Ne zaman mısralarım düşse sayfaya / Sanki sırtımdan bir yük iner benim / Çekip gitmeden şu yalan dünyadan / Şükür iyi kötü vazifemi yaptım derim

*

Gülen yüzün daim olsun / Hatırın hep sorulsun

Anıların güzel kalsın / Sen giderken, sen giderken / Meçhul ama belki de vakit erken

*

1 Ocak sabahı açmışım gözlerimi ocak başında dünyaya / O günden beri kâh gülerek, kâh ağlayarak / Uğraşıyorım kalan ömrünü tamamlamaya

*

Uzak gözlüğüne gerek yok / Yakın gözlüğünden bakınca / Bir hiç-mişim meğer / Ya hiç-lenmemek, çok zor bir ihtimal

*

Saksıda ki çiçek küstü / Daldaki yaprak düştü /

Ne söyledimse sustu / Sen yoksun diye

*

Gecenin sessizliğinde uyur iken mışıl mışıl / Senden gelen ses ile uyanmışım / Kalktım baktım hemen sağa sola / Meğer aslı olmayan rüyadaymışım / Annem! Annem! Annem!

*

Valizim hazırlanmış konmuş kenara / denmiş, bundan sonra gitsin başka yavrulara / Şayet bir daha gelecekse buralara / İstemeyiz artık, başka başka bahara / Ağla annem ağla! Ağla babam ağla!

*

Hani dostum, sen hep derdin ya / Aldırma azizim aldırma / Buda gelir buda geçer / Geldi de hiç geçmedi ne haber / Demek bir yerlerde var eksiklikler

*

Hiç sevmezdi kışı, çok üşürdü / Durmadan yazı düşünürdü / Baktım uzanmış yatıyor /

Bir Mart ayazında / Hem de ön safta / Musalla taşında / Cami avlusunda / Bir ceket var sade üstünde / Hemen yaklaştım başucuna / Dedim, bu ne haldir / Hani hiç sevmezdin soğuğu? / Bekledim cevap veremedi / Meğer çıkmış merhumun soluğu

*

Bazen bir selam tüm kederleri alır gider / Selamsız yaşamak en büyük keder

*

Gün güzel olursa, hafta güzel olur / Gençlik güzel olursa, yaşlılık güzel olur / Ömür biter, hayat son bulur / İnsanoğlu bu, doğar yaşar ve ölür

*

Her sebebin vardır bir sebebi / Sebebi bulmak için sebebi bilmeli

*

Dostum, değerler gidiyor bir bir / Ne ben söyleyeyim ne de sen hepsini bil

*

Öyle abur cubur yiyerek doldurma mideni / Birde bunun boşaltımı var, anlarsın ya hani

*

Ne muhacir eski Muhacir ne de Ensar eski Ensar / Karşılaştırınca arada dağlar kadar fark var

*

Tavada yağ çok, altında alev son ayar yanar / Sonunda mutlak iflas eder yağcılığa göre iş yapanlar

*

Dünden bugünlere, ne olur sanki / Birde işler kendiliğinden olsa / Şu dayılarım karışmayıp azıcık kenarda dursa

*

Değer mi hiç üzmeye üzülmeye / Makam mevki için iki büklüm büzülmeye / Aman kardeşim, herkese sevgi saygı göster / Lakin dikkat et, gerçekten buna layık iseler

*

Dedim, Fırıncı kardeş kolay gele, atmışsın ekmek hamurlarını fırına / Lakin somunlarında eskinin lezzeti yok, yoksa katkı maddesi mi var ununda? / Dedi, o işler beni aşar olmaz umurumda / Ben çarkın dönmesine bakarım, burada