Evlat!
Kelimeler vardır günlük kelimeler vardır ömürlük. Onun için ömürlük kelimeleri kullanırken çok dikkat et ki, gelecekte başın ağrımasın.

Evlat!
Saygıyı sabit lakin sevgiyi kum saati gibi azar azar kullanmak lazım. Çünkü herkes kendin gibi değildir. Kaldıramaz, kolayca tüketir.

Evlat!
Bir işin ucu paraya dokunuyorsa kimse senin niyetinin iyiliğini sorgulamaz. Kendi daracık, bencil penceresinden deryayı seyretmeye çalışır. Onun için bu noktada kılı kırk yararak hareket etmeye daha doğrusu güvendiğin kişilerle istişare etmeye dikkat et ki, başın ağrımasın.

Evlat!
En güzel hayat mücadele ile geçen ve akabinde başarıya ulaşılan hayattır. Mücadelesiz hayat baharatsız çorba gibidir. O yüzden hedeflerin için mücadele etmekten asla geri kalma.

Evlat!
Hak savunanlar, hayatlarının bir döneminde azda olsa hak arayanlar gibi yaşamadılarsa –tuzları hep kuru idiyse- onların hak savunması cılızdır.

Evlat!
Çalıştığın kurumda amire, memura, işçiye yeni göreve başladığı zaman nezaketen ‘hoş geldin’ için gittinse ve sonra ilgili kişi sana iade-i ziyaret yapmadıysa ondan uzak durmaya çalış. Muhtemel ki, vefasızdır.

Evlat!
Bu dünyada ya uslu olacaksın ya da güçlü olacaksın. Yoksa üçüncü yol bulmakta daima zorlanacaksın. Onun için ister memur ol istersen amir ol, istersen devlet ol ama buna daima dikkat etmeye çalış.

Evlat!
Eskiden (1990 öncesi) anne babalar (hatta yakın akrabalar) memleketten gurbete gidenlere o şehirdeki çocuklarının adresini -ihtiyaç halinde misafiri olabilirsin diye- sormadan verirdi. Yani bu kadar yetkileri vardı. Ya şimdi! Sormadan telefonlarını bile veremiyorlar. Hatta kendileri bile gidemiyorlar. Dünden bugünlere zaman değişti. Sen yine anne babanı belirli oranda yetkilendir, zarar etmezsin. 

Evlat!
Okumayan çocuklarınızı bir yere çırak verirken veya gençler yeni işe girerken kurumsal (veya esnafsa tutulan) firmaları tercih edin.  Varsın başta ücreti düşük olsun. İşi öğrenip çevre edinince ya o işe ortak olur ya da kendi işini kurarak onu kat kat telafi eder. Yoksa geldiği gibi vasat gider. Yazık olur.

Evlat!
Sosyal medyada kuru paylaşımlar değil, öncelikle masa başında işini iyi yapabilenler takdire şayandır.
Onun için öncelikle işini en iyi yapmaya gayret eyle. Varsa kuru paylaşımları terk et.

Evlat!
Tecrübe öyle bir bulgudur ki, bir kurumun dış kapısını açarken bile amirinin liyakatini, görev anlayışını tahmin edebilirsin. Ehil olan ehil yere ola ki, tüm kurumlar liyakatli olsun. 

TAVSİYE: 50 yılın birikimi olan, muhtevasında 660 adet farklı nükteli nasihatin yer aldığı Mahirane Söylemler ve –hikâyeden şiire sızan- Susamak ve Depremle Yaşamak kitaplarımı mutlaka okumanızı ve evlatlarınıza okutmanızı samimi olarak tavsiye ediyorum. Yukarıdaki telefondan iletişime geçerek, benden imzalı olarak temin edebilirsiniz.