tüm Türkiye ayağa kalkıyor.

Ana akım medya kesintisiz destek veriyor...

Verilen cezalar caydırıcı olsun diye feryat figan ediyor...

Haklı mı, elbette haklı...

Fakat aynı ana akım medya, sağlık çalışanlarına uygulanan mobbinglere sıra gelince aynı duyarlılığı nedense göstermiyor...

Mobbing şiddetlerin en büyüğüdür!

Mobbing fiziksel şiddetten ziyade, uygulanan psikolojik baskıların sonucunda mağdura büyük ruhsal çöküntü yaşatır... Ve maalesef bazı mağdurları da intihara sürükler...

“İntihara meyli vardır” veya “Ne varmış canım intihar edecek?” demeyiniz. Zira, her bireyin olaylara verdiği tepkiler aynı olamaz. Mobbing uygulayanların da bunu ayırt etmesi her zaman çok da mümkün olmadığından mobbing uygulayacağım diye bir mağduru intihara sürükleyebilme ihtimali nedeniyle bu davranışları da hukuki yaptırımlar kapsamında ayrıca değerlendirilmelidir.

Devlet işine giren bir devlet memuru mobbing görmek zorunda değildir.

Korku ve sindirme ile çalışanları yönetme gibi bir anlayışla devlet, kendi memurunu çalıştırmaya çalışamaz.

MOBBİNGİN TEMEL KAYNAĞI, MOBBİNG YAPAN İLE DİSİPLİN AMİRİNİN AYNI KİŞİLER OLMASI 

Mobbing yapmak suç mu? Suç. 

Bu konuda itirazı olan yoktur diye düşünüyorum.

Eeee suçlu, hem hakim hem de savcı yetkisinde donatılırsa ne olur?

Hem mobbing yapsın amir olarak, hem de mobbing görüyorum diye şikayet eden çalışanına amir pozisyonunda olduğu için disiplin soruşturması başlatsın, hem de uygun gördüğü cezayı versin...

Ohhhh sisteme bakar mısınız? Şahane sistem, adeta kaymaklı kadayıf valla...

KURT KUZU HİKAYESİ GİBİ BİR SİSTEMDE AMİR, MOBBİNG YAPMAKTAN KORKAR MI?

Kamuda mobbing kime yapılıyor?

İşini doğru dürüst yapmaya çalışan liyakatli kişilere. 

Çoğunlukla liyakatsiz amirlerden kaynaklı yönetimsel hatalar sebebiyle çalışma ortamında ortaya çıkan bir haksızlık karşısında itiraz etmeye çalışan kişilere.

Amirine yalakalık yapmayan kişilere. 

Haktan ve hukuktan yana olan kişilere.

Torpil sisteminin karşısında olan kişilere mobbing yapılıyor...

BALIKESİR İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SAYIN ALİ TATLI HEM TORPİLCİ HEM MOBBİNGCİ

Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde yönetici olma sınavları ve mülakatını kazanıyorum.

Yani, 20 yıllık liyakat ve akademisyen bilim öğretmeni olarak yönetici olmaya hak kazanıyorum.

Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Ali Tatlı ve emrindeki atama şube müdürleri, yöneticilik başvuru hakkımı engellemek için ayak oyunu çeviriyor ve o zamanlar bağlı bulunduğum Şehit Prof Dr. İlhan Varank Bilim ve Sanat Merkezi’nin adını bilerek, isteyerek ve kasti olarak münhal listelerde yayınlamıyor...

Bu haksızlığa itiraz ederek sesimi çıkarmaya başlayınca…

“Sus, sesin çıkmasın” modunda mobbingler başlıyor...

Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Bilim ve Sanat Merkezi Müdürü dahil, şahsıma sistematik bir şekilde mobbing uygulaması yapıyorlar... 

Aralıksız 2 yıl boyunca…

Bu süre zarfında kurumda öğrenim gören Bilsem matematik öğrencilerinin eğitim ve öğretim hakları ciddi ve inanılmaz bir şekilde zarar görüyor...

