Beş Bisiklet, Altı ÇILGIN Çocuk… CUMHURİYET !!!
Ben bu gün ömrümün en güzel en anlamlı CUMHURİYET BAYRAMI kutlamasını izledim.
Hani yaşımda az değil 57. Hiç bu kadar yüreğime dokunmamıştı.
Evim merkezde sayılır. Bu mundar hastalık yüzünden cılız geçen kutlamalara minicik bedenlerinizde dağlar kadar yüreklerinizle kocaman bir ses oldunuz.
Küçük çaplı etkinlikler yapıldı. Kutlamaya dair her seste etraftaki apartmanlarda yaşayanlar ve bende balkona fırladım, coşku dolu idi bütün balkonlar.
Bir ara öğlen saatleri çocuk sesleri ortalığı çınlattı.
İşte bu çocuklar kalbime dokunuverdi.
Seslerine ıslıklarını orkestra ediyorlardı.
EN BÜYÜK ASKER BİZİM ASKER
YAŞASIN CUMHURİYET
Duydukları, bildikleri sözlerle, bizim canımız vatanımız için feda olsun, hizmetindeyiz askeriyiz diyordu küçüklerin kocaman yürekleri, ÖYLE GÜZEL BİR KORO Kİ güzel koro olmuş caddeyi çınlattı.

5 bisiklet 6 çocuk. Yaşları en çok 12 gibi. Birisi diğerinin terkisinde.
Sırtlarına astıkları bayrakla bayrak olmuş her biri.
Ellerinde bayrak sallayanlar da vardı aralarında.
Bisikletine asan da.
Kelimelere sığmayacak bir görsel şölen.
Ya yukarı köyün birinden ya da yukarı bir mahalleden diye kendimce bir yorum yaptım. Bilmiyorum.
Duygulanmamak mümkün mü?
Durun bir birazdan gözyaşları tutulamayacak.
Şaşkınlıkla, duygu sağanağında bocaladım.
Tam da geçmişte Cumhuriyetin nasıl kazanıldığına dalmışken aradan da 10 dakika gibi bir süre geçmişti ki oturduğum evin arka sokağından aynı sesleri duydum.

EN BÜYÜK ASKER BİZİM ASKER.
Ve YAŞASIN CUMHURİYET.

Hemen balkona çıktım. Bu çocuklar tabii ki de alkışı hak ettiler. Onlara minnetle seslendim. El sallaştık.

Hızla parktan içeriye girdiler, aceleyle çeşmeye, suya saldırdılar.
Aralarından biri O EMANET DİKKATLİ KOY diyordu. Bisikletten bahsediyordu. Konuşmaları duyduğumdan bilemedim.

Biri BAYRAK DÜŞÜYOR AL ÇABUK diyor. Bayrakları da emanet aldılar. Bilinmez.
Kana kana sularını içtiler.
Seslendim onlara kaç kişisiniz dedim. 6 kişiyiz dedi.
O an evde ne varsa ikram edeyim dedim, beri gelin dedim, birisi geldi.
Teşekkürü de unutmadılar.
Asıl teşekkürü etmem gerek bendim. Ettim kendilerine gülümseştik.
Onları duygu ve UMUTLA seyrederken duyduklarım boğazımda düğüm oldu.

***
Asıl beni vuran nokta ise,
Birisi, bu mahalleye gelmemiz iyi olmadı şimdi bunları yedik yine SUSAYACAĞIZ.
Gözyaşıma engel olmak olası mı?
O minicik yürekler ödünç bayrak, emanet bisiklet alarak kenti turluyorlar.
Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorlar.
Biz bu ülkenin Geleceğiniz.
Sahibiyiz,
Sonsuza kadar yaşatacağız,
Ülke Bizim, Biz Ülkeyiz
Korkma Sönmez Bu Şafaklarda Alsancak, diyorlar.
Sadece bu kadar mı?
Hayır.
Çokk şey söylediler tutumlarıyla bana çok.
Umudum zirve yaptı, gözyaşlarından fırladı.
Hala boğazım düğüm, düğüm.
Sularını içtikten sonra parkın diğer kapısından bisikletlere binip koca yürekleriyle mahalleyi çınlatarak kenti turlamaya gittiler.
Bayrağa olan sevgileri, emanete verilen değer vatan bize emanet rahat olun deyip geleceğe pedal çevirdiler.
Nasıl susramışlar? Ve paraları yok ki bakkaldan su anlamamışlar.
Tıpkı kurtuluş savaşını veren atalarımız gibi.
Parka su içmeye gelmişler.
İyi ki geldiniz dağ yürekli ÇILĞIN Çocuklar.
Hepinizin tek, tek YÜREĞİNİZDEN öpüyorum.
Umutsunuz siz, geleceğin teminatı.
Aşağı inip onlarla sohbet etmediğime yanarım.
Ama aklımı başımdan aldılar. Bir kare resim bile alamadım.
Ancak bu kadar anlatabildim. Gerisi sizin hayal gücünüz olsun.

Kalın__Sağlıcakla __Umut Dolu __Meryem'ce