8 Eylül’de İstanbul’dan uçakla Bodrum’a geldim. Anadolu Jet uçak bileti tam 1.150.TL. idi. Sanırım otobüs biletleri de 500-600.TL. civarında imiş.

Yaklaşık 300 kişilik uçakta tam bir kargaşa yaşadık. Uçaktaki yolcuların kılık kıyafetleri ve davranışları tam bir üçüncü dünya ülkesine dönüştüğümüzü gösteriyordu. Çok üzüldüm tabii.

Ayrıca memleketimizde hayat pahalılığı da korkunç boyutlara ulaştı. Bu gidişle pek ocaklar sönecek. Allah fakir fukaraya yardım etsin.

FUTBOL KULÜPLERİMİZİN TRANSFER ÇILGINLIĞI

Transfer aylarında çok sakin başlayan yabancı futbolcu transferleri son günlerde akıl almaz boyutlara ulaştı. Önceki yıllarda en zengin kulübümüz Fenerbahçe’nin pek çok yabancı futbolcu transfer ettiğine şahit olurduk. Son günlerde transfer çılgınlığında Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’da birbirleriyle yarışmaya başladılar.

Hesapsız kitapsız yapılan bu transferler pek çok kulübümüzün başını ağrıtacağa benzer. İki üç ay sonra futbolcu kulübe ve takım oyununa alışamazsa bin bir bahane ile ondan kurtulmaya çalışır, tazminat istemez inşallah diye dua ederiz.

Zamanında Osmanlı’da kendini yönetmekten aciz kaldığı için hep devşirme yöneticilerle memleketi yönetmeye kalktılar.

Biz de devşirme futbolcularla futbolumuzu geliştirmeye kalkıyoruz ama mutlaka Osmanlı’da olduğu gibi sonumuz hüsran olacak diye korkuyorum.

Padişah Abdülhamit devrinde Şair Eşref devşirme yöneticileri şöyle eleştirmişti.

Agop Paşayı lûtfet Padişâhım Sadrazam yap!

Denînin üstüne varsın gelen de bir denî olsun.

Sadaretin mührü memnû ise Müselmân'a,

Yahudi'den usandık, bir zaman da Ermenî olsun!

(Sadrazam=Başbakan, Deni=aşağılık, Memnu :Yasak, Müselman=Müslümanlar)

EDEBİYAT TARİHİMİZDEN ANILAR

YATIYA BEKLİYORUM :

Meşhur şair Diyarbakır’lı Süleyman Nazif öldüğünde yakın dostu Abdullah Cevdet’le kanlı bıçaklıymışlar. Ama, tabii, Abdullah Cevdet cenazeye gitmiş, hatta sonra da mezarını ziyarete devam etmiş. Yine böyle bir ziyaret dönüşünde arkadaşlarına

“ Nazif’i yokladım. Mezarının üstüne eğildim. Uzun uzun konuştuk” demiş.

Topluluktan biri “Peki Süleyman Nazif bir şey söylemedi mi ?” diye sormuş. Ercüment Ekrem hemen atılmış. “Ne dediğini ben size söyleyeyim: “Cevdet, bu günü birlik gelişini saymam, seni ille de yatıya beklerim.” demiştir.

ŞAİR SÜLEYMAN NAZİF

Süleyman Nazif, Malta sürgünleri arasında bulunan Enver Paşanın babasına takılır:
Gel amca sana bir İngiliz dilberi alalım. - Nerden icabetti şimdi?
Türk kadından doğma oğlun koskoca Devlet-i Âli Osmani’yi batırdı, İngiliz kadından doğan da İngiltere’yi batırsın da, hepimiz kurtulalım. Niye öyle söylüyorsun evlât.

Ben hayatta harama hiç uçkur açmadım ki. “Keşke helâle de açmasaydınız da şu Enver belası doğmasaydı ve Osmanlıyı batırmasaydı.” demiş.

ESERİMİN ESERİ

Recaizade Mahmut Ekrem, oğlu Ercüment Ekrem’in bir piyesini seyretmeye tiyatroya gitmiş. Perde arasında seyircilerden biri üstad Ekrem’e sormuş, “Beyefendi bu piyes sinin eseriniz mi?” “Hayır, yazarı benim eserim.” demiş.

NAZIM’IN ETKİSİ

Can Yücel, meşhur şair Cemal Süreyya’ya şöyle demiş:” Nazım Hikmet ortaya çıkmasaydı, Türkiye’nin en büyük Komünisti Necip Fazıl Kısakürek olurdu.”

SIRA BİLGE BAADDİN’DE

Sömüren ülke, İngiltere olur, Amerika olur, Fransa olur… Dünya tarihinde Suriye’liler tarafından sömürülen tek ülkeyiz.

Son yazdığım Rubai ve Dörtlükler kitabımda gördüğüm şu dörtlük çok hoşuma gitti.

Yarabbi hüsnüne ayna tutup yarattın bizi, (Hüsn= Güzellik)

Ruh ve akıl verdin alem için donattın bizi,

Ezelden ebede gizli ve ayansın gönüllerde, (Âyan= Açık, görünen)

sevdalandık ama sensiz yaşattın bizi…(Mehmet Özata)

9 Eylül 2022 / Mehmet Özata