Bilim öğretmeni olarak Bilsem öğrencilerime hak etmiş oldukları dersleri vermem dahi engelleniyor...

DÖNEMİN BALIKESİR VALİSİ HAKKIMDA SORUŞTURMA AÇILMASINA İZİN VERİYOR 

Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü müfettişleri soruşturmayı yürütüyor.

Savunmamı veriyorum...

Savunmamda, yönetici atama sürecinde ortaya çıkan bu haksızlık nedeniyle, Balıkesir İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Ali Tatlı’dan, Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürümüzden ve Balıkesir Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Bilim ve Sanat Merkezi Müdüründen bizzat yazılı olarak şikayetçi olduğumu belirtiyorum...

İl müfettişlerinin ellerine koskoca bir klasör dolusu ispat belgesinden oluşan mobbing dosyası veriyorum...

Disiplin amiri kim derseniz, Balıkesir Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürü. Yani şahsıma bizzat mobbing yapan ve Şehit Prof. Dr. İlhan Varank Bilim ve Sanat Merkezi kurum müdürünü mobbing yapması için destekleyen kişi… 

HAKLI OLANA CEZA VERENLER HAKSIZ OLANLAR

O yüzden halk arasında, dedelerimizden beri nasıl bir laf dolaşıyor? “Devlette kimi kime şikayet edeceksin evladım?”

Bu lafın halk arasında hala dolaşıyor olması doğru mu sizce?

Uygulanan sisteme bakarsanız, çok doğru. 

Hem makam hakkım elimden gidiyor...

Hem Bilsem okulundan, atama adı altında, kadrolu olduğum halde kovuluyorum…

Hem 20 yıllık tertemiz sicilim bozuluyor...

Hem 2 yıl boyunca aralıksız, sistematik bir şekilde mobbing görüyorum...

Hem Bilsem öğrencilerimin eğitim ve öğretim hakları ellerinden alınıyor...

Neden peki?

Tabii ki adaletsiz, haksız ve hukuksuz şekilde uygulanan ve sisteme en büyük zararı veren, doğruyu eğip büken, haksız ve adaletsiz uygulamalar yüzünden, neden olacak?

TEKNOLOJİ GELDİ, KARA TAHTADAN AKILLI DİJİTAL TAHTALARA GEÇİLDİ...

Teknolojinin nimetleri ne için var? Teknolojiden ve nimetlerinden herkesin ve her kesimin faydalanması için tabii ki.

Eskiden bilgisayar her evde yoktu. Ama şimdi herkesin elinde akıllı cep telefonları var...

Kara tahta ile eğitime neden ve niçin devam edilmiyor?

Çünkü dijital çağda yaşıyoruz...

PEKİ BU DİJİTAL ÇAĞ, KAMU ÇALIŞANLARINA NEDEN VE NİÇİN UYGULANMIYOR?

Ülkemizde yeni teknolojiyi ilk kez ve en iyi kullanan kimler? Elbette bankacılık sektörü. Kendi sistemlerini gece gündüz demeden sürekli yeniliyorlar... Sahip oldukları teknolojileri ile hem müşterilerini hem de çalışanlarını kontrol altında tutmaya çalışıyorlar.

Bir tıkla, 300-400 bin TL saniyeler içinde hesabına geçiyor...

Günün her saatinde, saniyeler içinde havale ve EFT yapılabiliyor...

Neden peki? Çünkü bankacılık sektörünün amacı üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil!

MÜDÜRLERİN ELLERİNDEN DİSİPLİN SORUŞTURMA HAKKI KOMPLE ALINIRSA MOBBİNG ANINDA BİTER...

Kamu müdürleri ve amirleri kamu çalışan memurlarına niçin mobbing uygulaması yapıyor?

