Yaşlı bir amcaya sormuşlar, ‘insan niye evlenir?’ diye. O da cevaben ‘’gençlikte hayat arkadaşı, yaşlılıkta doktoru olması için’’ diye cevap vermiş.
‘’Sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır veya insanlarla yaşamak için, biricik vasıta sabırdır’’ hesabı, evlilik zamanla güçlenen tek bağdır. Bu nedenle yeni evlenenlere daha çok ilk 5-10 sene sabır tavsiye edilir. Ondan sonra o sabır meyve vermeye başlar. Özellikle insanın dönüşü olmayan yaşlılık yolundaki yürüyüşünü eşiyle beraber tamamlaması önem arz etmektedir. Çünkü insan yaşlılıkta biraz daha çocuklaşır. Bekler bulamaz, ister gidemez, uzansa alamaz, canı çekse yiyemez ve yavaş yavaş garipleşir, alınganşır, daha çok sulu gözlü olur. Bazen kendi özel ihtiyaçlarını karşılayamaz veya mahrem konularda paylaşımda bulunamaz. Hastalanıp yataklara düşse temizlik konusu başlı başına bir sıkıntı olarak karşısına çıkıverir. Kızı, oğlu da olsa utanır. Ama yanında cancağzı varsa, kendini daha güçlü hisseder. Eşini kaybettiği gün birden hüzün basar. Artık her yere eskisi gibi sığmaz. Şadırvanlar, parklar, çay ocakları artık onun için mesken olur.
‘’Evlenmek insan haklarının yarıya düşmesi, görevlerinin de iki katına çıkmasıdır’’ (A.Schopenhaver) sırrınca, evlilik insana sorumluluk yükler. Artık tek başına hareket edilmez. Çünkü yeni bireyler hayatımıza girmiş ve söz hakkı doğmuştur. Buna zamanla çocuklarda eklenirse, söz sahibi çoğalır. ’’Eş seçmek kitap seçmeye benzer, iyi tasarlanmış bir kapak veya cilt ilginizi çekebilir, içeriği sağlam olmadıkça sonunu getirmek zordur.’’(Konfucyus) Bu kitabı okurken sıkılırsınız, iki de bir elinizden bırakırsınız veya sırf okumak zorunda olduğunuz için okumaya çalışırsınız ama zevk alamazsınız.
Eğer evliliğinizin yürümesini istiyorsanız veya sekteye uğraması halinde çocuklarınızın psikolojik sorunlarla baş başa kalmasından korkuyorsanız lekeye değil, her zaman güzelliğe bakmayı bilmelisiniz. Bu husus ister bir aşkta ister arkadaşta ister amirde ister memurda ister patronda olsun ne kadar leke ararsak o kadar kolay leke bulursunuz.
‘’Her anne kızının kendinden daha iyi bir eş bulmasını umar, bir yandan da oğlunun babası kadar, iyi bir eşe sahip olamayacağı kanısındadır’’ (A.Neto) Halk arasında eften püften diye tabir edilen hususlardan dolayı ayrılma aşamasına gelen çiftleri aklı başında bir yetişkin dinlediğinde, hatanın iki taraflı olduğunu hemencik görür. Söz dinlerlerse, birkaç cümlelik tavsiyeyle aile müessesini yıkılmadan kurtarabilir. Evliliklerin sona ermesinde en büyük sıkıntıyı hiç şüphesiz çocuklar çekiyor. Hele birde tatsızlıkla ayrılma vuku bulmuşsa ve taraflar çocuklar üzerinden birbirlerinden hınç almaya niyetlenmişlerse iş tamamen vahim duruma dönüşüveriyor. Geçenlerde bir yakınımla sohbet ederken, 70 yaşına merdiven dayamasına rağmen çocukluğunda ebe- dedenin kendi üzerinden babasından hınç almasını anlatırken, gözyaşlarını tutamadı. Yarım asrı geçmesine rağmen hala psikolojik etkisini üzerinden atamamış. Birde baba rahmetli olmuşsa bunu atmak daha da zorlaşır. Keşkeler bir ömür boyu sürer ama nafile.
Yine geçmiş yıllarda bir amcayla sohbet ederken, tabiri caizse ‘eşinin ömrünü yediğini, bazen kafasının tasının attığını ve ‘’HAY’’ deyip evliliğini çoktan bitirmek istediğini ancak çocuklarına çok düşkün olduğunu, onların garip kalmasından, özlük üveylik yaşamasından, gizli gizli ağlamasından korktuğu için hep içine attığını’ anlatmıştı.
Bir başka amca ise;’’ evladım hanımla hacca gittik. Orada gönlünü yaptım sakal bıraktım ama buraya gelince tutturdu sakalını keseceksin diye. Hanım ben bu sakalı nasıl keserim. Elâlem ne der? Ben orada senin de rızanı alarak bıraktım desem de laf anlamadı. Ya sakalı kesersin ya da ben ayrılırım deyince, bu saatten sonra aile bozulup da çocuklarım üzülmesin diye SAKALIMI KESMEK zorunda kaldım. Uzun süre dışarı çıkamadım’’ diye anlatmıştı.
*
Adam, eşinden bir fırça yedi,
‘Şey’ dedi yumdu ağzını
Baktı devam ediyor dırdırı
‘Hay’ dedi salladı başını
Düşündü ayrılıkta çocukların gözyaşını
Gök gürledi, şimşek çaktı, eşi kaktı
Adam ‘şey’ dedi yumdu ağzını
Kadın sinirini alamadı terlik fırlattı
Adam ‘hay’ dedi salladı başını
Düşündü ayrılıkta çocukların gözyaşını
Çocuklarda başladı ağlaşmaya
Adam ‘şey’ dedi yumdu ağzını
Baktı devam ediyor hala tantana
Adam ‘hay’ dedi salladı başını
Düşündü ayrılıkta çocukların gözyaşını
Tartışma büyüdü ulaştı kayınbabaya
Adam ‘şey’ dedi yumdu ağzını
Bak, kaynana hakaret ediyor hala
Adam ‘hay’ dedi salladı başını
Düşündü ayrılıkta çocukların gözyaşını
Adam dedi: Keşke şey ’in arkasını getirebilsem
Bu evliliği mutlulukla sonsuza götürebilsem
Baktım olmuyor, tatlılıkla bitirebilsem
Adam: ‘HAY’ dedi salladı başını
Düşündü ayrılıkta çocukların gözyaşını