Devletin üç sayacağı (Anayasal Kurumları) Milli Güvenlik Kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Üniversiteler;
İsterseniz Milli Güvenlik Kurulu ile ilgili konulara hiç girmeyelim, hem konunun içinden çıkamayız hem de zamanımız ve yazacaklarımız buna yetmez, Üniversitelerimiz dersen bununla ilgili çok uzun örnekler vermeye gerek yok, sadece geçen hafta bir üniversitede teknik deney yapılan sınıfta deneyini başarı ile tamamlayan kız öğrencinin yaptım diye çığlık atması üzerine, ders veren öğretim görevlisi kız öğrenciye ‘ Yatakta Çıkardığın Sesi Burada Çıkaramazsın’ diyerek arkadaşlarının için de hakaret etmiş ve aşağılamıştır. Bundan sonrası daha da vahim olayın sosyal medyada duyulması görsen ve yazılı basında yer alması üzerine Üniversite yönetimi idari soruşturma başlatmış, sonuç söz konusu öğretim görevlisine kınama cezası verilirken olayın mağduru kız öğrenciye ise 15 gün okuldan uzaklaştırma cezası verilmiştir. İşte Üniversitelerimizin durumu da böyle,
Gelelim diğer Anayasal Kurum Olan Diyanet İşleri Başkanlığına;
Bu gün öğrendik ki Diyanetin en büyük görevi fetva vermekmiş, tabi bu kurumun geçmişi Osmanlı da Ebu Suhuta dayandığı için Ebu Suhutun vermiş olduğu fetvalar bu günkü diyanetin rehberi gibi olmuştur. Ebu Suhutun Alevilerle ilgili vermiş olduğu fetvaları unutmadık.
Diyanetin Cumhuriyet döneminde bazı olaylarda aldığı tutuma ve vermiş olduğu fetvalara bakalım;
1) O çok sevdikleri İskilipli Atıf Hoca nın İstiklal mahkemelerinde yargılanmasına ve İdam edilmesine sessiz kalarak yapılan idamı onaylamışlardır.
2) 1938 Dersim katliamı, Dersim katliamı ile ilgili verilen fetva tamamen o dönem yapılan zulme ve soykırıma sessiz kalarak, katliamlarım meşru olduğuna dair fetva vermiştir.
3) 1960 İhtilali ile ilgili darbenin haklı olduğunu Menderes ve arkadaşlarının idamına ses çıkarmadıkları görülmüştür.
4) 12 Mart Askeri darbesini alkışlayarak Deniz Gezmiş ve Arkadaşlarının İdamına sessiz kalıp, bunların asılması yönünde fetvalar vermiştir.
5) Yine Darbecilerin 100 yıl etkisi sürecek dediği 12 Eylül 1980 Faşist Askeri Darbesini alkışlayarak, on binlerce insanın tutuklanmasına yüzlerce kişinin idam edilmesine binlerce kişinin işkencelerde sakat kalmasına seyirci kalıp darbeci generalleri alkışlamışlardır.
6) Çok konuşulan ve En Çok Mağdur Edebiyatının yapıldığı 28 Şubat sürecinde Generallerin adeta sözcülüğü yapılmış Ülke genelinde bulunan 100 bine yakın camilerde darbecilerin haklılığı ile ilgili fetvalar yapılmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığımız maalesef her dönem iktidar kim ise onun borazanlığını yapmıştır.
Bence bu kurum fetva vermeyi derhal bırakmalıdır. Neden mi;
Son on günlük ülkemizi meşgul eden olaylardan bazıları;
• İlahiyatçı bir Prof.ün bilgisayarında çocuk pornosu tespit edildi,
• İslami Gençlik Lideri Çocuklara tacizden hapis cezası aldı,
• Rize Kızılay Şube Başkanı Erkek Çocuklara Tacizden tutuklandı,
• Diyanet İşleri Başkanlığı, Alevilerle Evlenilmez Fetvası Verdi
• Son Bomba; Diyanet ‘’ Babanın Kızına Şehveti Haram Değil ‘’ Fetvası Verdi.
Bakalım önümüzdeki günlerde neler göreceğiz.