İnsanlar içinde yaşadığı kenti yaşatmalı ki, dünya dönebilsin… 
Evimizde rahat etmek istiyorsak kentlerde yaşanır kılınmalı… Kentler, ülkeler ve de dünya yaşatılmalı…
Bizim buraların adı ÇUKUROVA’ dır…
Yazın sıcağında sokakta yumurtayı koysan pişer… İnsanlarımızda sıcaktan kavrulur… Kavruğuzdur…
Dün kentimi gezerken çevre kentlerle birlikte yorumladım… Kentlerimiz soluksuz kalmış, nefes alamadım…
Yürünecek kaldırımların kenarında, kıyısında ağaç yok…
Sahil kentlerimizdeki ağaçlar ne yazık ki aynı durumda… Ağaç mı? Kök mü? Belli değil, yeşili olmayan dallar şeklinde budanmış… Odun sanki…
En sıcak bölgelerin yeşile ve gölgeye, nefese en çok ihtiyacı varken, ağaların dalsız bırakılmasının mantığını çözmüş değilim…
Sokakta insanlar sığınacak gölge arıyorlar…
Oysa Ankara, Konya, Bursa gibi kentlerimizde güneş daha az kavurmasına rağmen yeşili çok güzel korumuşlar, ağaçları yaşatıyorlar… Nefes alabiliyorlar…
Evlerin bahçelerinde yeşil alan bırakılması zorunlu iken, şimdi araçlara hizmet edecek betonlarla kapatılıyor… Kentler nefessiz kalıyor..
Çocuklarımız ayağını basıp elektriğini atacak bir avuç toprak bulamıyorlar… Sağlıksız kentlerde sağlıksız toplum oluyoruz…
Eskiden çocukların sokaklarda oynadığı alanlarda artık dizi, dizi arabalar duruyor… Yürüyecek yer bulmak olanaksız…
Sonuç ise ortada ilerisiz kent yaşamlarında, hava koşullarını da çıldırttık…
Bir karla buz tutan, bir sıcaktan tutuşan iklimsel olaylar yaşıyoruz… İnsan bünyesi de uyum sağlayamıyor hastalanıyor…
Biz insanın yok ettiğimiz dünya düzeninde, Yaradanımız bize ders veriyor sanki…
 
***
 
Köylü pazarına uğruyorum zaman buldukça, ihtiyaçlarımı Köylü Pazarından karşılıyorum…
Köylerin, köylerini temsil eden birer dükkânları var… Orada köylerde yetişen ve yöresel hazırladıkları ürünler pazarlanıyor…
AVM’lerin soğukluğuna ve kişiliksizliğine, mekanikliğine inat sıcacık bir ortam var…
Ürünler dalından, imalatlar el yapımı, insanlarımız ise birbirleri ile kaynaşmış… İşbirliği içindeler… Mutlu oluyorum…
Aradığın ne ise hemen birinden bulunuyor veya şu kişide var deniyor… Olmadı beraber dükkânlar gezilip ihtiyacın ne ise bulunuyor…
Ne kadar köy yok, her yer mahalle oldu deseniz de bu pazarda KÖY RUHU YAŞIYOR… İyi ki de bizden olan birkaç küçük şey kalmış yaşıyor, yaşatılıyor… Yaşatanlara Teşekkürler…
 
***
 
KKTC yeni Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Yavru Vatan değil, Kardeş Ülke demesi ülkemizin en yetkilisi tarafından ciddi şekilde kınandı… Biz size yardım ediyoruz diye ver yansın edildi…
Bir zamanlar Kıbrıs bize yük versek ne olur diyen birileri vardı hatırladığım…
Bu kadar Suriyeliye neden yardım ediyoruz deme hakkımızda doğmuş olmalı…
Onlar bizim ülkemizin bir parçası, canımız dışlarsak, dışlanırız…
 
***
 
Obama soykırım demeyecekmiş…
Buradaki herkes ŞEREFTEN YOKSUN demekle, hepiniz şerefsizsiniz demek gibi bişey Obama’nın dediği…
Kaldı ki, ülkemizde kınama yapılıyor ve soykırım deniyor, hükümet yetkilileri de üzüntülerini iletip, telgraflar çekiyor… Bende bu anlayışı kınıyorum…
Neden bize yapılan Kıyımları, soykırımları anlatamıyoruz???
Kendi ülkemizin yöneticileri Türk’e neden bu kadar düşman???
Almanya'nın başkenti Berlin'de, sözde Ermeni soykırımı iddiaları kınamak için, yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı yürüyüşle protesto edildi…
1915 senesinde Ermenilere karşı soykırım yapılmadığı, sadece tehcir uygulandığına dair pankartlar taşındı ve sloganlar atıldı. Türk bayrakları ve Azerbaycan bayraklarının taşındığı yürüyüşte “Soykırım Yapmadık Vatan Savunduk", “Ermeni Soykırımı Emperyalist Yalandır", “Tehcir Soykırım Değildir" yazılı dövizler taşındı.
Şükürler olsun buradaki hükümetin kömüründen, makarnasından etkilenmediklerinden sağduyularını korumuşlar… Almanya’daki Türk’leri Yürekten kutluyorum…
Uyanışımız ülkemizin dışındaki Türkler sayesinde olacak gibi…
Kalın sağlıcakla Düşünerek__