Çünkü kendilerinin ellerinde soruşturma açma yetkileri var. Bu yeterli sebep. Keyfi uygulamalar da tam da bu nedenle ortaya çıkıyor, çünkü bunu yapmaya yetkisi var…

Hem disiplin amiri, hem mobbing uygulayan, hem de mobbing görene ceza veren aynı kişi olursa güler misin ağlar mısın tarzında bir sistem ile karşı karşıya kalıyor kamu çalışanları maalesef…

BAKANLIK DÜZEYİNDE DİJİTAL DİSİPLİN SORUŞTURMASI OLMUŞ OLSA NE OLUR?

Hem sağlıkta, hem Millî Eğitim Bakanlığında, hem de diğer kamu kurumlarında mobbing anında biter...

Örnek verecek olursam:

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı dijital disiplin kurulu sitesi olmuş olsa, buraya kayıtlı 1 milyon 400 bin öğretmen olmuş olsa ve bu site tüm öğretmenlerin erişimine açık olmuş olsa…

Mobbinge maruz kaldığını düşünen bir eğitim mensubu, “Ben mobbing görüyorum” diye kendisine mobbing uyguladığını iddia ettiği müdür beyleri, silsile atlama cezası ile tehdit eden ve çalışanı sınırlayıcı bir mekanizma olmaksızın, direkt olarak şikayet edebileceği dijital bir sistem olsa… 

Şöyle ki; bu kişinin iddiasını desteklediğini düşündüğü tüm bilgi ve belgeleri bu sisteme yüklemesini sağlayacağı bir yapısı olsa ve şikayetini, daha sonraki aşamalarda da ifade ve savunmasını şeffaf bir şekilde, muhakkiklere dayalı kişi kanaatleriyle sınırlandırılmadan, dijital ortamda özgürce yazılı olarak girmesi sağlansa… 

Diğer taraftan hukuki süre içinde müdür beylerden de kendi savunmaları yine bu sistem üzerinden dijital olarak alınsa...

Bakanlık nezdinde ilgili hukuk bürosu tarafından bu başvuru değerlendirilip ona göre soruşturma süreci işletilse…

Bu süreç içinde ifade vermek isteyen öğretmen, veli veya öğrenci olursa sürece açık veya gizli seçimli olarak dahil olsa…

Gerekçeli Bakanlık kararı ise açık ve net şekilde yazılıp herkesin erişimine açık olacak şekilde duyurulsa... 

Devlet sırrı değil sonuçta, 1 milyon 400 bin öğretmen bunu açık seçik ve net şekilde görmüş olsa...

Nasıl ki kimsenin asla tasvip etmeyeceği, son derece yanlış bir şekilde davranıp kitap ile öğrencinin kafasına vuran bir öğretmeni tüm Türkiye görüyorsa... 

Bu tür vukuatlarda ağır ceza mahkemesi süreci dahil, herkese açık şekilde yargılama yapılıyorsa...

Bir disiplin cezasının neden ve niçinlerini, sonucunu tüm kamu çalışanlarının görmesinde ne gibi bir sakınca olabilir?

Hatta bunları ceza alan, mobbing gören bir öğretmenin kendisinin görmesi bile engelli. O yüzden de cezalar oldukça keyfi uygulanabiliyor maalesef.

BÖYLE BİR SİSTEM KURULMUŞ OLSA 

Böyle bir sistemde mobbing kalır mı?

Böyle bir sistemde torpil ile makam hırsızlığı yapılabilir mi?

Böyle bir sistemde üniversitelere torpilli öğretim üyesi alınabilir mi?

Böyle bir sistemde yoğun bakım hemşiresi intihar eder mi?

Böyle bir sistemde bir okul müdürü odasında hayatına son verir mi?

Böyle bir sistem kurulursa torpilli makam hırsızlığını kim yapacak, haksız ve hukuksuz şekilde mobbing uygulamasını kim yapacak, değil mi?

Rahmetli dedemin dediği gibi;
De gidi de!