Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Sayın İdris Bozkurt; “Torpil ile işe girmek hoş değil, fakat torpil ile işe girmişse kazancı helaldir.” diye talihsiz bir fetva vermiş...
BU FETVANIN HER YANI EĞRİ, NERESİNİ DÜZELTEYİM?
Bir fetvanın verilebilmesi için bu fetvanın Kuran-ı Kerim ve Sünnet ile bağdaşması gerekiyor öncelikle. Görevi her ne olursa olsun, öyle kafadan sallama bir şekilde kimse fetva veremez, vebali çok büyüktür.
Torpil Ne Demek?
“Bir işte kendisinin kayırılmasını sağlamak” (TDK).
Torpil konusunda pek çok şey söylenebilir. Özetle; hakkı olmayan birine, bir işte çıkar sağlamak. Yani, kendisine nazaran, bir konuda emek vermiş, yıllarını ilim ve bilime harcamış birinin hakkını gasp etmek, çalmak. Toplumda görülebilecek en büyük hırsızlıktır kanımca. Böyle bir eylemi gerçekleştiren de, bu kötülüğe bir şekilde bulaşan da büyük çapta bir kul hakkına girer...
SAYIN İDRİS BOZKURT HOCAMIZ MİNAREYE (HIRSIZA) KILIF UYDURMA TELAŞINA DÜŞMÜŞ
Yapılan bu açıklamadan şunu mu anlamalıyız? Yani, hırsızlık yapmak suç, fakat torpil ile liyakat sahibinin hakkını çalmak suç değil, yani “Hoş değil”, öyle mi? Hocamızın söylediklerine göre, iş bu kadar kolay ve basit...
Pekiyi, Hocamız bu fetvayı hangi Ayet ve Hadis’e dayanarak veriyor? Asıl sorulması gereken soru bu.
Hiçbir Nas’a dayanmadan, kendince, böylesi tüm toplumu ilgilendiren bir olayı, nasıl ve ne şekilde bu kadar basitleştirip normalleştirebiliyor?
“HEM KARNIM TOK OLSUN, HEM ÇÖREĞİM BÜTÜN DURSUN”
Yani, ne şiş yansın, ne kebap tarzında, kafasına göre bir fetva vermiş, Sayın İdris Bozkurt. Maksat, herkese şirin görünmek...
Konuşmasından çok net anlaşılıyor ki, torpilli kişiye açıkça hırsız demekten bir hayli çekinmiş...
Kökü, temeli hırsızlık olanın kazancının helal olduğu kanısına nasıl ve nereden varmış acaba?
Zaten ortaya konuşanlar genelde sözüne başlarken haklı olan tarafa hak verir gibi görünür, sözün sonuna doğru da hak vermiş oldukları kişinin elinden hakkını alır, geçer…Sayın Hocamız da aynen böyle yapmış maalesef...
Sözün sonunda söyledikleriyle liyakat sahibi kişilerin haklarını tamamen elinden almış tam olarak...
Yani Sayın Hocamız “Torpil hoş değil tabii ki” demekle işi o kadar basite indirgemiştir ki, sanki bir çocuk basit bir yaramazlık yapıyormuş da, “Çocuk işte, yaramazlık yapar, n’apacaksın?” tarzında, “Torpilli biri var karşımızda işte, makamı kapmış, hoş değil ama, helal canım, ne var bunda?” demiş gibi...
SAYIN İDRİS BOZKURT, TV EKRANLARINDAN KİMİN HAKKINI KİME HELAL EDİYORSUNUZ?
Sayın Hocamıza başkasının kul hakkını helal etme yetkisini kim verdi, şahsen bilmiyorum. Kul hakkını adeta hiçe sayan böyle bir fetvayı neye dayanarak, nasıl verebiliyor, orasını da hiç bilmiyorum.
Oysaki kul hakkı şahsi bir meseledir, herkes ancak kendi hakkı üzerinde tasarrufta bulunabilir.
BENİM ŞAHSÎ HAKKIMI BİR FETVA İLE NASIL HELAL EDEBİLİYORSUNUZ?
Şahsen, Milli Eğitim Bakanlığında makam hakkımı torpil ile çalan hırsızlar başta olmak üzere, işin içinde her kimin en küçük dahli varsa, hepsine zerre hakkımı haram ediyorum, hakkımı helal etme yetkisini de hiçkimseye devretmiyorum, bu böyle bilinsin öncelikle. Şahsen 40 yıllık emeğimi bu torpil hırsızlarına haram etmişken Sayın Hocamız televizyon ekranlarından hepimiz adına tüm bu hakları toptan helal ediyor...
Böyle bir yetkiyi kendisinde nasıl bulmuş hiç anlamış değilim. Bu konuda vekâlet veren var mı?
