Toplumların geçmişteki kültürüne sahip çıkması, gelecekteki kültürünü de belirler. Buda ulusların sosyal gelişme süreci içinde öz değerlerini koruması, kollaması ve gelecek kuşaklara aktarmasıyla gerçekleşir.
1970 yılı başında Antalya Serik lisesine tarih öğretmeni olarak atandım. Stajyerliğim kalkmadan beni muavin yaptılar. Lisenin ihata duvarı yoktu. Civar liselerden ipten kazıktan kopmuş öğrenciler liseye doldurulmuştu. Yaklaşık 11 derse giren her derde deva bir öğretmendim. Sene sonu mezuniyet balosu yapılacaktı.
Benim Türk müziği sevdamı bilen Müzik öğretmeni hanım arkadaşımız “Mehmet bey, ben Gazi Eğitim Enstitüsünden Alman Prof. Dr. Eduard Zuckmayer’in öğrencisiyim, benim olduğum yerde Türk müziği okunmaz” dedi. Çok şaşırmıştım.
Ben de“sizin olmadığınız yerde söyleriz hocam.” diyerek, hocamı baloya çağırmadım.
Çok güzel ve eğlenceli geçen baloda çocukların isteği üzerine ben de Selanik’li Ahmet Efendi’nin çok sevdiğim Rast şarkısını okumuştum.
Bilmem ki nedendir bana sen hor bakıyorsun?
Yapma güzelim, böyle yürekler yakıyorsun,
N’oldun, neye gittin ne tarafta çakıyorsun,
Yapma güzelim, böyle yürekler yakıyorsun…
Çocukluğumdan beri yaşadığım musiki sevdam, İstanbul Üniversite Korosunda sevgili hocamız Süyehla Almışdört sayesinde harlanmış, Türkiye’nin ve TRT’nin en değerli musiki sanatçılarıyla tanışarak önüne geçilmez bir tutkuya dönüşmüştü. İstanbul Anadolu Yakası Musiki Cemiyetinde, Aşiyan Musiki Cemiyetinde, Fikret Karahan Sevgi Musiki Cemiyetinde ve Adnan Mungan Dostlar Musiki Cemiyetinde yüzlerce seçilmiş güzel insanı ve sanatçı dostları tanıma fırsatım olmuştu.
Rast makamını çok severim. Refik Fersan’ın Rast peşrevinden sonra sözleri İbrahim Akçam’a, bestesi Şerif İçli’ye ait dilimden düşürmediğim çok sevdiğim Rast şahaser:
Cevr olur imkân-ı vuslat vermeyen imaların,
Zulm olur artık bi guna nâz ü istiğnaların,
Gün gelir elden gider elbet baharı hüsnünün,
Hangisi kalmış cihanda dem süren Leyla’ların…
Sözleri Ahmet Rasim’e bestesi Tatyos Efendi’ye ait bir başka Rast şaheser,
Bir gönlüme bir hâl-i perişanıma baktım,
Zalim seni yad eyleye ah eyleye çaktım,
Sen yoksun o yok ben yalnız çıldıracaktım,
Zalim seni yad eyleye ah eyleye çaktım…
Söz ve müziği Ferit Sıdal’a ait bir başka Rast şahaser:
Hicran olacaksa bu aşkın sonu / Bırak git kalbimi delme boş yere,
Maksadın naz edip üzmekse beni / Gittiğin yerde kal gelme boş yere…
Söz ve bestesi Yıldırım Gürses’e ait çok sevdiğim bir başka Rast şahaser:
İçime hep hüzün doluyor, / Yine sensiz, yine sensiz sabah oluyor,
Geçiyor günler ömür doluyor, / Yine sensiz, yine sensiz sabah oluyor…
Sözleri Hayri Mumcu’ya, bestesi sevgili dostum Gültekin Çekiye ait Rast eser:
Unutulmuş birer birer, eski dostlar, eski dostlar,
Ne bir selam ne bir haber, eski dostlar, eski dostlar
Hayal meyal düşler gibi, / Uçup giden kuşlar gibi,
Yosun tutan taşlar gibi, eski dostlar, eski dostlar..
Sözleri ve bestesi Şekip Ayhan Özışık’a ait çok sevdiğim bir başka Rast eser:
Belki bir sabah geleceksin, lakin vakit geçmiş olacak,
Gönül hicran şarabından yudum yudum içmiş olacak,
Güzel de olsa inanmam artık senin sözlerine, bahar bitmiş olacak
Gönül hicran şarabından yudum yudum içmiş olacak…
Bu güzel eseri Anadolu Yakası Müzisyenler Cemiyetinde koro ile geçerken, yanıma yaşlı bir bey oturdu. Elleri titreyerek nota kağıdını aldı ve halden hâle girdi. Şarkı bitince “hayrola beyefendi, neyiniz var, halden hâle girdiniz?” dedim. Ayağa kalkarak “Siz beni tanımıyorsunuz, değil mi ? dedi. “Hayır efendim tanımıyorum.” dedim. “Ben Şekip Ayhan’ın ağabeyi Edip Kayhan Özışık, bu şarkıyı kardeşimle beraber yapmıştık” dedi. Ben de ayağa kalkarak Edip Beyin elini öpmüş, Şekip beyi de fatiha okuyarak rahmetle anmıştık. 24 Şubat 2023 / Mehmet Özata