Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türkiye’deki Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkı’nın verildiği bu gün aynı zamanda Dünya Kadın Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

Bugün 

5 Aralık, dünyada kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri gündür.Kadının gücü, bireyin,ailenin,medeni toplumun, ülkenin,insan olabilmenin gücüdür. 

Aile bağlarının daha güçlü olduğu bizim gibi toplumlarda ailenin anlamı sevgi,saygı,sıcaklık,güven özveri,sukünet ve huzurdur.Tüm toplumlar tarafından kutsal bir kurum olarak ifade edilen aile maalesef şiddet ve istismarın da yaşandığı bir yere dönüşmeye başlarken aile içinde yaşanan şiddet ve istismarların üstü örtülüp pek çoğu açığa çıkmayarak gizli kalmaktadır.Yapılan araştırmalar aile içi şiddetin mağdurlarının kadınlar, çocuklar ve yaşlılar olduğunu ortaya koymaktadır. Şiddeti uygulayanlar ise çoğunlukla erkekler olmaktadır.Yine yapılan çalışma ve araştırmalarda aile içi şiddet davranışlarının beş gurupta toplandığı görülmektedir.

1. Fiziksel şiddet: Dövme, tokatlama, tekmeleme, yakma gibi eylemlerin yer aldığı şiddet türüdür.

2. Cinsel şiddet: Seksüel motivasyona bağlı şiddet türüdür.

3. Duygusal istismar: Sevgi göstermeme, aşağılama, devamlı eleştirme, kıskançlık, reddetme gibi eylemlerin yer aldığı şiddet türüdür.

4. İhmal: Daha çok çocuklar ve yaşlıların maruz kaldığı istismar türüdür. Kişinin sosyal ve maddî ihtiyaçlarını gidermeme, bunları sağlamada ihmal göstermektir.

5. Ekonomik istismar: Özellikle yaşlıların maruz kaldığı istismar türüdür. Kişinin parasını yönetmek, şahsa ait paraya veya kazanç sağlanmasına izin vermemektir.İnsanlık tarihine baktığımız zaman şiddet Habil ve Kabile kadar dayanmaktadır.Her zaman güçlü tarafından zayıflara uygulandığını bundan da en çok nasibini alanların ise kadınlar ve çocuklar olduğunu gerek sosyal medyadan gerek gazeteden gerekse yakın çevremizden görmekteyiz."Unutulmamalıdır ki, ailenin sağlık ve mutluluğu, toplumun huzur ve güveni ancak kadınlarımızın saygı, sevgi ve adalet görmesiyle mümkündür."Kadının gelişimi, bağımsızlığı özgürlüğü kendisinden gelmelidir. İlk olarak kendisini bir obje değil bir kişilik olarak görmelidir.Kadın, doğası gereği zayıftır; ama acıya en çok o dayanır. Kadının direncini kıran tek şey; hayal ettiği kişinin boş çıkmasıdır. Hiçbir kadının hayali boşa çıkmasın.Yaşama hakkı elinden alınmış tüm kadınları rahmetle,saygıyla anıyoruz Kadın Hakları Günümüz Kutlu Mutlu Olsun.