Anamuhalefet Partisi CHP, 31 Mart 2024 Yerel seçimlerinden ‘başarılı’ çıkmasının akabinde muazzam bir iç çalkantıya girdi…

Elde edilen netice, Parti’nin ‘sahiplerini’ birbirine düşürdü. 2028 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için ‘aşırı umutlu’ ve hatta ‘çantada keklik’ psikolojisine giren CHP içinde bir anda ‘aday’ tartışması alevlendi…

‘Doğmamış çocuğa don biçmek’ derdi Rahmetli Demirel, bu tür olgunlaşmadan, şartlar oluşmadan, zamanı gelmeden ortaya çıkma hallerine… Yani çok erken…

Seçime dört yıl varken yapılan erken seçimlerden hareketle, şartların CHP için hep aynı şekilde devam edeceği, AK Parti açısından da sanki düşüş devam edecekmiş gibi bir varsayım ile aday kim olacak tartışmalarına ve daha ötesi kavgalarına girmek; yani önümüzdeki yıllar içinde rakipleri, ülkeyi, dünyayı, hep aynı, ceteris paribus şartlarında görmek, yandaş, candaş medyalar üzerinden, sosyal platformlardan, trollerden medet ummak elbette akılla ve mantıkla bağdaşır gibi değil…

Ancak, söz konusu CHP olunca, normal…

Çünkü dört ayrı başlı bir görünümde CHP…

Özgür Özel seçilen genel başkan, İmamoğlu Genel Başkan seçtiren Başkan, Mansur Yavaş seçimden en başarılı çıkan Başkan… Kılıçdaroğlu parti içinde hala gücü olduğunu düşünen, yenilgiyi hazmedemeyen devrik Genel Başkan…

Kim ne tür bir manevra yapmaya kalkışsa karşısında diğerlerini ya yekpare veya tek tek cephe almış buluyor…

Özgür Özel’i ‘normalleşme’ dediğine, makule yakın davranma girişimlerinde bulunma çabalarına pişman ettiler…

Ne özel hayatı kaldı, ne de ideolojik kırılmalar içinde olduğu iddiaları…

Herkes dört bir koldan saldırmaya başladı.

Gözlükten kurtulmak için girdiği göz çizdirme operasyonundan, geniz eti aldırmasına, saç tarama biçimini değiştirmesinden, ayağının kırılmasına hemen her konuda inanılmaz bir eleştiri, eleştiri sınırlarının ötesine geçen iddia ve isnatlarla karşılaştı…

En son aile hayatına yönelik tasallutlara cevap verebilmek için genç bir belediye başkanının düğününde eşi hanımefendi ile dans etti ki, muhtemelen bir kısmı da o anda salonda olan iddia ve isnat sahipleri biraz olsun utansınlar diye…

Yetmedi, özel bir ilişkisi olduğu iddia edilen hanımefendi belediye başkanı çıktı, kanser tedavisi gördüğünü açıklamak zorunda kaldı…

Utanırlar mı? Sanmıyorum… Söz konusu cumhurbaşkanlığı adaylığı olunca, talipleri de bu kadar ekonomik ve siyasi açıdan güçlü pozisyonlarda bulununca, Özgür Özel de gayet mantıklı bir şekilde adayı erken açıklamamakta direnince başına bu türden çok şeyler gelebilir…

Normalleşme, makulleşme söylemleri, erken seçim istememe cümleleri konusunda geri adım attırdılar, başarılı oldular…

Amaç elbette bu kadarla sınırlı değil.

Şimdi ‘erken seçim’ dedirtiyorlar. Ama bir ötesi de ‘adayımız şu’ diye açıkça söylemesi…

Söyler mi? Emin değilim…

Çünkü artık Özgür Özel için de ‘yapmaz’ diyebileceğimiz bir alan kalmadı…

Çok çeşitli konularda açıklamalar yapıp akabinde çok keskin dönüşler yapabilen bir siyasetçi…

Dolayısıyla, bir süre sonra iki santraforundan birini aday diye açıklarsa hiç şaşırmam…

Birini açıklarsa diğeri partide kalır mı, o da belli değil…

Özgür Özel’in üzerindeki baskılar, hakkında gerçekleştirilen itibar suikastları gösteriyor ki, işi çok zor…

Parti içi birlik ve beraberliği koruyarak, iddialarını geliştirerek bir seçim sürecine girmeleri pek mümkün olmayacak veya Özgür Özel’in sıklıkla ‘aday ben değilim’ açıklamaları bile kendisini rahatlatmaya yetmeyecek…

Kısacası, CHP’de zemin kötü… Her an birileri kayabilir, düşebilir…