Yazmayayım, sormayayım diyorum ama varsa söyleyin, bilmek istiyorum. Çünkü ben de ona göre hayatıma yön vermek istiyorum.

30 yıldır hep engel, sürekli engel, hep mücadele, bir yere kadar…

 Yani insanın canına tak diyene kadar devam ediyorlar engellemeye… El insaf, el vicdan diyorum. Artık ne diyeceğimi inanın ben de şaşırmış durumdayım.

Açık söylüyorum; benim yerimde başka biri olsa, 30 yıl bu kadar mücadeleyi asla vermez, çoktan beyaz bayrağı kaldırmıştı...

“Hoca hanım neden böyle bir başlık attınız?” diye şaşırıp sorabilirsiniz. 

Sanki birilerinin bu dünyada tek derdi şahsımı engellemek… Sanırsınız, birileri bunun için ellerinden ne geliyorsa sonuna kadar, canhıraş şekilde, gece gündüz demeden, yemeden içmeden, sırf şahsımı engellemek için uğraşıyor...

Haklı olarak ben de açık seçik şekilde soruyorum; beni engellemek adına özel bir kanun maddesi var da benim mi haberim yok?

Henüz lise birinci sınıfta, sırf liselerarası bilgi yarışmasında başarılı ve başörtülü olduğumdan dolayı, dönemin Vali’sinin emri ile liseden atıldım, yani kovuldum... Tüm engellemelere rağmen, liseyi birincilik ile bitirdim. 

Üniversiteyi çok yüksek derece ile kazandığım halde, katsayı adaletsizliğinden dolayı, ilk %4’lük dilimde yer alacak netleri çıkardığım halde, neredeyse üniversiteyi kazanamayacak hale geldim…

Üniversiteyi okul birinciliği kontenjanından kazandım ve üniversiteye daha yeni başlamışken yine başörtümden dolayı, o zamanın üniversite genel sekreteri tarafından, tam sınav üstü, bodrum katlara kadar kovalanıp koşturuldum…

Yine de üniversiteyi birincilik ile bitirdim, hatta son 10 yılın en yüksek bölüm ortalaması ile… 

Üniversiteden mezun olduğum sene atandım. Ardından, hem öğretmenlik yapıp hem de büyük mücadeleler ile, sırasıyla yüksek lisansımı ve doktoramı tamamladım.

Bulunduğum ve görev yaptığım ilde, 10 yılı bilsem olmak üzere, 20 yıllık ilköğretim matematik öğretmeniyim.

Başöğretmenlik hakkımı, 2011 yılında doktoradan mezun olmama rağmen, hakkım olduğu halde, halen alamadım. O da ayrı bir engelleme konusu…

TEK DERT, BENİM YÖNETİCİ OLMAMAM MI?

EKYS’ye girdim, hem yazılı hem mülakat sınavlarını kazandım. Yaptığım akademik ve mesleki kariyere yönelik, kabarık bir yetkinlik dosyası teslim ettim.

Buna rağmen, tek amaç ve dertleri var sanki; yeter ki ben yönetici olmayayım da, kim yönetici olursa olsun...

Bulunduğum kurumdan, bilim ve sanat merkezinden (kısa adı bilsem) iki tane müdür yardımcısı gitmiş olduğu halde, 10 yıldır bilsemde görev yaptığım ve kadrolu öğretmeni olduğum halde ve EKYS ile mülakatları başarılı bir şekilde kazandığım halde, yönetici yapmamak için her türlü engel ve mobbingler ile karşı karşıya kaldım...

İKİ YILDIR MİLLETİN ÇOCUKLARI BİLSEMDE MATEMATİK DERSİ GÖREMEDİ 

Tek amaçları olan şahsımı engellemek adına; dönem ortasında, branşımda girdiğim tüm ek derslerimi aniden, pat diye elimden aldılar... Fakat bilsem dışından, bilsem ile uzaktan yakından alakası olmayan bir öğretmeni, görevlendirme ile, dönem ortasında, benden alınan gruplarda derse görevlendirdikleri için çocukların kafası tamamen karmakarışık oldu...

Amaç, şahsıma maddi ve manevi zarar vermek…

Bu yıl da, 30 saat ek ders istiyorum diye dilekçe verdiğim halde, matematik dersini alan dersi olarak seçen öğrenci sayısı çok yüksek olduğu halde, grupta bulunan öğrenci sayısını yüksek ama grup sayısını düşük tutmak suretiyle, ilk dönem sadece maaş karşılığı derslere girebileceğim bir program verdiler...

Atölye açalım dedim, ilk dönem açmama izin vermediler. Dönem sonu bile daha yeni açılabilen atölyelerim oldu, sürekli bir oyalama taktiği uygulandığı için… Halen de 4 saat atölye açılmasını bekliyoruz ben, öğrencilerim ve velilerim…. Çakışan saatlere başka atölyeler konulup, “Ama istekli ve programı uyan öğrenci başvurusu az” deniliyor…

Elimden caydırma yöntemi ile tüm proje öğrencilerimi aldılar. 

Sırf benim yönetici olmamı engellemek adına dilekçelerimi sümenaltı yaptılar...

Okulun ismini münhal yönetici ihtiyaç listelerinden gizlediler, sırf benim başvurumu engellemek adına... Sicilime türlü türlü, amaçsız, canhıraş, zamanlaması çok manidar saldırılar yaptılar, sırf yönetici olmamam için...

 SAYIN MEB, AÇIK SEÇİK SORUYORUM VE SİZDEN CEVAP BEKLİYORUM

 Benim şahsım ile ilgili, başarılarımı engellemek ve yönetici olmamam adına; siz mi yönetmelik çıkardınız da benim mi haberim yok, yoksa hakkımda engellenmem adına bir kanun mu var? 

Bir insan, bir kadın öğretmen, baştan sona, sırf başarılı oluyor diye, sırf tüm hayatı birincilikler ile dolu diye, tam 30 yıldır, bu kadar engellenemez...

Bulunduğum il, sanki sırf beni engellemek adına birbiri ile yarışıyor...

Müdür bey açık açık “Seni istemiyorum, git üniversiteye, senin yönetici olmanı istemiyorum, ismini dahi Vali Bey'e göndermeyeceğim” diyor.

Arkadaşına söz vermiş köyden, onu yönetici yaptı... Bu kadar basit mi MEB’de bu işler?

Hadi o 28 Şubat sürecini anladık, o süreç okumamı engelliyordu... Peki bu neyin süreci? Bu sürecin adı nedir? Burada bir isim bulmak gerekiyor, çünkü yine engel… Değişen ve gelişen nedir? 

Sayın MEB; kurumumuzda 20 yıllık kadrolu bir kadın öğretmen olarak ve bir gazeteci olarak size soruyorum, sizce tüm bu yaşananlar normal mi? Yoksa bende mi bir anormallik var?