HELALLİK HARAMLIK ŞAHSÎ MESELEDİR
Sanki çalan torpilli kişi, bizzat Sayın İdris Bozkurt'un hakkını çalmış gibi, hakkı bir güzel helal ediyor. Ayrıca Devletin makamı, kamu malıdır. Kamuda bir torpil olmuşsa o makamda 85 milyonun hakkı, alın teri, emeği, şehitlerimizin kanı, tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Fakat her ne hikmetse, Hocamız onu da helal etmiş, gitmiş… Ne güzel iş valla…
Böyle boş beleş dünya nerede var acaba? Biz de binbir emek edip hiç yorulmayalım, gidelim, orada bedavadan yaşayalım...
SAYIN İDRİS BOZKURT’UN MAKAMINI TORPİLLİ BİR KİŞİYE VERSİNLER BAKALIM, “KAZANCI HELAL” DİYEBİLECEK Mİ?
Kendisi Diyanet İşleri Başkanlığında epey yüksek makam ve mertebeye gelmiş bir isim. Oraya binbir emek ve çalışma ile nasıl geldiğini sorsak anlatacak ibretlik bir hikayesi mutlaka vardır. Fakat yüksek makam ve mevkide olunca konuşmak kolay değil elbette. “Torpilli kazanç helal” dediğine göre, kendisinin makamını torpilli bir kişi gelip elinden almış olsa o zaman bakalım etki ve tepkisi nasıl olacak?
“El elin makam hakkını türkü çağırarak ararmış” olayına dönmüş bu talihsiz konuşma...
O HALDE, HIRSIZLIK YAPARKEN HARAM, FAKAT ÇALDIĞINI HARCARKEN HELAL Mİ OLUYOR HOCAM?
Torpil ile makama gelmek demek, şühedanın emanetini çalmak demektir.
Torpilli kişi, yani bir iş konusunda yetersiz kişi, kendi ilmine, bilgisine, kendi başarısına, kendi bilimine güvenmiyorki torpil aramaya ihtiyaç duyuyor. Hakkı olmayan birinin hakkı varmış gibi makama gelmesi, en net ifadeyle topluma yapılacak en büyük kötülük ve en büyük zulümdür.
Özünde yetersiz olan torpilli bir kişi, bir makama oturmuşsa o makamı asıl hakeden liyakat sahibinin yapacağı bilimsel, sosyal, etik ve teknolojik çalışmaların binde birini dahi yapamaz.
Haksız olarak oturduğu bu makamdan sanki hakkı varmış gibi, liyakati varmış gibi, devletin belirlemiş olduğu maaşı alacak, cukka cebe indirecek ve bu helal olacak, öyle mi?
TOPLUMUMUZDA “HOCANIN DEDİĞİNİ YAPIN, FAKAT YAPTIĞINI YAPMAYIN” DİYE BİR SÖZ VARDIR
Toplumumuzda bu söz genelde İslam alimi İmamlarımız için kullanılır. Çünkü toplumumuz bilir ki, bir Hoca fetva verirken doğru söyler, fakat İslam Alimi de olsa, imam efendi de olsa, insanoğlu sonuçta. Beşer, şaşar. Beşer yanlış bir yere gider, yanlış bir iş yapar, orası seni ilgilendirmez. Hatasız kul olmaz. Varsa bir yanlış, o yanlış, o kusur Hocanın kendisini ilgilendirir. O yüzden de, “Hocanın söylediğini yap, yaptığını yapma” diye bir söz dolaşır toplumumuzda...
Bir Hoca efendinin, bir hatibin, hutbeye çıktığında veya televizyon ekranlarında fetva vereceği zaman, Allah (C.C.) adına doğruyu, dosdoğru söylemesi şarttır.
Fakat Sayın İdris Bozkurt gibi Hocalarımızı görünce, artık Diyanet İşlerinde de tuz kokmuş mudur diye sormaktan başka çare kalmıyor...
Ne diyelim Sayın Hocamıza? Bilsemde benim makam hakkımı çalan torpilli kişiye asıl şahsımın hakettiği makamımı hediye edenler yüzünden bilsemde doktoralı matematik bilim öğretmeninden öğrenmesi gereken ilimi, bilimi öğrenemeyen bilsem matematik öğrencilerimin tüm hakkı ve vebali Sayın İdris Bozkurt'un boyuna olsun. Sadece bu vebal ve bu hak Sayın Hocamıza yeter ve artar bile… Bu vebalden sonra yine çıksın televizyon ekranlarından “Torpilli kişilere makam hakkı ve kazancı helaldir” fetvası versin bakalım...
Tuzu keşke koruyabilseydik, ama tuz da elden gitmiş, kokmuş maalesef…
Geçmiş olsun herkese...